Başlıkta “trajedi” dedik ama aslında “trajikomik” bir olay.
Tablodaki
gerçek inanılır gibi değil ama yıllardır böyle devam ediyor.
TOPLAM VERGİNİN 1.77’Sİ
Gelin hep birlikte tabloya bakalım.
2011 yılında (Gelir Vergisi, Kurumlar
Vergisi, KDV, ÖTV, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Damga Vergisi vs.) tahsil edilen
vergilerin toplamı 253 milyar 765 milyon lira.
- Beyanname veren
mükelleflerin (mobilyacı, doktor, konfeksiyoncu, noter, kuaför, avukat, yedek
parçacı, nakliyeci, mimar, bakkal, ayakkabıcı, lokantacı, eczane, gözlükçü,
kitapçı, yeminli mali müşavir, nakliyeci, tamirci, inşaatçı, kürkçü, diş hekimi,
kuyumcu, mücevheratçı, dolmuşçu, taksici, pastane, büfe, müteahhit, kira geliri
elde edenler, şirketlerden kâr payı elde edenler, zirai kazanç sahipleri
vs.) 2011 yılında ödedikleri toplam gelir vergisi 4 milyar 483 milyon lira.
Bir hesaplama yapıyoruz.
· 2011 yılındaki toplam vergi gelirleri:
253.8 milyar TL
· Beyanname veren gelir vergisi mükelleflerinin
ödediği gelir vergisi:
4.5 milyar TL
4.5 / 253.8 = Yüzde 1.77
Evet.
Beyanname veren milyonlarca gelir vergisi mükellefi; Türkiye’de toplanan
vergilerin sadece yüzde 1.77’sini ödemişler.
ÖNCEKİ İKİ YIL
Önceki iki yıla da bakalım.
· 2010 yılında,
toplam vergilerin yüzde 1.68’i
· 2009 yılında, toplam vergilerin yüzde
1.95’i
kadar vergi ödemişler. Yani yüzde 2’si bile değil!
Al birini vur
ötekine... 2008, 2007, 2006... Hepsi aynı!
ANAHTAR NEREDE?
Adamın biri, Nasreddin Hoca’nın bir şeyler aradığını
görünce sormuş;
- Hayrola Hocam, ne arıyorsun?
- Anahtarı kaybettim de
onu arıyorum.
- Hocam ben yardım edeyim. Nerede kaybettin anahtarı?
- Şu
karşıdaki dağın eteğinde bir yerde.
- Peki ama Hocam, anahtarı niye orada
aramıyorsun da burada arıyorsun?
- Orası karanlık, orada aramak işime
gelmiyor. Burası aydınlık, onun için burada arıyorum.
Türk Vergi Sistemi de
aynı Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi.
Beyanname veren milyonlarca gelir
vergisi mükellefi, toplam verginin yüzde 1.77’sini ödemiş. Onların vergi kayıp
ve kaçağı önlenemediği için, dolaysız vergi olarak toplanamayan vergiler;
akaryakıttan, cep telefonundan, sigaradan, içkiden, motorlu taşıtlardan,
vatandaşın ekmeğinden, suyundan, kahvaltısından etinden, sütünden,
fasulyesinden, doktorundan, ilacından, kefen bezinden, defterinden, kitabından,
kıyafetinden vs. KDV, ÖTV, Özel İletişim Vergisi adı altında, dolaylı vergi
olarak alınıyor.
İşte Türkiye’de yıllardır seyredilen dolaylı vergi
trajedisi bu!
Dolaylı vergilerin, toplam vergi gelirlerine oranında, AB
ortalaması yüzde 35, Türkiye’de ise yüzde 68.
Görünen o ki bu sevimsiz tablo
daha yıllarca böyle devam edecek.
Yarın son gün
Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili esasları açıklayacak olan tüzük,
yönetmelik ve tebliğlerin yayınlanması için yarın son gün. Tüzüklerin yarın
hatta aylarca yayınlanmayacağı kesim. Diğerleri de yayınlanırsa süpriz olur.
Bu makalenin içeriği http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19903977.asp adresinden alınmaktadır.