T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ (Emlak Vergisinin Muhatabı)
o EMLAK VERGİSİ (Kamulaştırılan Taşınmaz)
1319
3194
Özet : Kamulaştırılmakla plan amacına tahsis edilmiş olan taşınmazın kamulaştırmadan sonraki dönemlere ilişkin Emlak Vergisinin eski malikten istenemeyeceği ve taşınmazın bulunduğu alınan imar programına alınmamış olmasının bu durumu etkilemeyeceği hakkında.
Yükümlülere ait, .... Mahallesi .... pafta, .... ada, .... parselde kayıtlı taşınmaz .... Belediye Encümeninin .... tarihli kararı ile kamulaştırılmış ve mülkiyeti, .... tarihinde .... Belediyesine geçmiştir. Yükümlülerin .... lira kamulaştırma bedelini düşük bularak açtıkları tezyidi bedel davası sonucunda kamulaştırma bedelinin .... liraya yükseltilmesi üzerine .... Belediye Başkanlığınca, 2342 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39 uncu maddesi uyarınca, kesinleşen kamulaştırma bedeli üzerinden 19861987-1988 yılları için kusur cezalı emlak vergisi ve gecikme zammı tahsil edilmiştir.
Tahsil olunan kusur cezalı emlak vergisi ve gecikme zammının yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle yapılan düzeltme talebinin reddi yolundaki işleme karşı dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 1993/4143 sayılı kararında; davacının başvurusu üzerine verilen cevabın belediye başkanı adına başkan yardımcısı tarafından imzalanmış olması ve savunmada da davanın haksızlığının savunulmuş olması karşısında, şikayet başvurusu için ikinci bir müracaata gerek görülmeyerek esasın incelenmesine geçildiği belirtilmiş, 3194 sayılı Yasanın 10 uncu maddesinde belediyelerin, imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç üç ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programları hazırlamalarının öngörüldüğü, aynı Yasanın 13 üncü maddesi uyarınca da, İmar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödenmesinin durdurulması, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek emlak vergisinin kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödenmesinin kabul edildiği, yükümlülere ait taşınmazın .... Belediye Encümeninin .... tarihli kararına dayanılarak imar planı tatbiki için ....Belediyesince kamulaştırıldığı ve taşınmazın .... tarihinde belediye adına tapuda tescil edildiğinin anlaşıldığı, kamulaştırma kararı .... tarihinde alındığına göre imar plan ve programının da bu tarihten önce yapılmasının yasa hükmü gereği olduğu, 3194 sayılı Yasanın 13 üncü maddesinde yapılan düzenleme ile imar programına alınan alanlarda, kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesi durdurulacağından ve kamulaştırmanın yapılması halinde de durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisi kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceğinden, emlak vergisinin kamulaştırmayı yapan idareden tahsili gerekirken, yükümlüye ait kamulaştırma bedelinden kusur cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsilinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle davayı kabul etmiş, isteğin reddi yolundaki işlemin iptaline, tahsil edilen .... lira kusur cezalı emlak vergisi ve gecikme zammının iadesine karar vermiştir.
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bu istemleri inceleyen Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 1996/76 sayılı kararında; 1985 yılında kamulaştırılan ve mülkiyeti 1988 yılında kamulaştıran idareye intikal eden taşınmazın kamulaştırma bedelinin yükseltilmesinden sonra, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39 uncu maddesi uyarınca 1986, 1987 ve 1988 yılları için davacıdan tahsil edilen kusur cezalı emlak vergisi ve gecikme zammının düzeltme yoluyla geri verilmesi isteminin reddi yolunda kurulan işlemin iptali ve yapılan tahsilatın faiziyle birlikte davalı idareden tahsili istenerek açılan davayı sonuçlandıran Danıştay Dokuzuncu Daire kararının, taraflarca temyiz edildiği, yargı kararıyla yükseltilen kamulaştırma bedeli üzerinden tahakkuk ettirilen kusur cezalı emlak vergileri ile gecikme zammını 12.12.1989 gününde ödeyen yükümlülerin, söz konusu tahsilatın, 3194 sayılı Yasanın 13 üncü maddesine aykırı yapıldığı iddiasıyla .... Vergi Mahkemesinde açtığı davaya ait dilekçenin merci tecavüzü nedeniyle .... Belediye Başkanlığına tevdi edildiği, tevdi kararı üzerine idarece herhangi bir işlem tesis edilmediği ve yükümlüler tarafından aynı Belediye Başkanlığına yapılan .... günlü başvurunun, anılan Başkanlığın .... günlü ve D 15 sayılı işlemiyle reddedildiği, bu işlemin iptali ve tahsilatın faiziyle birlikte geri verilmesi istenerek .... gününde yine .... Vergi Mahkemesinde açılan davaya ilişkin dosyanın, davayı inceleme görevinin Danıştay'da olduğundan bahisle K: 1992/347 sayılı Karar uyarınca Danıştay Başkanlığına gönderildiği, İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 nci maddesi uyarınca Danıştay'da idari dava açma süresi altmış gün olduğundan, .... gününde duyurulan .... günlü ve D 15 sayılı idari işleme karşı süresinde ve .... gününde açılan davanın esasının incelenmesi ve işlemin Belediye Başkanı adına yardımcısı tarafından imzalanması, savunmada da işlemin hukuka uygunluğu savına yer verilmesi karşısında, ikinci bir başvuruya gerek görülmediği yolundaki hüküm fıkrasına karşı ileri sürülen iddiaların, kararın davalı idare lehine bozulmasını gerektirecek durumda bulunmadığı İmar Kanununun 13 üncü maddesinin, henüz kamulaştırma yapılmamakla birlikte imar planını uygulamak amacıyla imar programına alınma halinde, taşınmaz maliklerinin emlak vergisi ödemesinin durdurulmasını emrettiği, durdurma tarihinden sonraki dönemlere ilişkin emlak vergilerinin hiçbir şekilde taşınmazı kamulaştırılanlardan alınmasına olanak bulunmadığı dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti davacılara ait taşınmazın, imar planı uygulanmak üzere 11.6.1985 günlü encümen kararıyla kamulaştırıldığı, mülkiyetinin ise 1988 yılında kamulaştıran idareye intikal ettiği, ihtilaflı kusur cezalı emlak vergileri ve gecikme zamlarının kamulaştırmadan sonraki dönemler olan 1986, 1987 ve 1988 dönemlerine ilişkin olduğunun anlaşıldığı, imar planını uygulamak üzere imar programı yapmak görevi davalı idareye ait iken, imar programı yapmaksızın doğrudan kamulaştırma yoluna giden ve temyiz dilekçesinde, kamulaştırmanın imar planını uygulamak üzere yapıldığını belirten davalı idarece taşınmazın, 1985 yılında imar planı doğrultusunda plan amacına tahsis edildiği anlaşıldığından, kararın işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasında yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıların ise faiz istemleri hakkında hüküm kurulmamış olduğunu ileri sürerek kararı temyiz ettikleri, 1986, 1987 ve 1988 yıllarına ilişkin olarak tahsil edilen kusur cezalı emlak vergileri ve gecikme zamlarının faiziyle birlikte geri verilmesine ilişkin başvuruyu reddeden 28.1.1992 günlü işleme karşı açılan davanın 2577 sayılı Yasanın 2 nci maddesinin (1/a) fıkrasında tanımlanan iptal davası olduğu, iptal davalarının özelliği gereği yargı yerlerinin, davaya konu yapılan işlemin öğelerinde hukuka aykırılık olup olmadığını araştırdığı ve aykırılık saptandığı takdirde, idari işlemi iptal etmekle yetindikleri, temyiz istemine konu yapılan kararda da Danıştay Dokuzuncu Dairesinin, davacıların isteminin reddi yolunda kurulan işlemi yasaya aykırı bularak iptal ettiği, yukarıda açıklanan niteliği gereği dava bir alacak davası olmadığından, faiz isteminin hüküm altına alınmasına olanak bulunmadığı, davacıların isteminin bu nedenle kabulünün mümkün görülmediği gerekçesiyle tarafların temyiz istemleri reddedilmiştir.
Belediye Başkanlığı tarafından; düzeltme talebinin reddine ilişkin .... tarihli belediye işlemine karşı Danıştay'da dava açılması gerekirken vergi mahkemesinde dava açıldığı, yetkisiz mahkemeye başvuru dava açma süresini kesmeyeceğinden, dava açma süresinin geçirildiği, yükümlülerin düzeltme istemlerinin reddi üzerine şikayet yoluna gitmediklerinden davalı usul yönünden reddi gerektiği, esasta da dava konusu taşınmazın .... Belediye Encümeninin .... günlü kararı ile imar planı tatbiki için kamulaştırıldığı, taşınmazın bulunduğu alanın imar programına alınmadığı, kamulaştırmanın İmar Kanununun 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca yapılmadığı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine, karar verildi.