Bu konu çok önemli. Hemen gündeminize alın..
Yeni TTK ile özellikle anonim şirketlere, “çok özel avantajlar” sağlandı.
Türkiye’deki şirketlerin yüzde 85’inin limited şirket olduğunu göz önüne aldığımızda, konunun önemi ortaya çıkıyor.
AVANTAJLAR NE?
1.Anonim şirketler, önceden “en az 5 kişi” ile kurulabiliyordu. Yeni TTK, bir kişilik anonim şirket kurulmasına olanak sağladı. Mevcut anonim şirketler de tek kişiliğe dönüştürülebilir.
2.Anonim şirkette, (yönetim kurulu üyesi olmayan) ortağın, şirketin vergi ve SSK primi borçlarından dolayı bir kuruş dahi sorumluluğu yok. Limited şirketlerde ise, ortaklar şirketteki hisseleri oranında bu borçlardan sorumlu.
3.Anonim şirkete, dışarıdan bir kişi “yönetim kurulu üyesi” olabilecek. Bu durumda, şirketin yüzde 100 payına sahip ortağın, hiç bir sorumluluğu olmayacak.
4.Anonim şirket, halka açılabilir. Limited şirket için böyle bir olanak yok.
5.Anonim şirket hamiline veya nama pay senedi çıkartabilir. Payların devrinde herhangi bir sınırlama olamaz. Limited şirkette, hamiline pay senedi yok.
6.Anonim şirket hissesi, iki yıl geçtikten sonra “pay senedi devri” şeklinde yapılırsa, elde edilen kazanç, tutarı ne olursa olsun vergilendirilmez. Limited şirketlerde ise, pay senedi devri söz konusu olmadığından, pay devri 10 yıl sonra da yapılsa, “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi.
7.Organizasyon ve kurumsallaşma yönünden de anonim şirket, limited şirkete kıyasla çok avantajlı.
LİMİTED ŞİRKET PAY SENEDİ FARKLI
Yeni TTK’nın limited şirketlerle ilgili 593/2. maddesinde yer alan “esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenir” şeklindeki hüküm, limited şirket hissesi satışının, anonim şirketlerde olduğu gibi iki yıllık süre geçtikten sonra vergilendirilip vergilendirilmeyeceği tartışmasını gündeme getirdi.
Oysa eski TTK’nın 518/3. maddesinde de yer alan limited şirketteki pay senedi, anonim şirketteki pay senedinden farklı.
1.Yeni TTK’nın 576/1-c maddesinin gerekçesine göre; “Limited şirketlerde esas sermaye payının sayısının ve itibari değerinin belirtilmesi, bu payı anonim şirket payına ne özdeş kılmakta ne de yaklaştırmaktadır”.
2.Yeni TTK’nın 593/2 maddesinin gerekçesine göre; “esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkartılması, PAYA DEVİR dolayısıyla dolaşım KOLAYLIĞI SAĞLAMAZ... Bu olanak, limited şirket esas sermaye payını ne anonim şirket sermaye payına dönüştürür ne de yaklaştırır.”
3.Limited şirket ortaklık payının devri, “pay senedi devri” şeklinde olamıyor. Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler, YAZILI ŞEKİLDE yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır (Md.595/1). Yani ortaklık hakkının “pay senedi cirolanması yoluyla” devri hukuken mümkün değil. Oysa anonim şirket payları, nama yazılı pay senetlerinin herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın noter onayı aranmaksızın, ciro yoluyla, hamiline yazılı olanlarda ise teslimle el değiştirmektedir (Md.489 ve 490/2).
4.Gelir Vergisi Kanunu’nun hisse (pay) senedi satışının vergilendirilmesi ile ilgili Mükerrer 80/1. maddesinde, menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkartılmasından söz ediliyor. Yeni TTK’nın “Menkul kıymetler” başlıklı yedinci bölümünde de (Md.484 vd), anonim şirketlere ait pay senetleri “menkul kıymet” olarak belirtilmiştir. Oysa aynı Kanunda, limited pay senetlerinin menkul kıymet olduğuna dair herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
Sonuç olarak, limited şirketlerde hisse satışı, kaç yıl geçerse geçsin gelir vergisine tabi
Bu makalenin içeriği www.hurriyet.com.tr adresinden alınmaktadır.