Danıştay Dokuzuncu Daire
Komandit şirketlerde, komanditer ortakların şirketi temsil ve idare yetkileri bulunmadığından, şirketin vergi borçlarından, kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulamazlar. İstemin Özeti: .......... Sanayi ve Ticaret Adi Komandit Şirketine ait Katma Değer vergisi borçlarının anılan şirketten tahsil edilememesi nedeniyle komanditer ortak olan yükümlüden tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı; Türk Ticaret Kanunu'nun 257. maddesinde, Komandit Şirketlerin idare ve temsilinin komandite ortaklara ait olduğu, komanditer ortakların şirketi temsil ve idare salahiyetine haiz olmadığı, aynı Kanun'un 158. maddesinde ise, komanditer ortakların mesuliyetinin koyduğu veyahut taahhüt ettiği sermaye miktarım aşamayacağının hükme bağlandığı, açıklanan bu hükümler karşısında, komanditer ortakların, şirketi idare ve temsil salahiyetim haiz bulunmamaları nedeniyle 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca şirketin vergi borcundan sorumlu tutulamayacakları ve bu nedenle ödeme emrinin yasaya aykırı bulunduğu gerekçesi ile kabul ederek ödeme emrini iptal eden .......... Vergi Mahkemesinin 16.1.1990 Gün ve 1990/50 Sayılı Kararının; dosyada mevcut 7.11.1983 Gün ve 41227 Sayılı şirket mukavelesinin 15. maddesinde, yükümlünün şirketi tek basma temsile yetkili olduğu, 17.8.1988 Tarihli tadil sözleşmesinde de aynı yetkinin değiştirilmeyerek aynen kaldığı iddialarıyla bozulması ve ödeme emrinin onanması isteminden ibarettir. Karar: Temyiz edilen ......... Vergi Mahkemesinin 16.1.1990 Gün ve 1990/50 Sayılı Kararında, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.