Danıştay Dördüncü Daire
Geçmiş yıl zararının ne derece gerçek olduğunun araştırılması için defter ve belgeleri istenen yükümlünün muhafaza mecburiyeti kalmadığından bahisle ibrazdan kaçınması halinde zarar tevsik edilememiş sayılır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında, incelemenin, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere tarh zaman aşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabileceği ve anılan Kanun’un 114. maddesinde de vergi alacağının doğduğu takvim yılım takip eden yılın basından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilemiyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmış ise de, olayda tarh zaman aşımı geçtikten sonra idarece re’sen yükümlünün defter ve belgelerinin incelenmesine teşebbüs edilmeyip kendisine daha önce ödenen istihkaklardan tevkif edilen vergilerin ladesi hususundaki iddiasının doğruluk derecesinin araştırılması için defter ve belgelerinin incelenmek üzere istendiği anlaşıldığından, beyan ettiği zararı defter ve belgelerini ibraz etmek suretiyle ispat edemeyen yükümlünün düzeltme isteğinin reddi yolunda tesis edilen işlemde isabetsizlik görülmediğinden davanın reddine çoğunlukla karar verildi.