Dairesi
GÜMRÜK KANUNUNUN 146'NCI MADDESİNDE SÖZÜ EDİLEN MADDİ HESAP HATASINDAN, VERİLER DOĞRU OLMAKLA BİRLİKTE TOPLAMA, ÇIKARMA, ÇARPMA, BÖLME İŞLEMLERİNDE YAPILAN HATALARI ANLAMAK GEREKTİĞİ HK.
Karar No
1473
Esas No
2149
Karar Tarihi
27-05-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
1473
2001
2149
27/05/2004
 
KARAR METNİ

GÜMRÜK KANUNUNUN 146'NCI MADDESİNDE SÖZÜ EDİLEN MADDİ HESAP HATASINDAN, VERİLER DOĞRU OLMAKLA BİRLİKTE TOPLAMA, ÇIKARMA, ÇARPMA, BÖLME İŞLEMLERİNDE YAPILAN HATALARI ANLAMAK GEREKTİĞİ HK.

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1) Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına
Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü İSTANBUL

2) ... Petrol Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğünde, davacı Şirket adına tescilli 10.11.1998 gün ve ... sayılı giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin ek katma değer vergisi üzerinden hesaplanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; ithal konusu eşyanın kıymetinin, beyanname eki faturasına göre 6.634.435.- İspanyol pezetası olduğu halde, beyannamede 6.634,44 İspanyol pezetası olarak beyan edildiğinin davalı idarece tespit edildiği; olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Kanunun 146'ncı maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, söz konusu eksik beyanın maddi hesap hatası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, kesilen cezanın da üç kat değil bir kat olmasının icap ettiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki İstanbul Beşinci Vergi Mahkemesinin 29.11.2000 gün ve E:2000/775; K:2000/1761 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; eksik beyanın maddi hesap hatası kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülerek, davalı İdare tarafından; redde ilişkin hüküm fıkrasının ise, ek katma değer vergisi ödendiğinden vergi zıyaının olmadığı, beyanname eki belgelerde eşyanın kıymetinin açıkça belli olduğu, Gümrük Kanununun 146'ncı maddesine göre katma değer vergi üzerinden para cezası hesaplanamayacağı ileri sürülerek, davacı Şirket tarafından bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Davacı Şirket tarafından savunma verilmemiş, davalı idare tarafından ise, davacı Şirketin isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi Nurdane Topuz'un Düşüncesi: Davacı Şirketin noksan kıymet beyanı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Kanunun 146'ncı maddesinin 2'nci fıkrasında sözü edilen maddi hesap hatasından kaynaklanmadığından, yazılı gerekçe ile verilen mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının onanması, iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Bilgin Arısan'ın Düşüncesi: Tarafların karşılıklı temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle tarafların temyiz istemlerinin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğünde, davacı Şirket adına tescilli giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin ek katma değer vergisi üzerinden hesaplanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki mahkeme kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.
Davacı Şirketin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.

Davalı idarenin, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine gelince:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 51'inci maddesinde, mükelleflerin ithalde beyan ettikleri matrahla tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu uyarınca gümrük vergisindeki esaslar dairesinde ceza uygulanacağı belirtilmiştir.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Gümrük Kanununun 146'ncı maddesinin 2'nci fıkrasında, kesin olarak yurda sokulacak eşya için yapılan beyan ile muayene ve denetleme neticesinde, kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın beyan olunan kıymetinin yapılan muayene ve denetleme neticesinde tespit edilen kıymete nazaran noksan bulunduğu takdirde bu noksanlığa ait gümrük vergisinden başka bu vergi farkının üç misli para cezası alınacağı, ancak, maddi hesap hatasından doğan noksan kıymet beyanlarında, bu farklara ait gümrük vergisinden başka bu verginin bir katı da para cezası alınacağı hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı Şirket tarafından, 6.634,44 İspanyol pezetası olarak beyan edilen ithal konusu eşyanın gümrük vergisine esas kıymetinin, beyanname ve eklerinin davalı idarece incelenmesi sonucunda, 6.634.435.- İspanyol pezetası olduğunun tespit edilmesi üzerine, 3065 sayılı Kanunun 51'inci ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Kanunun 146'ncı maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, ek katma değer vergisinin üç katı tutarında para cezası kesildiği, para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin, Mahkemece, yazılı gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmıştır.

Gümrük Kanununun 146'ncı maddesinde sözü edilen maddi hesap hatasından, veriler doğru olmakla birlikte toplama, çıkarma, çarpma, bölme işlemlerinde yapılan hataları anlamak gerekir.

Oysa olayda, kanunun aradığı anlamda bir hesap hatası bulunmadan, kıymetin düşük beyanı söz konusudur.
Bu durumda, para cezasının, ek katma değer vergisinin üç katı tutarında kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, vergi mahkemesi kararının aksi yolda verilen hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, davacı Şirketin temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 7.2 oranında ve 20.600.000.- (Yirmimilyonaltıyüzbin) liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece hesaplanan harç tutarı düşüldükten sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına; davalı idarenin temyiz isteminin ise kabulüne, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı