Danıştay Dördüncü Daire
T.C. İş Bankası Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı’na; bankaya bağlı emekli sandığına 506 Sayılı Kanuna göre ayrılan primlerin bir kısminin vakfa protokol gereği yatırılması, her iki kuruma ayrılan prim oranlarının da aynı elması ye GVK’nın 61. maddesinde sayılan ücret matrahından indirilmesi gerekir. İstemin Özeti: Davacı banka personeline Yapılan ücret ödemelerinde kesilen primlerin ve işveren katılma paylarının bir kısminin bağlı bulundukları Emekli Sandığınca aynı kuruluşa bağlı vakfa aktarılmasının personel için Ücret niteliğinde olduğu ileri sürülerek düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak kazakçılık eczalı gelir (stopaj) vergisi salınmıştır. Ankara 4. Vergi Mahkemesi 14.2 1992 Günlü ve E: 1991/1094, K: 1991/272 Sayılı kararıyla; davacı kurum mensuplarının sosyal güvenlik ve yardım sağlamak amacıyla, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesine göre Türkiye iş Bankası Anonim Şirketi Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı kurulduğu, Emekli Sandığına ait bir kısım yükümlülükler île yine sandığa ait menkul, gayrimenkul, aidat ve katılım paylarının bir bölümünün protokol gereği munzam sandığa devredildiği, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63/2. maddesinde, emekli aidatı veya sosyal sigortalar primlerinin, Emekli Sandığı veya Sosyal Sigortalar Kurumumun Türkiye’de olması şartı ile Gelir Yergisi matrahından indirilebileceğinin öngörüldüğü, olayda Emekli Sandığına yapılan kanuni kesintiler dışında ayrıca munzam sandık için kesinti yapılmadığı, ancak kanuni kesinti tutarının bir bölümünün munzam sandık için ayrılarak hesaplarda ayrıca gösterilmiş oldüğünün anlaşıldığı, her iki sandık için kesilen prim oranlarının da 506 Sayılı Kanunu’nun 73. maddesinde belirtilen oranları aşmadığı, bu nedenle munzam sandığa yapılan kesintilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde amaçlanan anlamda prim olarak kabul edilemeyeceği, deyisiyle ücret niteliğine haiz olmayan söz konusu kesintilerin Gelir Vergisi matrahından indirilmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi terkin edilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz dilekçesinde, munzam sandık için yapılan kesintilerin davacı banka personeli yönünden ücret niteliğine haiz olduğu iddiasıyla, mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar» bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine oyçokluğuyla karar verildi.