Son haftaların en çok tartışılan konularından biri de; konutlardaki KDV oranı
ile ilgili.
Olay çok yeni olduğu ve Sayın Cumhur-başkanı’nda imza aşamasında olduğu için
çok kişi ayrıntılarını bilmeyebilir.
OLAY NE?
29 Mayıs 2012
tarihinde TBMM’ de kabul edilen ancak henüz Cumhurbaşkanı’nca onaylanmayan yasa
maddesine göre; “..inşaat işinin yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve
bulunduğu yer esas alınarak” konutun, KDV’ye esas değeri bulunacak (6322 sayılı
Kanun Md.22).
Vergi değeri ise; bina ve arazinin (arsanın) Emlak Vergisi
Kanunu’nun 29. maddesine göre belirlenen “emlak vergisi değeri” olarak
belirtiliyor (Vergi Usul Kanunu Md.268).
Özet olarak, vergi kanunlarına
yani Vergi Usul Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu’na göre, gayrimenkulün vergi
değeri; emlak vergisi değeri ne ise o oluyor.
ÇELİŞKİ NEREDE?
Hangi birisi, o kadar çok ki..
Daha önce yazdık, emlak vergisi yönünden
vergi değeri; aynı binadaki “Boğaz manzaralı” ev için de bodrum kattaki “güneş
görmeyen” ev için de aynı!
Şimdi KDV yönünden de aynı olacak!
Daha
açık bir anlatımla, Boğaz manzaralı 100 m2 ev ile ikinci bodrum kattaki
100m2’lik bırakın Boğaz’ı görmeyi güneş bile görmeyen evin KDV’si aynı olacak!
Yasa maddesindeki “vergi değeri” kavramından bu sonuç ortaya çıkıyor!..
Konutlarda emlak vergisi oranı binde 1 veya (Büyükşehir belediyeleri
sınırları içinde) binde 2 olduğu için bodrum katta evi olanı zorluyor ama
“perişan” etmiyor. KDV oranına gelince olay değişiyor. KDV binde değil yüzde
olarak uygulandığı ve oranı da 18 olduğu için alıcıyı perişan eder.
DOĞRUSU NE?
KDV uygulaması yönünden doğrusu, KDV Kanunu Madde
20’de yazılı.
Buna göre, KDV matrahı; konutun bedelidir.
Bedel deyimi
ise, teslim edilen konut karşılığı alınan veya borçlanılan para ve para
ile
temsil edilebilen değerler oluyor.
KDV’de oran uygulamasında “emlak vergisi
değeri”, yanlış bir tanım oluyor.
Bu olayda, bir başka doğru ise; yapılan
düzenlemeden vazgeçilmesidir.
Daha önce de yazdık; konutlarda KDV, konutun
alım-satıma esas değeri üzerinden alındığı için 1 milyon liraya konut alan bir
kişi, 50 bin liraya konut alandan 20 kat fazla KDV ödüyor. Yeni yasa yürürlüğe
girip, Kararname de çıkınca 360 kat fazla KDV ödeyecek.
Bu da; bedelin
“düşük gösterilip, aradaki farkın açıktan alındığı” satışlara neden olacak. Hem
KDV hem de gelir veya kurumlar vergisi kaybı doğacak. Kayıt dışılık artacak.
Düşük bedelle satış gösteremeyenler aleyhine “haksız rekabet” oluşacak. Talep
gerileyecek, istihdam azalacak.
Ekonominin “lokomotifi” olan inşaat sektörü
ve buna bağlı sektörler, sonuçta Türkiye ekonomisi, bu düzenlemeden olumsuz
yönde etkilenecek.
Bizden uyarması..
Bu makalenin içeriği www.hurriyet.com.tr adresinden alınmaktadır.