213 SAYILI V.U.K'NUN 11.MADDESİNİN 3.FIKRA HÜKMÜ İLE GETİRİLEN MÜTESE-
BİL SORUMLULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR 1988 YILINDA YAYIMLANAN 151 VE
152 SERİ NOLU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ İLE BELİRLENDİĞİNDEN, 1986
DÖNEMİ KATMA DEĞER VERGİSİNE UYGULANAMAYACAĞI, YÜKÜMLÜDEN TAHSİL EDİ-
LEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN SATICI FİRMA TARAFINDAN HAZİNEYE İNTİKAL
ETTİRİLMEMESİ (BU VERGİNİN SATICI FİRMADAN ARANMASI GEREKİR) GEREKÇE
GÖSTERİLEREK YÜKÜMLÜ ADINA TARHİYAT YAPILAMAYACAĞI HK.
1986 Yılı Nisan ayında yapılan fındık ihracatından dolayı ihracat is-
tisnası nedeniyle alım sırasında ödenerek teminat mektubu karşılığında
geri alınan katma değer vergisinin haksız olarak iade edildiğinin in-
celeme raporuyla tesbit edilmesi sonucu kaçakçılık cezalı olarak geri
istenilmesi üzerine cezalı tarhiyatın terkini istemiyle açılan dava-
nın; tarhiyata konu fındıkların satın alındığı Özyalçınlar Kanaviçe
İthalat, İhracat ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketinin 1986 yılı iş-
lemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 19.12.1986 gün ve 218/7 sayı-
lı raporda, fındık alışlarının Sabahattin Kurt'un faturalarına dayan-
dırıldığı, Sabahattin Kurt'un kanuni defterlerinde iç fındık alış ve
satış kaydının bulunmadığı, bu nedenle fındık satışlarının gerçek ol-
madığı, tanzim edilen faturaların da gerçek bir satışı göstermediği,
ayrıca aynı şahsa gösterilen faturaların ve üzerindeki imzaların ken-
disine ait olduğu ancak fatura içeriğinde belirtilen fındıkları satma-
dığı, firmkayı tanımadığı, bedellerinin kendisinin düşünemeyeceği ka-
dar fazla olduğu yolundaki beyanlarıyla, dava konusu faturaların ger-
çek olmadığının kanıtlandığı, böylece Özyalçınlar firmasının davacı
şirketten tahsil ettiği katma değer vergisinden, kendi alt firması
Sabahattin Kurt'a ait faturalarda gösterilen katma değer vergisini
mahsup ettiği, bu indirim sonucu ihraç edilen mallara ait katma değer
vergisinin devlet hazinesine intikal ettirilmeden geri alındığının id-
dia edildiği, Türkiye'de üretilip piyasaya sürülen zirai mahsullerin
müstahsilden alınırken tevkifata tabi tutulmamış olanlarının ihraç
edilecek olması halinde, fatura düzenlenmek zorunluluğu ortaya çıktı-
ğından, vesikasız bu malların girişi ve çıkışını yapacak paravan bir
firmaya ihtiyaç duyulduğu, olayda bu görevin Sabahattin Kurt adındaki
şahsa verildiği ve müstahsilden tevkifat yapılmadan alınan fındıkların
katma değer vergisi tahsil edilmiş gibi fatura edildiği, böyle mahsup
işlemine tabi tutulan fındık satışlarına ait katma değer vergilerinin,
ayrıca ihracat istisnasından da istifade edilerek, hazineye yapılmış
bir ödeme bulunmadığı halde iade edildiği bu durumda iadeye konu katma
değer vergilerinin hazineye intikal ettiğine veya diğer bir deyişle bu
fındıklar üzerinde vergi yükü bulunduğuna dair hiçbir iddia ve belge
ortaya konulmadan, ihraç edilen malları katma değer vergisi yükünden
arındırmak maksadıyla getirilmiş bulunan ihracat istisnası hükümlerin-
den davacı şirket yararlandırılmak suretiyle üzerinde katma değer ver-
gisi yükü bulunmayan fındıklar ihraç edilmiş olsa dahi katma değer
vergisi iadesi söz konusu olamayacağından iade edilmiş olan verginin
kaçakçılık cezalı olarak geri alınmasında yasaya aykırılık bulunmadı-
ğı, öte yandan Özyalçınlar Kanaviçe İthalat İhracat ve Pazarlama Tica-
ret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 23.12.1986 gün ve 218/8 sayılı
vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatların kaldırılması istemiyle
açılan davanın İstanbul 6 Vergi Mahkemesinin 1987/493 sayılı kararıyla
reddedilip Danıştayca da onandığı gerekçesiyle reddi yolundaki İstan-
bul 5 Vergi Mahkemesinin 29.6.1989 günlü, 1989/735 sayılı kararının;
tedarikçi firma veya ona mal temin eden firma ile aralarında fiili ve-
ya hukuku bir bağ ya da anlaşma bulunmadığı, buna ilişkin bir iddianın
da inceleme raporunda yer almadığı, buna göre kendileri tarafından te-
darikçi firmaya ödenen katma değer vergilerinin bu firmaca hazineye
intikal ettirilmeyerek kaçırılması durumunda dahi bu olaya dahil ol-
dukları ya da kusurlu bulunduklarından söz edilemeyeceği, zira bu fir-
manın belge ve kayıtları üzerinde bir araştırma ve inceleme yapma yet-
kilerinin olmadığı, 213 sayılı Kanunun 11.maddesine 3239 sayılı Kanun-
la eklenen 3.fıkrada yer alan müteselsil sorumluluk hükmünün, maddede
belirtildiği üzere şartları, sınırları ve konuya ilişkin usul ve esas-
ları Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenmemesi ve sorumluluğu doğu-
ran olayın mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyle vergi kesin-
tisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlü-
lüklerini yerine getirmemesi olması dolayısıyla kendilerine uygulana-
mayacağı, zira buradaki müteselsil sorumluluk hükmünün uygulanabilmesi
için, verginin mükellefinden ayrı olarak 213 sayılı Kanunun 8.madde-
sinde tanımı yapılan bir vergi sorumlusunun da bulunması ve bu sorum-
lunun, mükellefe yaptığı ödemeden vergi kesmek, kestiği vergiyi ala-
caklı vergi dairesine yatırmak konusundaki ödevlerini yerine getirme-
mesi gerektiği, 3065 sayılı Kanunun 8.maddesine göre mal teslimi hal-
lerinde verginin mükellefi teslimi yapanlar olduğundan olayda vergi
mükelleflerinin şirkete fındık satan tedarikçi firma ile bu firmaya
mal temin eden alt firmalar olup, şirketin 213 sayılı ve 3065 sayılı
Kanunlar karşısında sadece müşteri sıfatını taşıdığı, ne mükellef ne
de sorumlu olduğu, fındık satışı sırasında katma değer vergisinin şir-
ketten tahsil edilmesinin verginin yansıması olayından ibaret bulundu-
ğu, tedarikçi ya da alt firmalar tarafından şirkete herhangi bir ödeme
ya da vergi kesintisi yapılmayıp ödemeyi yapanın kendileri olduğu, do-
layısıyle tahsil ettiği vergiyi hazineye intikal ettirmeyen tedarikçi
firmanın bu eyleminden dolayı sorumlu tutulamayacakları, mahkemece ka-
rara dayanak gösterilen İstanbul 6.Vergi Mahkemesi kararının tedarikci
firmanın gelir vergisi (stopaj) tevkifatı yapmadan müstahsilden aldığı
fındıkları Sebahattin Kurt isimli bir şahıstan temin ettiği naylon fa-
turalarla tüccardan almış gibi gösterdiğinden bahisle salınan kaçakçı-
lık cezalı gelir (stopaj) vergisine ilişkin bulunduğu öne sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Vergi Usul Kanununun vergi kesenlerin sorumluluğunu düzenleyen 11.mad-
desinin birinci fıkrasında; yaptıkları veya yapacakları ödemelerden
vergi kesmek zorunda olanların, verginin tam olarak kesilip ödenmesin-
den sorumlu oldukları kurala bağlanmış, maddeye 3239 sayılı Kanunun 2.
maddesiyle eklenen üçüncü fıkrada ise, mal alımı ve satımı dolayısıyla
vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların,
bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesin-
den, alım-satıma taraf eolanlar ve aralarında zımnen dahi olsa bağlan-
tı bulunduğu saptananların müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiş-
tir.
Maddeye aynı Yasanın 2.maddesiyle eklenen beşinci fıkrada müteselsil
sorumluluğun koşulları, sınırları ve konuya ilişkin usul ve esasların
Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenmesi öngörülmüştür. Nitekim, ge-
lir vergisi kesintisinden doğan zincirleme sorumlulukla ilgili söz ko-
nusu usul ve esaslar, Mayıs ve Ağustos 1988 aylarında yürürlüğe konu-
lan 151 ve 152 seri Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğleri ile belir-
lenmiştir. Vergi inceleme raporunun düzenlendiği ve tarhiyatın uygu-
landığı tarihte bu konuda ve Katma Değer Vergisinde müteselsil sorum-
lulukla ilgili herhangi bir belirleme yapılmamıştır. Olayda, yükümlü
şirketin uyuşmazlık konusu Nisan 1986 döneminde ihraç ettiği fındıkla-
rın alımı sırasında ödeyip ilgili dönem beyannamesine dahil ederek ia-
desini talep ettiği katma değer vergisinin teminat mektubu karşılığın-
da nakten iade edildiği, ancak fındıkları tedarik eden Özyalçınlar Ka-
naviçe İthalat İhracat ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi nezdinde
yapılan incelemede adı geçen firmanın 1986 yılı 1 ile 7.aylarında iç
fındık alış faturalarında satıcı olarak görünen Sebahattin Kurt'un dü-
zenlediği faturalarda belirtilen iç fındığı aslında satın almadığı ve
katma değer vergisi ödemediği hususunun Sebahattin Kurt hakkında yapı-
lan vergi incelemesiyle sabit olduğu ve bu inceleme sonucunda ilgili
yedi aylık dönem için Özyalçınlar Kanaviçe Limited Şirketi hakkında
kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı, daha sonra
Özyalçınlar Kanavice Limited Şirketinden 1986 yılı Mart, Nisan ve Tem-
muz aylarında fındık alarak ihraç eden yükümlü şirket hakkında düzen-
lenen 9.10.1988 tarihli vergi tekniği raporunda adı geçen limited şir-
ketin satıcılarına gerçekte mal hareketini göstermeyen alış faturala-
rında satıcılara ödendiği belirtilen fakat gerçekte ödenmeyen katma
değer vergilerinin, mal teslimleri sırasında tanzim edilen satış fatu-
raları ile tahsil edilen katma değer vergilerinin mahsubu neticesinde
katma değer vergisinin ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kaçakçı-
lık cezalı tarhiyat önerildiği ve bu nedenle tarhiyat yapıldığı anla-
şılmaktadır. Yükümlü şirket hakkında yapılan inceleme sonunda şirket
ile tedarikçi Özyalçınlar Kanaviçe Ltd.Şirketi arasında bir irtibat ya
da organik bir bağın mevcudiyeti ortaya konulmadığı gibi, Şirketin ih-
raç ettiği fındıkların tedarikçi firmadan satın alınmadığı yolunda ya-
pılmış bir tesbitin de bulunmadığı görülmekte inceleme raporunun muh-
telif bölümlerinde tedarikçi firmanın satış sırasında yükümlüden katma
değer vergisi tahsil ettiği belirtilmiş bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanununun yukarda sözü edilen 11.maddesine 3239 sayılı Ka-
nunla eklenen üçüncü fıkra hükmü ile getirilen müteselsil sorumluluğa
ilişkin usul ve esasların bakanlıkça belirlenmemiş olması ve yükümlü
şirket hakkında yapılan inceleme ile bu konuda inandırıcı nitelikte
somut bir olay veya delilin saptanamamış bulunması karşısında, salt
Özyalçınlar Kanaviçe Limited Şirketi tarafından yükümlüden tahsil edi-
len katma değer vergisinin hazineye intikial etmediği nedenine dayalı
cezalı tarhiyattaki isabetsizlik açıktır.
Bu durumda satış faturalarında görülen katma değer vergilerinin satıcı
durumundaki Özyalçınlar Kanaviçe eLimited Şirketinden aranması gerek-
mekte nitekim sözü edilen şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme
raporu uyarınca adı geçen firma hakkında 1986 yılı Ocak ile Temmuz
dönemleri için yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatın tasdikine dair
İstanbul 6.Vergi Mahkemesi kararlarının Dairemizce verilen 16,5,1989
gün ve 1989/1087-1093 sayılı kararla onanadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının
bozulmasına karar verildi.
(MT/NÇ)
|