Danıştay Üçüncü Daire
Aile reisi esasına göre verilen beyannamede gösterilen hayat standardı temel göstergesinin, veraset yoluyla kollektif şirket ortağı olan ve annesi tarafından geçindirilen, gelirin elde edilmesinde ve bunun artırılmasında katkısı bulunmayan, iki çocuk ve anne için ayrı ayrı uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Toptan manifatura alım satımı yapan kollektif şirketin %10 hisseli ortağa olan .........'in ölümü üzerine 1987 takvim yılı için aile reisi sıfatıyla verdiği gelir vergisi beyannamesinde gösterilen hayat standardı temel göstergesinin iki çocuğuna ayrı ayrı uygulanması suretiyle aile reisi sıfatıyla adına salınan gelir vergisi ile kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 93. maddesi ile 18 ini yaşım bitirmiş kimselerin gelir vergisi kapsamına giren gelirlerinin bulunması halinde aile reisinden ayrı olarak mükellefiyetinin tesisinin ve sözkonusu çocukların hayat standardına tabi ticari, zirai ve mesleki kazançlarının bulunması durumunda, hayat standardı uygulaması bakımından müstakil olarak işleme tabi tutulmalarının amaçlandığı, olayda, annesi tarafından geçindirilen, müstakil bir mükellefiyeti bulunmayan, veraset yoluyla kollektif şirkete ortak olan, gelirin elde edilmesinde ve bunun artırılmasında katkısı ve etkisi bulunmayan, müstakil bir harcama yapamayan ve biri iki, diğeri beş yaşında olan iki çocuğun hukuki zorunluluktan doğan ve aile reisi tarafından beyan edilen gelirlerinin hayat standardı göstergelerinden düşük olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı vergilendirilmelerinde hak ve nesafet kurallarına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatın terkinine karar veren Vergi Mahkemesi kararının; her ticari kazanca ayrı ayrı hayat standardı esasinin uygulanması gerektiği, çocukların kollektif şirketin ortağı olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.