Dairesi
Şikayet yolu ile yapılan başvurunun 60 gün içinde Maliye Bakanlığı’nca cevaplandırılmaması halinde, düzeltme isteği reddedil, mis sayılır. Bu durumda, ilgilinin, 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde dava açması mümkündür.
Karar No
1994/602
Esas No
1993/2229
Karar Tarihi
08-02-1994
Danıştay Dördüncü Daire 

Şikayet yolu ile yapılan başvurunun 60 gün içinde Maliye Bakanlığı’nca cevaplandırılmaması halinde, düzeltme isteği reddedil, mis sayılır. Bu durumda, ilgilinin, 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde dava açması mümkündür. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış aynı kanunun 117. maddesinde matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer elması, ’hesap hataları’ olarak 118. maddesinde de mükellefin şahsında hata, mükellefiyette, mevzuda hata ve vergilendirme ve muafiyet döneminde hata ’vergilendirme hataları’ olarak ifade edilmiştir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120. maddesinde vergi hatalarının düzeltilmesinde ilgili vergi dairelerinin yetkili olduğu, 124. maddesinde düzeltme talebi reddedilenlerin şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri öngörülmüştür. Bu düzenlemelere göre vergi hatalarının düzeltilmesi konusunda yapılacak başvurularda iptal davasına konu edilebilecek kesin ve nihai işlem Maliye Bakanlığı’nın şikayet yoluyla müracaatın reddi yolundaki işlemidir, şikayet yoluyla yapılan başvurunun 60 gün içinde Maliye Bakanlığı’nca cevaplandınîmaması halinde, 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca isteğin reddedilmiş sayılarak ilgililerin 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açına süresi içinde dava açmaları mümkündür. Davacının 13.1.1993 Günlü dilekçesine Maliye Bakanlığı’nın verdiği ve bu başvurunun incelenmekte olduğu yolundaki 29.1.1993 Günlü yazılı bildirimi idari davaya konu edilecek nitelikte bir işlem değildir. Bu nedenle şikayet yolu ile yapılan başvuru üzerine 60 günlük sürede Maliye Bakanlığınca süresinde cevap verilmemek suretiyle oluşturulan olumsuz işlemin iptali istemiyle süresinde Danıştay’a başvurulmuştur. Anılan kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasında vergi dairesinin tanımı yapılmıştır. Buna göre vergi dairesi mükellefi tespit eden, vergiyi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir, maddenin 2. fıkrasında da mükelleflerin vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği öngörülmüştür. Vergi Usul Kanunu yetkili vergi dairesini emredici hükümlerle belirlenmiştir. Gelir vergisi açısından mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesi, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 106. maddesinde mükellefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesi olarak saptanmıştır. Mükellefler tek bir vergi dairesine bağlı olacaklarından bağlı bulunulan vergi dairesinin vergilendirme ile ilgili işlemleri yapmaları gerekmektedir. Uyuşmazlıkta davacının iş ve ikametgah adresi (A) kentinde bulunmakta olup, davacı iş bağlantılarım sağlamak amacıyla (B) kentinde bir büro kiralamış ve bu büronun irtibat bürosu niteliği taşıdığım, beyannamelerini (A) Vergi Dairesine vereceğini bildirmiş, 1986 takvim yılı ticari faaliyetine ilişkin gelir vergisi beyannamesini bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiştir. Ancak, (B) Vergi Dairesince (B) kentindeki irtibat bürosu nedeniyle beyanname verilmediği gerekçesiyle takdir komisyonu kararma dayanılarak tarhiyat yapılmıştır. Yukarıda,da değinildiği gibi, mükellefler tek bir vergi dairesine bağlı olabileceklerinden (B) kentindeki büro sebebiyle bir ticari kazanç elde edilse dahi vergilendirme ile ilgili işlemlerin (A) Vergi Dairesince yapılması gerekmektedir. Nitekim, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. maddesinde de mükelleflerin farklı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde etlikleri kazanç ve iratları yıllık beyannamede toplayacakları ifade edilmiştir. Ayrıca, davacının (B) kentindeki irtibat bürosundan ticari kazanç elde ettiği yolunda da idarece yapılmış herhangi bir tespit de bulunmamaktadır. Belirtilen bu durum karşısında iki ayrı vergi dairesince gelir vergisi yönünden yapılan vergilendirme işlemi sonucu mükerrer vergi istenmesi açık bir vergi hatası oluşturduğundan davacının düzeltme şikayet yoluyla yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Maliye Bakanlığı’nca cevap verilmemek suretiyle kurulan olumsuz işlemin iptaline oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı