Dairesi
Biçerdöver ile kendi toprağında çiftçilik yapmayan, sadece başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde ücret karşılığı çalışan yükümlünün faaliyeti zirai faaliyet olarak kabul edilemez.
Karar No
1989/1916
Esas No
1988/3479
Karar Tarihi
21-04-1989

Danıştay Dördüncü Daire

 1. Biçerdöver ile kendi toprağında çiftçilik yapmayan, sadece başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde ücret karşılığı çalışan yükümlünün faaliyeti zirai faaliyet olarak kabul edilemez. 2. İşin özelliği nedeniyle hasat mevsimlerinde çalışılması, hayat standardı uygulanmasında kanunla belirlenen tutarların tam olarak tatbikini engellemeyecektir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde ticari kazanç, her türlü ticari ve zira faaliyetlerinden doğan kazançlar olarak tarif edilmiş, aynı Kanun’un 52. maddesinde, zirai faaliyetten doğan kazancın zirai kazanç olduğu, zirai faaliyet arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yolları ile veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade edeceği belirtilmiştir. Bu maddenin dördüncü fıkrasında, çiftçiye ait her türlü ziraat makina ve aletlerin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılmasının da zirai faaliyet sayılacağı hükmü yer almıştır. Uyuşmazlık konuşu olayda, yükümlünün maliki olduğu biçerdöver ile kendi toprağına çiftçilik yapmadığı, yalnızca biçerdöveri ile başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde ücret karşılığı çalıştığı tartışmasızdır. Yukarıda anılan maddede çiftçiye ait her türlü zirai makina ve aletlerden bahsedilerek zirai faaliyet tanımına ayrım getirilmiştir. Yükümlünün gerek Vergi Dairesi’ne verdiği işe başlama dilekçesi, gerekse beyanname ve eklerinin incelenmesinden çiftçi olmayıp, biçerdöver çalıştırıcısı olduğu saptandığından, yükümlünün faaliyetim zirai faaliyet olarak kabul etmek olanaksızdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 116. maddesinde, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelirin (zarar beyan edilmesi hali dahil) yasa ile belirtilen miktarlara, hayat stanardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılmasından sonra bulunacak tutardan düşük olması halinde bu yolla tespit olunan tutardan 31. maddedeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergiye esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan yasa maddesinde yıl içinde işe başlayan veya işi bırakan mükellefler için faaliyette bulunulan sürelerin gözönünde tutulacağı belirtilmiştir. Yükümlünün her ne kadar işinin niteliği gereği yılın belirli aylarında çalışmasını gerekiyor işe de, yeniden işe başlama veya işe son verme sözkonusu olmadığına göre, bu durum hayat standardı esasinin uygulanmasında kanunda belirlenen tutarların tam olarak gözönünde bulundurulması gereğim’ ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle, vergi dairesi temyiz iddialarının kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, hayat standardı esasına göre yapılan tarhiyatın onanmasına oybirliği ile Karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı