Danıştay Üçüncü Daire
İnceleme elemanlarınca yapılan hasılat tesbitleri esas alınarak beyan gereken gayri safi hasılatın beyan edilen hasılatla mukayesesi yapılmadan, asgari gayrisafi hasılat esasından hareketle yükümlü beyanın giderler toplamının %20'sinin altında kaldığından bahisle bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta kanuna uygunluk bulunmadığı hk. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2772 sayılı Kanunla değişik 111. maddesinin ikinci fıkrasında lokantacılık işiyle uğraşanların gösterdikleri gayrisafi hasılat, inceleme elemanlarınca yıl içinde yapılan tespitler esas alınarak hesaplanacak asgari gayrisafi hasılata göre düşük olduğu takdirde beyan olunan gayrisafi hasılat yerine, bu suretle tespit edilecek asgari gayrisafi hasılatın vergi tarhına esas tutulacağı, şu kadar ki bu suretle bulunacak safi kazancın, mükelleflerce tevsik edilen mutad giderler toplamının %20'sinden düşük olduğu takdirde vergi tarhına esas alınacak miktarın bu giderler toplamının %20'si olacağı belirtilmiştir. Madde hükmüne göre asgari gayrisafi hasılat esasinin, yükümlülerce gösterilen gayrisafi hasılatın, inceleme elemanlarınca yıl içinde yapılan tespitler esas alınarak hesaplanacak asgari gayrisafi hasılata göre düşük olması halinde uygulama olanağı bulunmaktadır. İnceleme elemanları tarafından yıl içinde yapılacak tespitlere göre beyan edilen gayrisafi hasılatta düşüklük bulunduğu saptanmadan, doğrudan doğruya giderler toplamının %20'sinin esas alınması mümkün değildir. Safi kazancın giderler toplamının %20'sinden düşük olamayacağına ilişkin kuralın ancak asgari gaysirafi hasılat esasinin işletilmesinden sonra, giderlerin şişirilmemesini de önleyici bir unsur olarak uygulanabileceği, tek basma uygulama olanağı bulunmadığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konuşu olayda da, yıl içinde sekiz kez hasılat tespiti yapılmış ise de yıllık asgari gayrisafi hasılatın, bu tespitlere göre değil, yükümlünün günde ortalama 78.000 lira hasılat sağladığı yolundaki beyanı esas alınarak 24.804.000 lira olarak hesaplandığı mükellef beyanının ise 24.803.751 lira olduğu anlaşıldığından, inceleme elemanınca yapılan hasılat tespitleri esas alınarak beyanı gereken gayri safi hasılatın, beyan edilen hasılatla mukayesesi yapılmadan, yükümlü beyanının giderler toplamının %20'sinin altında kaldığından bahisle bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta isabet görülmemiştir. Esasen mükellef beyanı esas alınarak bulunan gayrisafi hasılat ile beyan edilen gayri safi hasılat arasında çok az bir fark bulunduğu ve yıl içindeki hasılat tespitlerinin ortalamasının alınması halinde bu farkın da ortadan kalkacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi'nin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.