Dairesi
Uluslararası taşımacılık faaliyeti nedeniyle yüklenilen KDV ile amortismana tabi iktisadi kıymet için yüklenilen KDV’nin iadesinin söz konusu olduğu, ancak bu miktarın o donemdeki iade hakkı doğuran işleme ait bedelin kanuni nisbete göre hesaplanan miktarından fazla olamayacağı hk.
Karar No
1992/1229
Esas No
1090/4432
Karar Tarihi
21-04-1992
Danıştay Yedinci Daire

1. Uluslararası taşımacılık faaliyeti nedeniyle yüklenilen KDV ile amortismana tabi iktisadi kıymet için yüklenilen KDV’nin iadesinin söz konusu olduğu, ancak bu miktarın o donemdeki iade hakkı doğuran işleme ait bedelin kanuni nisbete göre hesaplanan miktarından fazla olamayacağı hk. 2. Fatura da gösterilmeyen veya gösterildiği fatura başkasına ait bulunan KDV’nin indirim ve iade konusu yapılamayacağı hk. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanun’nun 14. maddesinde transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işlerinin vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmış olup, Bakanlar Kurulu’nun 24.12.1984 gün ve 89/8889 sayılı kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz hava , kara ve denizyolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işleri katma değer vergisi kapsamı dışında bırakılmıştır. Anılan Kanun’un 32. maddesinde; bu Kanun’un 11, 13, 14, 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin Maliye Bakanlığı’nca tes. bit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı öngörülmüştür. Öte yandan söz konusu Kanun’un 31. maddesinde 3297 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin, bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren üç yılda ve üç eşit miktarda bu bölümdeki esaslar dairesinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmış, bu konuya açıklık getirmek amacıyla Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan 24 Seri No’lu katma değer vergisi genel tebliğinin ’amortismana tabi iktisadi kıymetlerde iade uygulamasına’ ilişkin (E) bölümündeki genel açıklamalardan sonra, faaliyetleri münhasıran iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan mükellefler bakımından; bu mükelleflerin hesaplanan vergileri olmadığından, yüklendikleri vergilerin iadesi gerektiği, buna göre beyannamede iade hakkı doğuran işlemlere ait bedel üzerinden kanuni vergi nisbetine göre hesaplanan miktar ve amortismana tabi iktisadi kıymet için yüklenilen vergiler ve vergi indirimine konu olacak diğer unsurların toplamının mukayese edileceği, vergi indirimi konusu olup, iade ile karşılanamayan miktarın sonraki döneme devrolunması esasına yer verilmiştir. Bu açıklamalarda yer alan hususların bir takım tereddütlere yol açtığının anlaşılması üzerine adı geçen bakanlık tarafından çıkarılan 26 Seri No’lu katma değer vergisi genel tebliğinde de; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergilerin, öncelikle indirim konusu yapılacağı, indirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde ise, kalan tutarın iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısminin o dönemde iade edilecek vergi olarak dikkate alınacağı, diğer bir anlatımla, iade hakkı doğuran işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin diğer işlemlere ait yüklenilen vergilerden mutlak surette ayrılması gerektiği, böyle bir ayırım yapılmadan, iade hakkı doğuran işlemin bedeli ile genel vergi oranının çarpımı suretiyle bulunacak miktarın, iadesine olanak bulunmadığı, uluslararası taşımacılık faaliyeti yanında başkaca bir faaliyeti bulunmayan yükümlüler yönün eten sadece uluslararası taşımacılık faaliyetine ait vergili girdiler için yüklenilen katma değer vergisinin iadesinin mümkün bulunduğu açıklanmıştır. Yukarıda bahsi geçen kanun maddeleri ile, her iki genel tebliğde yapılan açıklamaların birlikte değerlendirilmesinden, faaliyetleri münhasıran iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan mükellefler bakımından bu faaliyetleri ile ilgili olarak yüklenilen vergiler ile amortismana tabi iktisadi kıymet için yüklenilen vergilerin iadesinin mümkün bulunduğu, ancak bir vergilendirme döneminde iade edilecek verginin, o donemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin kanuni vergi nisbetine göre hesaplanan miktarından fazla olamayacağı anlaşılmaktadır. Buna göre, uluslararası taşımacılık faaliyeti nedeniyle yükümlüce vergili girdiler için yüklenilen katma değer vergisi ile amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin kanuni vergi nisbetine göre hesaplanan miktarla mukayesesi yapılmak suretiyle, bu miktarla sınırlı olarak ladesi gerektiğinden, inceleme raporu. ile, bu ilke ve esaslara göre yapılan hesaplama suretiyle saptanan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan, 7275 lira katma değer vergisinin 3065 sayılı Kanun’un 34. maddesine aykırı olarak faturada gösterilmediği, 266.582 lira katma değer vergisinin ise, yükümlü adına düzenlenmeyen faturalara ilişkin olduğu söz konusu inceleme raporu ile saptandığı cihetle, toplam 273.857 liranın yükümlü tarafından indirim ve iade konusu yapılmasında da yasalara uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile, mahkeme karannın bozulmasına oybirliğiyle karar verildi,
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı