Dairesi
Defter ve belgelerin herhangi bir nedenle incelemeye ibraz edilmemiş olması, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde öngörülen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gibi, söz konuşu delillerin yargı yerlerine ibrazı halinde, bu mercilerce incelenmesi re’sen araştırma
Karar No
1999/1509
Esas No
1998/116
Karar Tarihi
21-04-1999
Danıştay Onbirinci Daire

Defter ve belgelerin herhangi bir nedenle incelemeye ibraz edilmemiş olması, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde öngörülen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gibi, söz konuşu delillerin yargı yerlerine ibrazı halinde, bu mercilerce incelenmesi re’sen araştırma ilkesinin bir gereğidir. İstemin Özeti: Eczacılıkla uğraşan yükümlünün deposunu yağmur sularının basması sonucu defter ve belgeleri ıslandığından bir kısminin ibraz edilmediği, bir kısminin ise okunamaz durumda olduğu ileri sürülerek indirimleri kabul edilmek suretiyle adına 1994 yılı tüm dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda yükümlünün ecza deposu olarak kullandığı işyerini 10.07.1995 tarihinde su basması sonucu depoda bulunan bir kısım ilaçlar ile yasal defter ve belgelerin zayi olduğu, bu durumun Ankara Büyükşehir itfaiye Müdürlüğü Raporu, Keçiören Afet Komisyonu Raporu, Türk Eczacılar Birliği Hasar Tespit Raporu ile tespit edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda vergi inceleme elemanınca,yükümlüden indirim konuşu belgelerin, ibrazının istenilmesi ve karşıt inceleme sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, bu yola gidilmeden işlem yapıldığı, her ne kadar 2577 Sayılı Kanunu’nun 20. maddesinde mahkemelere davanın çözümü ile ilgili her çeşit incelemeyi yapma görevi verilmişse de, idarenin eksik yaptığı bir vergi incelemesini mahkemelerin yapmasının, idarenin yerine geçilmesi sonucunu doğuran /e bu haliyle idare hukuku kurallarına ters bir uygulama yaratacağı, dolayısıyla, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisi terkin edilmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. ve 34. maddelerine uygun olduğu ileli sürülerek mahkeme kararın in bozulması istenilmektedir. Karar: 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın hukuki sonuç gereği artık indirim konuşu KDV nin gerçek olup olmadığım ispat vergi dairesine aittir. Böyle bir durumun mevcudiyeti halinde ispat külfetinin yükümlüye ait olması hem mücbir sebebe hem de bu sebebin doğurduğu hukuki sonuca ters düşmektedir. Bu nedenle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile tarhiyatın tamamen kaldırılması gerektiği oyu ile verilen kararın yükümlü temyiz ilgili kısmına karşıyım. Öte yandan, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunu’nun 34. maddesinin 1. bendinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır. Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için, indirim konuşu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konuşu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Öngörülen bu koşullarla, vergilendirmede belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır. Olayda, yükümlünün işyerine ait depoyu yağmur sularının basması sonucu ilgili yıl yasal defter ve belgelerinin bir kısminin zayi olması, bir kısminin ise okunamayacak derecede hasar görmesi sonucu incelenememesi üzerine indirimleri kabul edilmeyerek adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salındığı, yükümlü tarafından, indirim konuşu belgeleri düzenleyen firma isimlerim içeren liste mahkemeye ibraz edilmişse de, vergi mahkemesince, indirim konuşu belgelerin doğru olup olmadığı yolundaki incelemenin idarece yapılabileceği, bu tür bir incelemenin mahkemenin görevi olmadığı, eksik incelemeye dayalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın terkinine karar verildiği anlaşılmıştır. Defter ve belgelerin herhangi bir nedenle incelemeye ibraz edilmemiş olması, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde öngörülen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gibi, söz konuşu delillerin yargı yerlerine ibrazı halinde, bu mercilerce incelenmesi yukarıda belirtilen re’sen araştırma ilkesinin bir gereğidir. Bu durumda, vergi mahkemesince davanın çözümüne esas teşkil eden ve yükümlünün dava dilekçesine eklediği listedeki indirim konuşu belgelerin öncelikle yükümlüden, gerekirse bizzat bu belgeleri düzenleyen firmalardan ara kararı ile istenilmesi, ibraz edilen belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle katma değer vergisi indirimlerinin tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tarhiyatın terkininde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan husus gözönüne alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı