Şu anda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmekte olan Torba Yasa ile getirilen aflardan biri de “Şirket kasasında gözüken hayali paralar ile ortakların şirketten çektiği paralara” getirilen afla ilgili..
ŞİRKET VE ORTAKLARI YAŞADI
Şirket kasasından para çekmişler. Bu paraların bir kısmını harcamışlar, bir kısmı ile de belgesiz ödeme yapmışlar. Ancak paraların şirketten çekildiği defterde gözükmediği için, kasada varmış gibi gözüken para sürekli artmış.
Kayıtlara bakıyorsunuz; şirket kasasında 500 bin TL ya da 2 milyon TL hatta 5 milyon TL gözüküyor. Gerçekte olan para ise, 5 bin veya 10 bin TL.
Şirket ortağı, tedirgin. Vergi müfettişi durumu tespit ederse, “Kırk katır mı kırk satır mı?” dedirtecek vergiler ve cezalar (kurumlar vergisi, yüzde 18 KDV, yüzde 15 stopaj ve bir o kadar vergi ziyaı cezası ve faiz) gelecek.
Ortaklarının daha fazla paraya ihtiyacı olmuş (harcamak için alınan para, ev, dükkân, arsa ve arazi, otomobil, tatil, pahalı mücevherat ve saat, açıktan birilerine ödeme yapmak gibi nedenlerle) şirketten borç para çekmişler. Çekilen para, şirket muhasebesinde “ortaklardan alacaklar” olarak gözüküyor. Bunun tutarı da 1-2 milyon, 5-10 hatta bazılarında 50-100 milyon TL.
Bu arada, şirket kâr dağıtmamış. Kâr dağıtsa, yüzde 15 stopaj ve ek gelir vergisi ödenecek.
Durumu bu kadar berbat olan şirket, af yasası çıkınca, kasadaki hayali para ile ortağın çektiği paranın yüzde 3'ü kadar vergi ödeyecek. Sonra.. “Diğer olağandışı gider ve zarar yazarak", kasadaki parayı ve şirkete olan borcu sıfırlayacak.
Böylelikle, inanılmaz bir avantaj sağlayacak.
Olayın bir de sevimsiz tarafı var.
1. Kasadaki hayali paralar ile ortakların şirketten çektiği paralar, yüzde 3 ödenerek sıfırlanınca; şirkete mal satan veya hizmet yapanlar, alacaklarını tahsil etmekte zorlanabilecekler.
Daha açık bir anlatımla, şirketten alacaklı olanlar, “şirketteki paraları ortak çekmiş veya kasada şu kadar nakit para var, o nerede?” diye ortakların üzerine gidemeyecek. Devlet de üçüncü şahısların alacaklarını, tehlikeye düşüren yasa çıkarmış, olacak. Normalde ortakların şirketten çekebileceği para, şirketin geçmiş yıl kârı kadar olmalı.
2. Yeminli mali müşavirler, gerçek olmayan işlemleri ve bilançoyu tasdik ettiği için disiplin cezasına çarptırılacak mı veya şirket alacaklılarına karşı sorumlu olacak mı?
3. Şirketten yüksek tutarda çekilen paralar, “zarar” yazılınca, öz sermayesi eksi olan bir şirket karşımıza çıkacak. Hatta, şirket TTK Md. 376'ya göre sermayenin kaybı nedeniyle, münfesih olma yani sona erme tehlikesi ile de karşı karşıya kalabilecek.
4. Bu arada bir sürpriz; ileride silinen para ve alacaklardan oluşan ticari zararın geçmiş veya gelecek yıl kârlarından mahsup edilmesi halinde, Maliye olayı “kâr dağıtımı” kabul edip, yüzde 15 vergi isteyecek (GİB. Ankara VD. Başk. 30 Temmuz 2013 tarih ve 38418978-125-807 sayılı özelge).
Görüldüğü gibi, ortalık toz duman..
Kabahatler Kanunu’na göre kesilen cezalar, matrah artırımı, ihtilaflı dosyalar ve stok affı olmadan, sadece hayali paraya ve şirketten çekilen paralara af getirilmesi, çok kötü sırıtıyor.
Bu makalenin içeriği www.hurriyet.com.tr adresinden alınmaktadır.