Danıştay Üçüncü Daire
İhracatçı firmalarca gönderilen dövizlerin, tamamen ihracat karşılığı sipariş avansı niteliğinde olması ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen örtülü sermayeye ilişkin koşulların hiçbirinin bulunmaması halinde, mükellef kurum adına cezalı tarhiyat yapılamaz. İstemin Özeti: Balık üretimi, işlemesi ve ihracatı işiyle uğraşan davacı şirketin 1993 takvim yılma ait işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 1994/Nisan dönemi için adına ikmalen salınan gelir (stopaj) vergisi ve fon payı ile bu vergi ve fon payına bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, inceleme elemanınca ikmalen bulunan 1.954.445.933 lira matrah farkının, 651.898.705 lira ihracat istisnasından beyan etmiş olduğu 279.185.019 lira gelir (stopaj) vergisi matrahının düşülmesi suretiyle bulunan 372.713.686 liralık kısmı üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı davacı şirketin yurt dışındaki ihracat yaptığı firmalardan devamlı olarak aldığı döviz cinsinden borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, döviz cinsinden borçların Türk Lirası karşılıkları toplamının yükümlü şirketin öz sermayesinin on kalından fazla olduğundan ikmalen yapılan cezalı tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; gelir (stopaj) vergisi ve fon payına ilişkin hüküm fıkı alarmı onayan, bu vergi ve fon payına bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına ilişkin hüküm fıkralarım ise, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 348. maddesinde kusur, kaçakçılık veya ağır kusur sayılan haller dışında herhangi bir suretle vergi ziyanına sebebiyet verilmesi şeklinde tanımlanmış olduğu, olayda matrah farkının defter ve belgelerden bulunması ve olayın oluş biçiminin de göz önünde tutulması durumunda davacının kasten vergi ziyanına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden olaya uygulanması gereken ceza, kusur cezası olması gerektiği gerekçesiyle bozan Danıştay Üçüncü Dairesi kararının; Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, kesilen kaçakçılık cezalarında kanuna aykırılık bulunmadığı, yükümlü şirket tarafından ise, ihracat yapılan firmalarla aralarındaki ilişkinin basit bir ihracat ilişkisi olduğu, ithalatçı firmalarca gönderilen dövizlerin tamamen ihracat karşılığı sipariş avansı niteliğinde olduğu, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen örtülü sermayeye ilişkin şartların hiçbirisinin bulunmadığı, yapılan cezalı tarhiyatın kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istemleridir. Karar: Yükümlünün kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürülen sebepler 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü Dairesi karanın; ortadan kaldırılmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğünün kararın düzeltilmesi isteminin ise reddine karar verildikten sonra dosya yeniden incelendi ve işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı şirket adına aynı takvim yılı için ikmalen salınan kurumlar vergisine karşı açılan davada Vergi Mahkemesince verilen karar Danıştay Üçüncü Dairesi kararıyla bozulduğundan ve bozma kararı sonucu verilecek karar bu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden uyuşmazlık konuşu kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisi ve fon payı hakkında da anılan dosyada verilecek karara göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.