Danıştay Dördüncü Daire

Kredi vermek ticari faaliyetinin bir gereği olan yükümlü bankanın, %25 oranında iştirak ettiği kuruma verdiği krediye uyguladığı faizin normal kredi müşterilerine uygulanan faizle kıyaslanması suretiyle örtülü kazanç dağıttığından söz edilemez. Yükümlü bankanın 1983 yılma ait işlemlerinin Bankalar Yeminli Murakıbınca incelenmesi sonucu, bankanın % 25 oranında iştirak ettiği ve fiilen nüfuzu altında bulundurduğu İstanbul Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketine kullandırdığı orta vadeli krediye emsallerine nazaran daha düşük faiz tahakkuk ettirdiği, dolayısıyla örtülü kazanç dağıtıldığı gerekçesiyle saptanan matrah farkı esas alınarak ikmalen tarh olunan kurumlar vergisi ile kusur cezası uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinde, bir şirketin kendi ortakları ile olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alıp vermesi halinde, kazancın tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı belirtilmiştir. Bu maddeye göre bir kurumun vergilendirilmesi için kazancı üzerinden kar payı dağıtılabileceği ortaklarıyla bir kredi ilişkisinin bulunmasının ön koşul olduğu görülmektedir. Buna göre kurum ortağına düşük faizle kredi verir veya ondan yüksek faizle kredi alırsa örtülü kazanç dağıtmış sayılacaktır. Emsaline göre düşük faizle kredi verildiği iddia olunan Taksim Otelcilik Anonim Şirketi'nin yükümlü kurumun ortağı olmadığı, tersine yükümlü kurumun Taksim Otelcilik Anonim Şirketi'nin ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Taksim Otelcilik Anonim Şirketi'ne kazancı üzerinden kar payı ödemesi sözkonusu olmayan yükümlü bankanın düşük faiz ve komisyonla ödünç para vermek suretiyle örtülü kazanç dağıtması olanaksızdır. Ayrıca, yükümlü kurum bir banka olup, kredi vermek onun ticari faaliyetinin bir gereğidir. Bankaların açtıkları kredi faizlerinin açılan kredinin miktarı, güvencesi, kullanılacağı sektör, banka kaynaklarına etkisi ve benzer durumlara göre değişebileceği ve belirtilen azami faiz oranının altında faiz oranı ile kredi açılabileceği de gerçektir. Bu hususlar araştırılmadan uygulanan faizin, normal kredi müşterilerine uygulanan faiz oranları ile karşılaştırılması suretiyle, emsaline göre düşük olarak nitelendirilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne İstanbul 10. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, tarhiyatın kaldırılmasına oyçokluğuyla karar verildi.