Danıştay Dördüncü Daire
İki ortaklı limited şirketin % 97 hisseye sahip ortağın ölümü ile '/o 3 hisseye sahip olan ortak, şirketin müdürü sıfatım kazanır, şirket fek ortağa indiğinde bütünleşmiştir. Bu durumda % 3 hisseye sahip ortağın şirket adına dava açması TTK'nun 540 ve vUK'nun 377. maddeleri gereğidir. İstemin Özeti: Davacının tek ortağı olarak kaldığı (A) Çelik ve Makine Ticaret Limited Sirkelinin beyanname vermemesi nedeniyle 1992 yılı için takdir komisyonu kararma dayanılarak salınan kurumlar vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarnamede kendi adinin da yazılı olması üzerine, söz konusu vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 7. Vergi Mahkemesi 31.3.1995 Günlü ve E:1994/930, K:1995/386 Sayılı Kararıyla; şirket adına düzenlenen ihbarnamenin tebligatı alan ortak yönünden bir hukuki sonuç doğurmayacağı ve onu borçlu konumuna sokmayacağından, şirket adına düzenlenen ihbarnamelere karşı ortağın dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiştir. Davacı, tek ortak olması ve ihbarnamede adinin yazılı elması nedeniyle dava açma ehliyetinin bulunduğunu, Vergi Dairesi Müdürlüğü, davacının ehliyeti olduğunu ve davanın esastan reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377. maddesinde, mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı Vergi Mahkemesinde dava açabilecekleri öngörülmüş, Türk Ticaret Kanunu'nun Limited şirketler ile ilgili düzenlemeler arasında yer verilmiş olan 540. maddesinde de 'Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar.' denilmiştir. Dava konusu olayda, iki ortaklı (A) Çelik ve Makine Ticaret Limited Şirketinin % 97 hisseye sahip ortağının ölmesi üzerine, % 3 hisseli davacı tek ortak olarak kalmıştır. Davacı, tek ortak olarak kaldığına göre, şirket müdürü sıfatıyla şirketi temsil yetkisini haiz olduğu açıktır. Yine tek ortak olması sebebiyle şirketle bütünleşmiştir. Bu durumda davacının şirket adına dava açma yetkisi vardır. Kaldı ki, dava konusu vergi ve ceza ihbarnamelerinde şirketin adinin yanı sıra, davacının adinin da bulunması nedeniyle, hem şirket adına müdür sıfatıyla, hem de kendi adına dava açma ehliyeti mevcuttur. Vergi Mahkemesince, davacının tek ortak olarak kalmak suretiyle hem müdür yetkisini taşıması, hem de şirketle bütünleşmesi, ayrıca ihbarnamede kendi adinin da yazılmış olması hususları dikkate alınmadan, ihbarnamenin şirket adına düzenlendiğinin kabulü ile tebligatı alan ortak yönünden bir hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddinde isabet görülmemiştir, Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının, işin esası hakkında karar verilmek üzere bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi,