Okunma Sayısı : 6840
   
Sizden Gelenler - YARIM KDV-YARIM FATURA
Yayımlanma Tarihi: 1.05.2005
 
YARIM KDV-YARIM FATURA
 
I. GİRİŞ
 
Bugün itibariyle ülkemizde vergide kayıt dışılığın en önemli şekillerinden biri yarım fatura-yarım KDV denilen uygulamadır. Mal ve hizmet ekonomisindeki çeşitliliğe paralel olarak üretim aşamasından nihai tüketicinin istifadesine sunulana kadar mal ve hizmetlerin fiyatları üretimdeki çeşitliliğe paralel olarak önemli ölçüde değişebilmektedir. Maliye Bakanlığı tarafından yapılan yaygın ve yoğun denetimler ile yol denetimlerine rağmen mükellefler özellikle perakende safhadan önceki teslimlerinde mal bedelinin yarısı için fatura kesmekte ve mal bedelinin yarısı için KDV hesaplamaktadır.
 
Biz bu yazımızda yarım fatura-yarım KDV uygulamasının Vergi Usul Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından sonuçları ve cezai sorumluluklarına değinmekle birlikte Maliye Bakanlığı tarafından bu tür kayıt dışılıklara karşı uygulanabilecek bir yöntem üzerinde duracağız.
 
II. MAL TESLİMİ VE HİZMET İFALARINDA KATMA DEĞER VERGİSİ
 
II.1. TESLİM VE HİZMETE İLİŞKİN BEDEL
 
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 20 nci maddesine göre teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder. Belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli KDV dahil edilerek tespit olunur ve vergi müşteriye ayrıca intikal ettirilmez.
 
Anılan Kanunun 27 nci maddesinde ise emsal bedel ve emsal ücretin tanımı yapılmaktadır. Buna göre, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir. Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır. Emsal bedeli ve emsal ücreti Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunur. Katma değer vergisi uygulaması bakımından emsal bedelin tayininde genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması mecburidir. Serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamaz.
 
II.2. CARİ KDV ORANLARI
 
KDV Kanununun 28 inci maddesi ve 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına[1] göre mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları karara ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için, % 18, (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için,  % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak tespit edilmiştir.
 
III. VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE KAYIT NİZAMI VE BUNA UYMAMANIN SONUÇLARI
 
III.1. FATURA NİZAMI
 
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın tanımı yapılmaktadır. Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblâğı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticarî vesikadır. Anılan Kanunun 230 uncu maddesinde faturada yer alması gereken bilgiler yer alır. Buna göre faturada yer alması gereken bilgiler şunlardır:
 
1.      Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

2.      Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası;

3.      Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi varsa vergi dairesi ve vergi kimlik numarası;
4.      Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;

5.      Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır. Malın, bir mükellefin birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkında fiyat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231 inci madde hükmü uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir. Şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz.)
 
Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir, en az bir asıl ve bir örnek olarak malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
 
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
 
1.      Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2.      Serbest meslek erbabına;

3.      Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

4.      Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5.      Vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
 
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 480 Yeni Türk Lirasını geçmesi veya bedeli 480 Yeni Türk Lirasından az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.
 
III.2. FATURA NİZAMINA UYMAMANIN SONUÇLARI
 
VUK un 359 uncu maddesine göre; vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
 
1)     Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
 
2)     Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir) veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir) hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
 
b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1)     Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sayfalarını yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir),
 
2)     Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar ile sahte olarak basanlar veya bu belgeleri kullananlar hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar ağır hapis cezası hükmolunur. 371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz. Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
 
Yukarıda yer alan tanımdan görüleceği üzere muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir. Üretici ya da toptancı aşamasında yarım fatura şeklinde düzenlenen belgeler muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kategorisine girmektedir. Bu fiilin cezası ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
 
Mezkur Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre verilmesi ve alınması gereken fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 118 Yeni Türk Lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10'u oranında özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 55.000 Yeni Türk Lirasını geçemez.
 
IV. YARIM KDV-YARIM FATURA UYGULAMASI
 
Tedavül ekonomisinin ulaştığı hız göz önüne alındığında Maliye Bakanlığının her türlü mal sevkiyatını denetlemesi çok rasyonel bir denetim mekanizması değildir. Özellikle ülkemizde kayıt dışılıkta yaratıcı zekanın çevikliği de dikkate alınırsa bu tür denetimlerin çok yeterli olmadığı da açıktır.
 
Yarım fatura-yarım KDV diye nitelenen yöntemde perakende öncesi safhada mal sevkiyatlarına ilişkin tüm belgeler miktar itibariyle tam olarak düzenlenirken mal bedelinin tamamı için değil yarısı için fatura düzenlenmektedir. Böylece % 18 olan genel orandaki KDV otomatikman % 9’ a düşmüş olmaktadır.
 
V. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
 
Bizim kişisel görüşümüz; bu tür vergisel kayıp ve kaçakların önüne geçilebilmesi için Maliye Bakanlığının Medeni Kanunda yer alan önalım hakkına benzer bir hak ile donatılmasıdır. Böylece mükellefler üretici ve toptancı mal teslim faturalarında gerçek bedeli göstermeye zorlanabilecektir. Bu şekilde perakende aşamadaki satış tutarları ile üretici ve toptancı satış fiyatları arasındaki büyük fiyat farklılıklarının da önüne geçilebilecek ve mallar gerçek bedelleri ile kayıtlara gireceği için daha sağlıklı bir sisteme kavuşmak mümkün olabilecektir.
 
Her ne kadar KDV Kanununun 27 nci maddesinde emsal bedeli ve emsal ücreti tanımlanmış olsa ve bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağı belirtilse de bu hüküm tek başına düşük bedelli gösterilen satışların önüne geçememektedir.
 
 
ŞABAN KÜÇÜK
MALİYE MÜFETTİŞİ


[1] 30.07.2002 tarih ve 24831 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı