|
Dairesi
Dar mükellefiyete tabi olan kurumun, Türkiye'yi terk etmesi durumunda kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekadüm eden onbeş gün içinde verilmesi ve hesaplanan vergilerin de beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 23.12.1987
Sayı : 2212414482471
Dar mükellefiyete tabi olan kurumun, Türkiye'yi terk etmesi durumunda kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekadüm eden onbeş gün içinde verilmesi ve hesaplanan vergilerin de beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekir.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinde kanuni veya iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de bulunmayan kurumların, dar mükellefiyet esasına göre yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazançları ise Kanun'un 12. maddesinde belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 45. maddesinde ise 'kazanç ve iradın ve gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi' hususunda Gelir Vergisi Kanunu'nun 7. maddesi hükmünün cari olduğu açıklanmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin son fıkrasında dar mükellefiyete tabi kurumların kurum kazançları n in, ticari kazanç gibi tesbit edilmesi gereken kazanç ve iratlar da dahil olmak üzere, ticari ve zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratlardan ibaret bulunması halinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun bu gibi kazanç ve iratların tespiti hakkındaki hükümlerinin kurumlar vergisi matrahının tespitinde de uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 7. maddesinin 1 numaralı bendinde dar mükellefiyete tabi kurumlar bakımından ticari kazancın Türkiye'de elde edildiği, kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde ve bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması şartına göre tayin edileceği açıklanmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanunu ile bu kanunun atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun yukarıda açıklanan hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, Türkiye'de bir işyeri açmak suretiyle ticari faaliyette bulunan dar mükellefiyete tabi kurumların bu işyerinden elde ettikleri kazançların kurum kazançlarına dahil edilerek, tam mükellefler gibi aynı esaslara göre vergilendirilmeleri öngörülmüştür.
Bu nedenle, Türkiye'de işyeri bulunan dar mükellefiyete tabi bir kurumun, bu işyerinde yürüttüğü ticari faaliyetle bağlantılı tüm faaliyetlerinden elde etliği kazançların kurum kazancına dahil edilerek %46 oranında vergilendirilmesi gerekir. Nitekim Gelir Vergisi Kanunu'nun değer artışı kazançlarına ilişkin mükerrer 80. maddesinin son fıkrasında yer alan 'Faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticari kazanç sayılır ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanır.' hükmü ile bu husus yukarıdaki hükümlere ilaveten ayrıca belirtilmiştir.
Buna göre, Türkiye'de petrol istihsal ederek ticari faaliyette bulunan dar mükellefiyete tabi DMLP firmasının %20 oranındaki petrol işletme hakkı ile aynı orandaki malzeme ve techizattaki hissesinin devrinden doğan kazancın, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine göre tesbit edilerek kurum kazancına dahil edilmesi gerekir. Sözkonusu kazanç, yıllık beyanname ile beyan edilerek %46 oranında vergilendirilecektir. Ancak, dar mükellefiyete tabi olan adı geçen kurumun, Türkiye'yi terk etmesi halinde kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekaddüm eden onbeş gün içinde verilmesi ve hesaplanan vergilerin de beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekir.
Öte yandan, sözkonusu petrol işletme hakkı ile malzeme ve techizattaki hissenin devir bedeli, taraflar arasında serbest rekabet şartlama göre tayin olunacağından, bu bedelin Vergi Usul Kanunu'nun değerleme hükümlerine göre emsal bedeliyle tayininde isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, kayıtlarınızda gösterilen devir bedelinin, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak ,tesbit etmek ve sağlamak maksadıyla gerekli görüldüğünde vergi inceleme elemanlarınca incelenebileceği tabiidir.
|
|