Bu yaşanmış bir olay! Almanya'da 18 yıl çalıştıktan sonra Türkiye'ye kesin dönüş yapan Hüseyin Gökbel, birikimiyle "dört katlı bir bina" alıyor.
Alırken de kendisi öldükten sonra, çocuklarının "paylaşım sırasında araları bozulmasın" diye, daireleri kızı ve oğlunun üzerine yapıyor. Tapu işlemleri öncesinde de çocuklara "Sağlığımda bu evin kiraları benim, ölünce de sizin" diyor. Onlar da "tamam baba" diyorlar.
SONRA NE OLUYOR
Aradan bir kaç yıl geçiyor..
O da ne?
Kızı, evleri satılığa çıkartıyor. "Kızım ne yapıyorsun?" diye sorduğunda, "Baba ne yapayım kocamın ihtiyacı var. Satmazsam, yuvam dağılacak" diyor. Yaşlı adam, olayın şokunu yaşarken, oğlunun da bir emlakçı ile anlaşıp, evlerini satılığa çıkardığını öğreniyor.
Emlakçıdan anahtarları alıp, oğluna "Oğlum ne yaptın?" diye soruyor. Oğlu da "Kızın satışa çıkardığında bir şey diyemiyorsun, bana niye soruyorsun?" diyerek, karakola başvurup, polis vasıtasıyla anahtarları babasından aldırıyor. Karısıyla birlikte babasının yüzüne tükürmeleri de olayın en acı yönü oluyor..
Baba o kızgınlıkla, binaya yukarıda gördüğünüz bez afişi astırıyor!
Olayın devamı daha sevimsiz ama biz burada keselim.
BABA NE YAPMALIYDI?
Yukarıdaki olay, farklı senaryolarla yaşanabilecek bir durum.
Örneğin, babanın kızı ölür mallar damada ve toruna veya oğlu ölür, mallar geline ve toruna kalır.
Daha neler neler..
Bu gibi durumlar için alınacak önlem belli.
Gayrimenkul alırken, "İntifa hakkı" yani yararlanma hakkı babanın (veya baba ile annenin) üzerine, "kuru mülkiyet" de çocukların adına olacak.
Bu şu anlama geliyor;
BABA (ya da anne ve baba) sağ oldukları sürece, o evlerin ve iş yerinin, "Kira geliri" kendilerine ait olacak. İntifa hakkı sahibi olarak, istediği tasarrufta bulunabilecek. Örneğin, evlerden birini kardeşine "bedelsiz" bile kiralayabilecek.
ÇOCUKLAR, evlerin (varsa dükkanların) kuru mülkiyeti yani tapusu kendilerine ait olmasına rağmen, o gayrimenkullerle ilgili hiç bir tasarrufta bulunamayacaklar. Başka bir anlatımla, tapusu üzerlerine ait evleri kiraya veremeyecekler, babaları istemediği sürece o evlerde oturamayacaklar.
Baba (veya anne ve baba) sağ oldukları veya intifa hakkından vazgeçmedikleri sürece, kiraları alacaklar.
Kira gelirinin gelir vergisi ile emlak vergisini de "intifa" hakkı sahibi baba (veya baba ve anne) ödeyecek.
BABA ÖLÜNCE NE OLACAK?
Kuru mülkiyet sahibi olan çocuklar, "ölüm nedeniyle" intifa hakkı sona erdiği için (Medeni Kanun Md.795) gayrimenkullerinin üzerindeki, "intifa hakkını" kaldıracaklar.
Bunun için ilgili vergi dairesine ölüm tarihindeki emlak vergisi değerini esas alarak "Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi" verecekler.
Burada, intifa hakkının intikal ettiği kuru mülkiyet sahibinin (örneğimizde çocukların) yaşı önemli.
Çocuğun yaşı 20'yi doldurmamış ise "Emlak Vergisi değerinin" 7/10'u, yaşı 21-30 arası ise 6/10'u, 31-40'da 5/10'u, 41-50'de 4/10'u, 51-60'da 3/10'u, 61-70'de 2/10'u, yaşı 70'i aşkın ise 1/10'u intikal eden intifa hakkının değeri olacak (VUK Md.296, Gelir İd. Bşk. Özelgesi, 14.6.2013 tarih ve 160-855 sayılı).
İntifa hakkı, mirasa dahil olmadığı için baba sağlığında çocuklarından sadece birine (saklı payı da göz önüne alarak) verdiği gayrimenkulün intifa haklarını da üzerinde tutabilir.
Bu makalenin içeriği www.hurriyet.com.tr adresinden alınmaktadır.