ZOR DURUMDAKİ KOBİ’LERE HAYAT VERECEK DÜZENLEME:
‘ANADOLU YAKLAŞIMI’
Tunahan SOYLU
Vergi Denetmeni
Denetim Koord. Müdür V.
I-GİRİŞ
İktidarda 5. yılını tamamlamaya hazırlanan Hükümet, bazı çevrelerce "popülizm" olarak adlandırılan kritik düzenlemelere imza attı. IMF'nin eleştirilerine karşın vergi barışı adı altında af yasası çıkarıldı. Sigorta prim borçları iki kez yeni ödeme planına bağlandı. Kredi kartı borçlularına soluk aldırıldı. Bu operasyonlar dizisinin son adımı ise küçük ve orta ölçekli işletmelerin kredi borçlarının yeniden yapılandırılması oldu. Tam bir yıl önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) görüşe sunduğu tasarı "Küçük Ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Malî Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun" adıyla yasalaşıp, 30.12.2006 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasanın uygulanması ile ilgili düzenleme yetkisi ise BDDK’ya verilmiş olup, BDDK’da 31/01/2007 tarihinde yayımlamış olduğu yönetmelikle uygulamaya yön vermektedir.
Biz de makalemizde yasal düzenlemeler ve BDDK tarafından hazırlanan yönetmelik çerçevesinde bu yeniden yapılandırmanın usul ve esaslarını açıklamaya çalışacağız
II-HANGİ İŞLETMELER UYGULAMADAN YARARLANABİLECEKTİR?
Bu düzenlemeden kısaca KOBİ olarak isimlendirilen küçük ve orta büyüklükteki işletmeler yararlanabilecektir. Ancak yasa koyucu işletmelerin KOBİ kapsamına girebilmesi için, bazı kriterler getirmiştir. Bu kriterler şunlardır;
-Çalışan sayısı yıllık bazda 250 kişiyi geçmemelidir. Bu ifade tam anlaşılır olmamakla birlikte, kanaatimizce 12 ayın herhangi birinde çalışan sayısının 250 kişiyi aşması değil, yılın tamamında çalışan sayısının 250 kişiyi aşması bu şartın ihlali anlamına gelmektedir.
-Veya yıllık net satış hasılatı yada bilanço aktif toplamı 25.000.000.-YTL’yi aşmamalıdır. Buradaki 25.000.000.-YTL’nin de hangi yıl faaliyetine uygulanacağı ne yasada ne de yönetmelikte belirtilmemiştir. Bizce yeniden yapılandırılacak dönemlerden birinin finansal tablolaları bu rakamı aşarsa bu şart ihlal edilmiş olur.
Ancak yasa koyucu şartların hepsinin birden değil, sadece birinin sağlanmasıyla yeniden yapılandırmadan yararlanmak için yeterli oluştuğunu belirterek, KOBİ’ler için borçların yeniden yapılandırılmasını kolaylaştırmıştır.
Yukarıdaki şartları taşımakla birlikte, ‘İstanbul Yaklaşımı’ olarak ta adlandırılan ve 30/01/2002 tarih ve 4743 sayılı Mali sektöre olan borçların yeniden yapılandırılması hakkındaki yasadan faydalanmış olan işletmeler bu düzenlemeden yararlanamayacaklardır.
Öte yandan BDDK tarafından hazırlanmış olan yönetmeliğin 8/2. maddesinde belirtildiği üzere; 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde tanımlanan, aynı risk grubuna dahil olan borçlu KOBİ’ler de borçlarını yeniden yapılandıramayacaklardır.
III-YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN BORÇLAR HANGİLERİDİR?
Her şeyden önce belirtilmelidir ki; bu düzenlemeden yararlanması mümkün olan borçlar 31/10/2006 tarihinden önceki dönemlere ait, ödenmemiş olan borçlar olup, Finansal piyasalara olan borçlar, Takibi 6183 sayılı yasa kapsamında olan borçlar ve Diğer borçlar şeklinde üç sınıfa ayırmak mümkündür.
A-Finansal Piyasalara Olan Borçlar
1)Hangi Borçlar Yeniden Yapılandırma Kapsamına Alınmıştır?
Yasada belirtildiği üzere bir borcun yeniden yapılandırılabilmesi için; alacaklı açısından donuk yada şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş olması gerekmektedir.
BDDK donuk alacağın tarifini ‘1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; ‘4 üncü madde uyarınca, Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Gruplarda sınıflandırılan tüm alacaklar, tahakkuk ettirilen faizlerin ve borçlu üzerindeki faiz benzeri yüklerin ana paraya ilave edilip edilmediğine veya yeniden finanse edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu Yönetmeliğin uygulanmasında donuk alacak olarak kabul edilir.’ Şeklinde açıklamıştır.
Bahsi geçen yönetmeliğin 4. maddesindeki;
-3.grup krediler; ‘Tahsil İmkânı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar,
-4.grup krediler; Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar,
-5.grup krediler ise; Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar, şeklinde açıklanmıştır.
Donuk alacaklar yukarıda belirtildiği şekilde açıklanmış olmakla beraber yeniden yapılandırma ile ilgili olarak BDDK tarafından hazırlanan yönetmeliğin 4/1. maddesinde;’Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 31/10/2006 tarihi itibariyle üçüncü, dördüncü ve beşinci grup krediler arasında sınıflandırılanlar ile söz konusu Yönetmelikte belirlenen süre sonunda Yenilenen ve İtfa Planına Bağlanan Krediler Hesabına aktarılması gereken kredilerden bu süreyi tamamlamamış bulunan krediler de donuk alacaklar kapsamına alınmıştır.
2)Hangi Kurumlara Olan Borçlar Yapılandırma Kapsamına Alınmıştır?
Aşağıda sayılan Kurum ve kuruluşlara olan borçlar yeniden yapılandırma kapsamına alınmıştır.
-Bankalar,
-Katılım Bankaları (eski adıyla özel finans kurumları),
-Finansal Kiralama Şirketleri,
-Faktoring Şirketleri,
-Tüketici Finansman Şirketleri,
-Varlık Yönetim Şirketleri İle
-Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma A.Ş.
3)Yeniden Yapılandırmada Uyulacak Esaslar
Her şeyden önce belirtmeliyiz ki; Alacaklı kurumların kendi iradeleri ile borçlularla sözleşme imzalayarak alacaklarını yeniden yapılandırmaları mümkün değildir. Diğer mali kurumları ilgilendiren konularda Finansal Kiralama Derneği ve/veya Faktoring Derneğinin görüşleri de alınarak Türkiye Bankalar Birliği yada Türkiye Katılım Bankaları birliği tarafından çerçeve anlaşma hazırlanacak ve bu anlaşmalar alacaklı kurumların yetkili temsilcileri tarafından imzalanacak, BDDK tarafından da onaylanacaktır.
Bu onaylamadan sonra iki yıl içerisinde alacaklı kurumlar ile borçlu KOBİ’ler arasında yeniden yapılandırma sözleşmeleri imzalanacaktır.
4) Yeniden Yapılandırmada Borçlulara Sağlanan Kolaylıklar
Alacaklı kurumların borçlu KOBİ’lere sağlayacağı kolaylıklar şunlardır;
-Mevcut kredilerin vadelerinin uzatımı
-ilave yeni kredi verilmesi,
-Kredilerin yenilenmesi,
-Ana para, faiz, temerrüt faizi veya kár paylarında indirime gidilmesi ya da bunlardan vazgeçilmesi,
-Ana para, faiz veya kár paylarını, kısmen veya tamamen iştirake çevirme ya da bedel karşılığı devir ve temlik etme,
-Kredilerin, borçluya ya da üçüncü kişilere ait aynı değerler karşılığında kısmen yada tamamen tasfiyesi
Yeniden yapılandırmada bankaların borçlu KOBİ’lere sağlayacağı imkanlar yukarıda sayıldığı gibi olmakla beraber kamu bankaları için bazı kısıtlamalar getirilmiştir.
Bilindiği üzere 2000 yılında ziraat ve halk bankalarının hukuki yapıları değiştirilerek özel hukuk hükümlerine tabi oldular. Hukuki statüleri değişmeden önceki TC Ziraat Bankası AŞ ve Türkiye Halk Bankası AŞ, alacaklarını bu yasa çerçevesinde herhangi bir kısıtlamaya gitmeden yeniden yapılandırabilirlerken, 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı yasa ile yeniden yapılandırılarak hukuki yapısı değiştirilen TC Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası AŞ ile yönetimi ve denetimi TMSF’ye devredilen bankalar, KOBİ’lerden olan kredi alacaklarını kısmen veya tamamen iştirake çevirme işlemi hariç olmak üzere yeniden yapılandırabileceklerdir.
Yine TMSF ve Tasfiye Halindeki Türkiye Emlak Bankası ancak ilave finansman sağlamamak kaydıyla borçlu KOBİ’lerle yeniden yapılandırma sözleşmesi yapabileceklerdir.
B-Takibi 6183 sayılı Yasa Kapsamında Olan Borçlar
Vergi Daireleri ile Sosyal güvenlik kurumlarına olan borçlar, bu kapsamda yer alan borçlardır. Hemen belirtmeliyiz ki; finansal piyasalara olan borçlarını yapılandırmayan mükellefler diğer borçlarını da yeniden yapılandıramayacaktır.
Vergi dairelerine ve Sosyal güvenlik kurumlarına 31/12/2006 tarihinden önceki dönemlere ait ödenmemiş borcu olan mükellefler, alacaklı finansal kurumlarla yapmış oldukları sözleşmenin bir örneği ile iki ay içinde vergi dairelerine yada sosyal güvenlik kuruluşlarına başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı (yıllık %9) uygulanmak suretiyle borçları yirmidört aya kadar tecil edilebilecektir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler varsa, yapılan ödemelere paralel olarak bu hacizler kaldırılacaktır.
Bilindiği üzere 6183 sayılı yasaya göre bir borcun tecil edilebilmesi için;borçlunun yazı ile talep etmesi ve teminat göstermesi şartıyla idarenin talebi uygun görmesi üzerine yapılabilmektedir. Ancak bu düzenleme ile, idareye takdir yetkisi bırakmadan ve borçlunun teminat göstermesi de istenmeden 24 aya kadar tecil yapılabilecektir. Ayrıca yıllık %24 olan tecil faizi yerine %9 olan yasal faiz oranı uygulanacaktır.
Hatırlanacağı üzere hükümet 2003 yılında vergi barışı yasası çıkararak krizden etkilenen mükelleflerin vergi borçlarını yeniden yapılandırmıştı. Öte yandan sosyal güvenlik kurumlarına olan borçlar da yeniden yapılandırmaya tabi tutulmuşken bu yasayla ikinci bir imkan tanınmaktadır. İstanbul Yaklaşımı’ndan faydalananlar nasıl ki, Anadolu Yaklaşımından yararlanamaz hükmü konulmuşsa, vergi barışından ve sigorta prim borçlarının yeniden yapılandırılmasından yararlananların da kapsam dışında tutulması daha adil bir uygulama olurdu.
C-Diğer Borçlar
Elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçlar, bu kapsamda yer alan borçlardır. Dikkat edileceği üzere telefon borçlarının dışındaki borçların alacaklılıları devlet kurumlarıdır. Telefon borçlarının alacaklıları ise Turkcell, Vodafone(Telsim), Avea ve Türk Telekom gibi özel sektör kuruluşlarıdır. Aslında bu yasada yeniden yapılandırma kapsamına alınan borçların büyük bir bölümünün alacaklısı özel sektör kuruluşlarıdır.
Yasa metninin 3/3. maddesinden ve BDDK tarafından yayımlanan yönetmeliğin 11. maddesinden anlaşıldığı üzere; bu borçlar da sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili kuruluşlara başvurulması halinde, kanunî faiz oranı (yıllık %9) uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilecektir.
Yine bu borçlar taksitledirilirken yasanın 3/8. maddesine göre alacaklı kurumların bileşik faiz uygulamaları mümkün değildir.
IV-YENİDEN YAPILANDIRMAYA MAHSUS VERGİ İSTİSNA ve AVANTAJLARI
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri ve bu sözleşmeler kapsamında yapılacak işlemlerle ilgili olarak;
-Sözleşmeler İçin Damga Vergisi ve Harç İstisnası,
-Bankalar Tarafından Tahsil Edilecek her türlü Tutarlar İçin BSMV İstisnası,
-Kullandırılacak Krediler İçin KKDF İstisnası,
getirilmiştir.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz İstisnalar;
-Alacaklı kuruluşların çerçeve anlaşması ve düzenlenen sözleşmeler uyarınca edindikleri varlıkları elden çıkardıkları hallerde,
-Sözleşme hükümlerinin borçlu KOBİ’ler tarafından yerine getirilememesi veya getirilmemesi hallerinde alacağın hukukî yollardan tahsili aşamalarında ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlarda,
da uygulanacaktır.
Öte yandan sözleşme ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, uygulanmış olan vergi, resim ve harç istisnaları geri alınmayacaktır.
Eğer borçlu KOBİ’lerin teşvik belgeli yatırımları varsa, borçlarını yeniden yapılandırmaları durumunda, teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, sözleşmeler ile belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılacaktır. Diyelim ki, mükellefin borçlarını 10 yılda ödemek üzere bankalarla anlaşması durumunda teşvik belgeleri ile ihracat taahhüt süreleri artı 10 yıl daha otomatik olarak uzayacaktır.
Borçlu KOBİ’lere sağlanan diğer bir vergisel avantaj da, sözleşme hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alacaklı finansal kurumlar için değersiz alacak, borçlu KOBİ’ler için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınabilecektir. Ancak Bankacılık Kanunu uyarınca karşılık ayrılmış olan kısımlar hariç.
Borçlu KOBİ’lere bazı vergi istisna ve avantajları sağlanmakla birlikte, dezavantaj da getirilmiştir. Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamaları durumunda borçları için sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı kesilmiş olacaktır.
V-SONUÇ
Makalemizin yukarıdaki bölümlerinde ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere; yeniden yapılandırmayla KOBİ’lerin, finansal piyasalara olan borçları ile birlikte vergi borçları, sosyal güvenlik kurumlarına olan borçları, elektrik, su, telefon, doğalgaz dahil neredeyse her türlü borçlarına yeniden yapılandırma imkanı tanınmaktadır.
Bazı oda başkanlarının ifadelerine göre 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizlerinden dolayı 70.000 civarında KOBİ, bankalarla kredi problemi yaşamaktadır. Bankalar kredi müşterileri ile ilişkilerine yasayla da olsa dışarıdan müdahale edilmesine karşı çıksalar da bu düzenleme zor durumda olan KOBİ’lere hayat verebilirse istihdama ve üretime de çok ciddi katkı sağlayacaktır.