Danıştay Üçüncü Daire
Vadesinde ödenmeyen vergi borçları için menkul malları ile makinalarına haciz konulan limited şirketin mal varlığı, uyuşmazlık konusu ödeme emri ile istenen amme alacağını kısmen ya da tamamen karşılıyorsa, şirket ortağı davacı adına ödeme emri düzenlenemez. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bunların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden üç icra memuru tarafından tutulan tutanakla işyerinin kapalı olduğu ve işyerinde hacze kabul birşey görülmediği tesbit edilmiş ise de, temyiz dilekçesine ekli ve aynı işyerinde tutulan haciz tutanağı ile ... Limited Sirkelinin vadesinde ödenmeyen vergi borçları için şirketin 9.359.000 liralık menkul malları ile makinelerine haciz konulduğu, dolayısıyla şirket mal varlığının uyuşmazlık konuşu ödeme emri ile istenilen amme alacağım kısmen veya tamamen karşılayacak miktarda olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda olayda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda açıklanan 10. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden kanuni temsilci adına şirket borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde kanuna uyarlık bulunmadığından aksine verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.