Danıştay Dördüncü Daire
Hayat standardı esasinin uygulamasında; mükellefin beyan ettiği toplam gelirin, ilgili yıl için belirlenen temel gösterge tutarından noksan olması halinde, tahakkukun temel gösterge tutarı üzerinden yapılması gerekirken, diğer gelirlerin temel gösterge tutarına ilavesi suretiyle vergi tahakkuk ettirilmesinde isabet yoktur. İstemin Özeti: Serbest meslek faaliyetinden sağladığı kazanç dolayısıyla 1992 yılı için beyanda bulunan davacı adına hayat standardı esasına göre gelir vergisi ve geçici vergi tahakkuk ettirilmiştir. Ankara 5. Vergi Mahkemesi 25.11.1993 Günlü ve E: 1993/462, K: 1993/1744 Sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, hayat standardı esasına göre ihtilaflı yıl için belirlenen temel gösterge tutarına davacının kadro karşılığı ücret geliri eklenmek suretiyle vergi tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, oysa Anayasa Mahkemesinin bu esasla ilgili olarak verdiği iptal kararma göre, mükelleflerin kendilerine, eş ve çocuklarıyla bakmakla yükümlü olduğu diğer kimselere ait her türlü gelirin veya sosyal güvenlik kurumlarından elde edilen gelirlerin dikkate alınmak suretiyle vergileme yapılmasının gerektiği, buna göre davacının beyan ettiği toplam gelirin ilgili yıl için belirlenen temel gösterge tutarından noksan olması sebebiyle tahakkukun temel gösterge tutarı üzerinden yapılması gerekirken, diğer gelirlerin temel gösterge tutarına ilavesi suretiyle vergi tahakkuk ettirilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle tahakkuk eden fazla verginin kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, hayat standardı esasına göre tahakkuk ettirilen verginin yasaya aykırı olmadığım ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasın! istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.