ARAÇ kullananlar için “radara yakalanmak” çoğu kez şehirlerarası yolda, bazen de şehir içinde karşılaşılabilen bir durum.
Her ikisinde de yakalandıktan sonra söylenen bellidir;
“Öyle bir yere radar koymuşlar ki fark etmek mümkün değildi!”
Gerçekten, radarla hız denetimi yapanlar, bu olayın adeta uzmanı olmuşlar.
Kuytu köşelere gizlenme, sahipsiz bir aracın içindeki radar vs. gibi değişik yöntemleri var.
Sürekli aynı yolu kullananlar “nerede radar olduğunu” biliyor ve o bölgede yavaşlıyorlar.
Bilmeyenler de deyim yerindeyse “kuzu kuzu” yakalanıyorlar!
Açıkçası “sürat felaket”, “Acele eden ecele gider” gibi sözler gerçeğin ta kendisi.
Ancak bu arada bütçeye konan milyarlarca liralık “trafik para cezası geliri” ve bu tahsilatı sağlamak için ceza yazmaya dönük girişimler olduğu da vatandaşın genel kanaati..
YARGITAY “DUR” DEDİ
Radarla hız kontrolü ve sınırı aşana ceza kesilmesi konusunda, Yargıtay; “Uyarıcı levha olmadan, radarla hız kontrolü de yapılamaz” diye çok önemli bir karar verdi.
Yaşanmış olayda mahkeme, yerleşim yeri içinde otomobiller için belirlenen 50 km hız sınırının, yüzde 10'undan fazla aşılıp, 71 km hız yapılması ile ilgili olarak; “Radar kontrolü yapılan yerde, radar işareti bulunmadan ve gerekli yasal uyarılar usulüne uygun şekilde yapılmadan, kesilen cezaların hukuki mesnetinin bulunmadığı” gerekçesiyle, hız sınırı aşıldığı için kesilen idari para cezasının iptaline karar verdi.
Bunun üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı “Kanun Yararına Bozma” talebi ile kararı temyiz etti.
Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi de bu konuda çarpıcı bir karar vererek, Başsavcılık başvurusunu reddedip, yerel mahkeme kararını onaylamak suretiyle radar uyarısı olmayan hız sınırı aşma cezalarına 'dur' dedi.
SÜRÜCÜLERE TUZAK KURULAMAZ
Yargıtay'ın dayanak gösterdiği Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere İlişkin Önerge'nin 34/c maddesine göre;
“Sabit denetim yapılması durumunda, radar aracı; karayolunun her iki tarafından da kolayca görülebilecek ve trafiği tehlikeye düşürmeyecek şekilde konuşlandırılır”
47. Maddeye göre de;
“Denetimin, karayolunun hangi kesiminde, hangi sürelerde yapılacağı ve hangi konularda yoğunlaşılacağı vs. ulusal ve yerel medya ile diğer iletişim araçlarından azami ölçüde yararlanılır.
Radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı hususunda, yol kullanıcılarının bilgilendirilmesi gerekir. Sürücülere 'tuzak kurulması' çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz (Yarg.7.C.D. 8 Temmuz 2014 Tarih ve E.2014/2954,K.2014/14281).
Görüldüğü gibi Yargıtay, “sürücülere tuzak kurulamayacağı” hususunu, özellikle vurguluyor.
Sürücülerin, “radar uyarısı olmadan” hız sınırını aşma cezasına muhatap olmamaları için bu yazıyı saklamalarında ve duruma göre dava açtıklarında, dayanak göstermelerinde yarar var..
Bu makalenin içeriği www.hurriyet.com.tr adresinden alınmaktadır.