Danıştay Dördüncü Daire
Vergi Usul Kanunu'nun 353/1 ve 2. maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi, düzenlenmeyen belge adedinin, emtianın alıcı ve satıcısının ayrıca belgelerin içerdiği miktarların kesin olarak saptanması durumunda mümkün olduğundan ortalama maliyet ve hasılat yöntemiyle bulunan miktarlar üzerinden kesilen cezada isabet yoktur. İstemin Özeti: 1991 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu belgesiz emtia alış ve satışları olduğu ileri sürülen davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca re'sen gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacının belgesiz mal alım ve satımlarının olduğunun anlaşıldığı, ancak tarhiyatın, bilirkişi raporunda yer alan tespitlere göre 75.107.255 lira matrah farkı üzerinden yapılması, olayda vergi kaçırma kastıyla hareket edilmediğinden kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, Vergi Usul Kanunu'nun 353/1 ve 2. maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi, düzenlenmeyen belge adedinin, emtianın alıcı ve satıcısının ayrıca belgelerin içerdiği miktarların kesin olarak saptanması durumunda mümkün olduğundan ortalama maliyet ve hasılat yöntemiyle bulunan miktarlar üzerinden kesilen cezada isabet bulunmadığı gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına, özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, mahkemenin bilirkişi raporunda belirtilen gayrimenkul sermaye iradım dikkate almadığım, belgesiz alım ve satımları olan davacı adına vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın yasaya ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler .karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.