Dairesi
213 sayılı Kanun'un 338. maddesi hükmü uyarınca kaçakçılığa iştirak cezası kesilebilmesi için, öncelikle imalatçı şirketler bakımından kesilmiş bir kaçakçılık cezası bulunması gerekir.
Karar No
1989/2275
Esas No
1988/4813
Karar Tarihi
24-10-1989

Danıştay Yedinci Daire

213 sayılı Kanun'un 338. maddesi hükmü uyarınca kaçakçılığa iştirak cezası kesilebilmesi için, öncelikle imalatçı şirketler bakımından kesilmiş bir kaçakçılık cezası bulunması gerekir. Yükümlü şirket adına, 213 sayılı Kanun'un 338. maddesi uyarınca, Aralık 1985 dönemine ilişkin olarak kesilen kaçakçılığa iştirak cezasını 'dosyada bulunan inceleme raporunda; yükümlü şirketin faturasız mal ve hizmet alımlarında bulunduğu, bunların faturada gösterilmesi gereken katma değer vergilerinin de alıcı tarafından ödenmediği, satıcıların da bunları beyan dışı bıraktığının anlaşıldığı, 213 sayılı Kanun'un 344/9 bendine göre kasden vergi ziyaının (tutarı ne olursa olsun) kaçakçılık olarak sayıldığı, buna göre faturasız mal ve hizmet alışları tutarı için fatura düzenlenmemesi nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisine uygulanacak kaçakçılık cezasının, yükümlü şirkete de uygulanması gerektiği, imalatçı firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemeler neticesinde elde ettikleri hasılatı ve katma değer vergilerini beyan ettikleri, bu firmaların defterlerine bakılmasına gerek görülmediği hususlarının saptandığı, 213 sayılı Kanun'un 338. maddesi hükmü uyarınca belli bir menfaat karşılığında başka bir mükellefin vergi kaçırmasına yardım edilmesi halinde vergi kaçıran mükellef için kesilen cezanın, aynen yardımda bulunan adına da kesilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, olayda; imalatçı firmaların defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına gerek görülmediği ve imalatçı firmaların kaçakçılık cezasını gerektiren fiilerinin varlığı hususunda herhangi bir tesbit yapılmadığından kaçakçılık cezası kesilmediği, sadece imalatçı şirketlerin fatura düzenlemeleri nedeniyle ziyaa uğrattıkları katma değer vergisine kaçakçılık uygulansa idi şeklindeki varsayımdan hareketle yükümlü şirket adına kaçakçılığa iştirak cezası kesildiği, 213 sayılı Kanun'un 338. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için öncelikle yükümlü şirket ile ticari ilişki de bulunan imalatçı firmaların kaçakçılık cezasını gerektiren fiillerinin tesbiti gerektiği, imalatçı şirketler bakımından ortada kesilmiş bir kaçakçılık cezası bulunmadığından olmayan cezaya iştirak edilmesinin düşünülemiyeceği, diğer taraftan yükümlü şirketin fatura düzenlememek ve katma değer vergisi tahsilatı yapmamak suretiyle ziyaına sebep olduğu katma değer vergisi için kesilen kaçakçılık cezasını, mahkemelerince; 'olayın defter ve belgeler üzerinden tespit edilmiş olması nedeniyle yükümlü şirketin vergi kaçırmama kastı bulunmadığı' gerekçesi ile kusur cezasına çevrildiği, bu yönüyle de olayda kaçakçılığa iştirak cezasından söz edilemiyeceği' gerekçesi ile terkin eden Vergi Mahkemesi'nin 03.03.1988 gün ve 1988/153 sayılı kararının; olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 338. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için gerekli unsurların bulunduğu, kaçakçılığa iştirak cezası kesilebilmesi gerektiği konusunda kanunda herhangi bir hükme yer verilmediği, yükümlü şirket hakkında kesilen kaçakçılığa iştirak cezasının yemde olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı