Danıştay Dördüncü Daire
Kıdem tazminatının geç ödenmesi nedeniyle hesaplanıp ödenen faizin menkul sermaye iradı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususu, hukukî nitelik taşıması nedeniyle düzeltme hükümleri kapsamında değildir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun «Vergi Hatalarım Düzeltme» başlıklı bölümünün 116 ve 118. maddelerinde vergi hatası «vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması» olarak açıklanmıştır.
118. maddenin 3 numaralı bendinde de açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması mevzuu da hata olarak tanımlanmıştır.
Olayda ise uyuşmazlık konusu; davacıya kıdem tazminatının geç ödenmesi nedeniyle hesaplanıp ödenen faizin menkul sermaye iradı olarak kabul edilip edilemeyeceğine, dolayısıyla vergilendirilip vergilendirilmeyeceğine ilişkin olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda bu faizin menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmeyeceği yolunda açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı tarafından ileri sürüler iddialar Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddelerinde yer alan «vergilendirmede hata» kapsamında bulunmamaktadır.
Diğer bir deyimle uyuşmazlık bir vergilendirme veya hesap hatasının düzeltilmesi konusuna değil, vergi kanunlarına göre kıdem tazminatının geç ödenmesi nedeniyle hesaplanıp ödenen faizin menkul sermaye iradı olarak kabul edilmek suretiyle vergilendirilip vergilendirilmeyeceğine ilişkindir. Bu nedenlerle düzeltme hükümleri kapsamında bulunmayan istemin reddine oybirliğiyle karar verildi.