Dairesi
Mükellefin, yurtdışındaki adresinde beyana çağrı mektubunun tebligat işlemi yapılamadığında Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesinin 4 numaralı bendindeki hal gerçekleşmiş olduğundan aynı Kanunun 104. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılmalıdır.
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 26.05.2000 Sayı : B.07.0.GEL.0.28/28439731202/24961 Mükellefin, yurtdışındaki adresinde beyana çağrı mektubunun tebligat işlemi yapılamadığında Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesinin 4 numaralı bendindeki hal gerçekleşmiş olduğundan aynı Kanunun 104. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılmalıdır. T.C. Merkez Bankası nezdinde müşterek hesapları olan ...'ın 12.02.1998 tarihinde ölümünden dolayı diğer hissedar .... tarafından bankaya haber verilmeden çeşitli tarihlerde müşterek hesaptan para çekildiği, murisin hissesine 1/2 isabet eden kısmının vergilendirilmesi yönünde işlem yapılmak üzere vergi dairesince beyana çağrı mektubunun ilgi (a)'da kayıtlı yazınız üzerine 21.09.1999 gün ve 040046 sayılı yazımız ile Düsseldorf Başkonsolosluğu'na 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca muhatap .....'a tebliğinin temini için gönderildiği ancak 24.12.1999 tarih ve Teb/9913661K/1304721464 sayılı Konsolosluk yazısında adı geçenin birkaç defa yapılan davetlere gelmemesi sonucu beyana davet yazısı tebliğ edilemediğinden yapılacak işlem konusunda tereddüt bulunduğu anlaşılmıştır. Tatbikatta kanuni süresi geçtiği halde beyanname vermeyen gelir, kurumlar, katma değer vergisi mükelleflerine beyana çağrı mektupları düzenlenerek posta ile muhataplarına gönderilmekte fakat bu mektupların, muhataplarına ulaşmış olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmamaktadır. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere beyana çağrı mektuplarının muhataplarına tebliği zorunlu değildir. Ancak Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun özelliği nedeniyle beyana çağrı mektuplarının tebliğ işlemlerinin hukuki prosödürü dairesinde yapılması icap etmektedir. Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu'nun 342. maddesine göre Veraset ve İntikal Vergisinde beyan yönünden iki ek süre mevcuttur. Bu iki ek süre geçmeden yani beyanname verme süresi dolmadan vergi idaresince mükellef hakkında herhangi bir tarhiyat işlemini başlatması mümkün değildir. Dolayısıyla beyanname verme yönünden ikinci ek sürenin de dolduğunu kanıtlamak bakımından beyana çağrı mektuplarının tebliğ işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Olayda, mükellef, yurtdışındaki adresinde beyana çağrı mektubunun tebligat işlemi yapılamadığına göre Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesinin 4 numaralı bendindeki hal gerçekleşmiş olduğundan aynı Kanunu'nun 104. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılması uygun bulunmuştur.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı