|
Dairesi
Kaynak Kullanımım Destekleme Primi Kurumlar Vergisinden istisna gelirler arasında yer almadığından bu primler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması sözkonusu değildir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 20.11.1992
Sayı : B.07.0.GEL.0.73/112
Kaynak Kullanımım Destekleme Primi Kurumlar Vergisinden istisna gelirler arasında yer almadığından bu primler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması sözkonusu değildir.
Söz konuşu fondan alınan bu meblağlar üzerinden gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38. maddesinde, ’Bilanço esasına göre ticari kazanç teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip ve sahiplerce.
1. işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir,
2. işletmeden çekilen değerler ise farka ilave olur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur.’ hükmü yer almaktadır.
Öte yandan Vergi Usul Kanununun 262. maddesinde; ’Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamım ifade eder.’ hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre yatırımcı adına tahakkuk ettirilen destekleme primleri, sabit yatırımların maliyet bedelini azaltıcı bir unsur olduğundan, mükelleflerce bu primler, tahakkuk ettirildikleri tarihte gerçekleştirilmiş olan sabit yatırımların maliyet bedelinden indirilebilecektir.
Bu durumda, sabit kıymetin maliyet bedeli; indirilen destekleme priminden sonraki miktar olacağından, bu usulü seçen mükellefler sabit yatırımın toplam bedelinden, alınan primin düşülmesinden sonra kalan değeri sabit yatırımın değeri olarak aktiflerine kaydedeceklerdir. Dolayısıyla amortismanların bu değer üzerinden ayrılması gerekmektedir.
Öte yandan isteyen mükelleflerin tahakkuk eden destekleme primlerini, sabit yatırımların maliyet bedelinden düşmeden doğrudan hasılat yazmaları mümkündür.
Kurumlar Vergisi Kanununda Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan alınan primler, istisnalar kapsamında yer almadığından kurumlar vergisinden müstesna tutulması mümkün değildir. Bu nedenle kurumlar vergisine tabi tutulan bu primler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması söz konuşu değildir.
|
|