Danıştay Dördüncü Daire
Madenlerin işletme hakkının devri nedeniyle ödenen redevans bedeli vergiye tabidir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinin 5. bendinde arama işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatlarının kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, aynı Kanun’un 94. maddesinin A/6 numaralı bendinde ise 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerin vergi tevkifatına tabi olduğu belirtilmiştir. Dava dosyasında bulunan, taraflar arasında akdedilmiş 18.3.1982 günlü protokolden, maden sahasının devrinin en geç 31.12.1982 tarihine kadar gerçekleştirileceği ve Protokol hükümlerinin bu tarihe kadar geçerli olacağı belirtilmiştir. Nitekim 30.12.1982 günlü devir ve ferağ tutanağından, işletme hakkı talebinden doğan hakkın bu tarih itibariyle devredildiği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin, protokol hükümlerinin geçerli olduğu 1982 yılı için 3.000.000 TL redevans ödediği inceleme raporu ve eklerinden anlaşılmaktadır. Davacı şirket kayıtlarında ’redevans’ olarak isimlendirilen bu ödemenin, henüz hak devrinin kesinleşmediği bu dönemde devrin karşılığım teşkil ettiğinin kabulü mümkün değildir. Fiili duruma göre sözkonusu para, maden sahasını işletme hakkını bu süre içinde kullandırmanın karşılığım teşkil etmektedir. Bu haliyle gerek Protokolde gerekse davacı kayıtlarında hangi isimle anılırsa anılsın yapılan ödeme, hakkın kiralaması karşılığı sağlanan bir menfaatten ibarettir ve 193 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 70. maddesinin 5 numaralı bendi uyarınca gayrimenkul sermaye iradı niteliğindedir. Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin A/6 numaralı bendinde, ticaret şirketlerinin, 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yaptıkları ödemelerden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları ifade edilmiştir. Maddede tevkifat mecburiyeti yönünden istihkak sahiplerinin ticari kazanç sahibi olup olmamaları konusunda bir ayrım öngörülmemiştir. 70. maddenin ikinci fıkrasında yer alan sözkonusu mallar ve hakları ticari bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanacağım öngören hüküm, ancak kiralayan yönünden gelirin tespitinde gözönünde bulundurulacak bir hususa işaret etmekte olup, bu geliri sağlayan kişi durumunda bulunan kiracı için öngörülmüş olan tevkifat sorumluluğunu değiştiren bir niteliğe sahip bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile, vergi mahkemesi kararının, redevans ile ilgili vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.