[1] Tunçomağ K.,İş Hukuku Cilt 1,İstanbul 1984, syf. 314
[1] 25.07.1972 T., 14256 Nolu R.G.,
[1] Tunçomağ K., İş Hukuku Cilt 1, İstanbul 1984, syf. 315
[1] 4857 sayılı İş Kanunu madde 4: “Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;
a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,
b) 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,
c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,
d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,
e) Ev hizmetlerinde,
f) İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında,
g) Sporcular hakkında,
h) Rehabilite edilenler hakkında,
i) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.
Şu kadar ki;
a) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,
b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler,
c) Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler,
d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,
e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri,
f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler,
Bu Kanun hükümlerine tabidir.”
[1] Yarg. 9. HD., 08.02.1968-1940/1577 E. sayılı kararı.
6 1475 Sayılı eski İş Kanununun hizmet akdini düzenleyen 9. maddesi şöyleydi:
“ Belirli süresi bir yıl veya daha uzun sürekli hizmet akidlerinin yazılı olarak yapılması zorunludur. …….Yazılı akid yapılmayan durumlarda işveren, işçinin isteği üzerine ,kendisine genel ve özel iş şartlarını gösteren ve imzasını taşıyan bir belge vermekle yükümlüdür….)
[1] Yargıtay’a göre, “yıllık izin bir yıl çalışmış olmanın karşılığı olmak gerekir. Çalışılmayan ihbar önellerinin, çalışılan günlere ilavesi suretiyle izin parasına hükmedilmiş olması... yasaya aykırıdır.” (Y. 9.HD. 19.01.1976 T., 1975/34675 E. ve 1976/2399 K.sayılı kararı.)
[1] Yarg. 9.HD.’nin 19.11.1980 T., 11339 E. ve 11935 K. sayılı kararı.
[1] Yarg. 9.HD.’nin 03.10.1980 T., 1980/10970 E. ve 1980/10666 K. sayılı kararı.
[1] Çelik N.,İş Hukuku Dersleri, İstanbul 1984, syf. 246
[1] Yarg.9.HD, 13.5.1991, E.1991/451 K. 1991/8352 sayılı kararı ( ÇELİK N., İş Hukuku Dersleri ,İstanbul 1984, syf.247)
[1] 1475 Sayılı eski İş Kanununda işverenin değişmesi halinde yıllık ücretli izin hakkını düzenleyen 53’ncu maddesi şöyleydi: “İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi bu işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin haklarının ortadan kalkmasına sebep olamaz. Aksine bir sözleşme olsa bile yıllık ücretli izin süresine ilişkin ücretler yeni işveren tarafından ödenir”
[1] Oğuzman K., Hukuki Yönden Grev ve Lokavt, İstanbul 1967, syf. 165
[1]1475 sayılı eski İş Kanunun 51’nci maddesinde yer alan çalışılmış gibi sayılan hallerin (a) bendi şöyleydi: “ İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler) Eski İş Kanununda bu şekilde işe devam edilmeyen süreler açısından herhangi bir sınır koyulmamıştı. Bu durum uygulamada bazı sorunlara yol açmaktaydı. Örneğin sağlık izninin bir yılı bulması halinde yıllık ücretli izin hakkı doğacak mıdır? gibi. Ancak yeni kanunla getirilen sınır bu sorunları çözmüştür.
[1] İş Kanunun 25’nci maddesinde I numaralı bendinde işverenin haklı nedenle derhal fesih haklarından sağlık sebepleri düzenlenmiş olup, söz konusu bendin a ve b alt bentleri şöyledir; “
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda . (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
[1] 1475 sayılı eski İş Kanunun 51’nci maddesinde yer alan çalışılmış gibi sayılan hallerin (h) bendi şöyleydi: “İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümüne iki güne kadar verilecek izinler”
[1] 1475 sayılı eski İş Kanunun 51’nci maddesinde yer alan çalışılmış gibi sayılan hallerin (i) bendi şöyleydi: “İşveren tarafından verilen öbür izinler”
[1] Tunçomağ K., İş Hukuku Cilt 1, İstanbul 1984, syf. 319
[1] 1475 Sayılı eski İş Kanununun yıllık ücretli izin sürelerini düzenleyen 49. maddesi şöyleydi:
“ ….Hizmet süresi:
· Bir yıldan beş yıla kadar olanlara yılda 12 gün
· Beş yıldan fazla ve onbeş yıldan az olanlara 18 gün
· Onbeş yıl ve daha fazla olanlara yılda 24 gün
İzin verilir. Ancak, onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin 18 günden az olamaz.”
[1] Yargıtayın İş Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi 1977, sf.83; 27.6.1977 E. 77/7522, K.77/9644 sayılı kararı.
[1] 1475 sayılı eski İş Kanununda, yıllık ücretli iznin uygulanmasını düzenleyen 52’nci madde de yıllık ücretli izinin işveren tarafından bölünemezliği ve ücretsiz yol izniyle ilgili düzenleme şöyleydi: “Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez……….Ancak 49’ncu maddenin (b), (c) fıkralarında gösterilen izin süreleri tarafların rızası ile, bir bölümü 12 günden aşağı olmamak üzere ikiye bölünebilir…..Yıllık ücretli izinlerinin işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara eğer isterlerse, gidiş ve dönüşlerinde karşılamak üzere işveren 7 güne kadar gereken ücretsiz iznini vermek zorundadır”
[1] Yarg.9.HD, 14.11.1995, E.1995/13622 K. 1995/34214 ( GÜNEY C., Şerhli İş Kanunu, syf.2774)
[1] 1475 Sayılı eski İş Kanununda akdin feshinde izin ücretini düzenleyen 56’ncı madde şöyleydi: “İşçinin hak kazanıp da kullanamadığı yıllık izin süresi için ücreti, hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilmesi halinde akdin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödenir…”
[1] Ulusal Bayram ve Tatiller 2429 nolu Kanun ile düzenlenmiş olup şöyledir:
- Ulusal Bayram: 29 Ekim, 28 Ekim günü saat 13:00’ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
- Genel Tatil Günleri: Resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü.
Resmi Bayram: 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos
Dini Bayramlar: Ramazan Bayramı, Arefe günü saat 13:00’den itibaren 3,5 gün; Kurban Bayramı, Arefe günü saat 13:00’den itibaren 4,5 gün
Yılbaşı: 1 Ocak
Bu kanunda belirtilen ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında ana ve ilkokullar ile törenlere iştirak eden kurumlar tatil edilir. Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır. 29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur.
[1] Tunçomağ K., İş Hukuku, istanbul 1984, syf. 322
[1]Yarg.9.H.D., 15.12.1987, E.987/10670 K.987/11123, (ÇELİK N., İş Hukuku Dersleri, İstanbul 1984, sf.253)
[1] Yarg. ).H.D. ,03.11.1998 T., E. 1998/12917,K. 1998/15530 sayılı kararı.
[1]
İş Kanunu Madde 17: “ Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak
dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır…..”
[1]
İş Kanunu Madde 27: “Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır. İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.”
[1] Yarg.9. H.D., 13.01.1992 T., E. 1991/11802, K. 1992/162 sayılı kararı.
[1] Yazımızın 4.2 nolu bölümüne bakınız.
[1] 4857 sayılı İş Kanunu md. 56/6 gereği, yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır.
[1] Yazımızın 5.2.1 nolu bölümüne bakınız.
[1] Yazımızın 3.1.4.3 nolu bölümüne bakınız.
[1] 4857 Sayılı Yeni İş Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce.
[1] 4857 Sayılı Yeni İş Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra.