Danıştay Dokuzuncu Daire
Pişmanlıkla beyanname veren yükümlü adına birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi yerindedir. Uyuşmazlık, yasal süreden sonra verilen katma değer vergisi beyannamesinde vergi matrahının gösterilmemesi sebebiyle pişmanlık talebi kabul edilmeyerek süresinde beyanname verilmediği gerekçesi ile 213 sayılı Kanunun 352/11 maddesi hükmü uyarınca birinci derece usulsüzlük cezası kesilip kesilemiyeceğine ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'pişmanlık ve ıslah' başlığım taşıyan 371. maddesinde; beyana dayanan vergilerde kaçakçılık (338. 346. ve 347. maddelerde yazılı şekilde yazılanlar dahil), ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerin! ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Madde hükmünde açıkça görüldüğü üzere, beyana dayanan vergilerde kaçakçılık ağır kusur ve kusur mahiyetindeki hareketleri mükellefler bizzat kendileri ilgili makamlara dilekçe ile haber verirlerse bunlara kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezası kesilmeyecektir. Bu hüküm, Kanunun pişmanlık dilekçesi ile halasım haber veren mükelleflere tanıdığı bir atıfettir. Ancak mükelleflere kesilmiyecek olan üç ceza anılan maddede ismen tek tek sayılmıştır, ismen yasıyan bu üç cezayı yorum yolu ile genişletmeye imkan yoktur. Nitekim aynı maddenin 2365 sayılı Kanunla değişik şeklinden önceki halinde bu gibi mükelleflere sadece kaçakçılık ve kusur cezası kesilmeyeceği hükme bağlanmıştır, daha sonra 2365 sayılı Kanunun 90. maddesi ile getirilen yeni düzenleme ile kaçakçılık ve kusur cezalarına ilaveten ağır kusur cezasının da kesilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda, maddede sayılmayan usulsüzlük cezasının da pişmanlık dilekçesi veren mükelleflere kesilemeyeceğini söylemek mümkün değildir. Eğer kanun koyucunun böyle bir amacı olsa idi bu saydığı cezaların yanında usulsüzlük cezasının da kesilemeyeceğini hükme bağlaması gerekirdi ki böyle bir düzenlemeye de gidilmemiştir. Bu durumda pişmanlıkla beyanname veren yükümlü adına usulsüzlük cezası kesilmesi yasa gereğidir. Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 ve 3239 sayılı Kanunlarla değişik 352. maddesinde, maddede bentler halinde sayılan fiillerin bu kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılacağı, usulsüzlük fiilinin re'sen takdiri gerektirdiği takdirde bağlı cetvelde yazılı cezaları iki kat olarak kesileceği hükme bağlanmış, sözkonusu maddenin 1. derece usulsüzlüklerle ilgili 1. bendinde, vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olmasının 1, derece usulsüzlük olduğu belirtilmiş olur, katma değer vergisi beyannamesini yasal süre geçtikten sonra veren yükümlünün fiili re'sen dakdiri gerektirmediğinden usulsüzlük cezasının, kanuna bağlı cetvele göre bir kat olarak kesilmesi gerektiğinden usulsüzlük cezasını pişmanlık hükümlerine dayanarak terkin eden Vergi Mahkemesi kararında kanuna uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına oy çokluğu ile karar verildi.