|
Dairesi
Promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konuşu yapıl
|
|
Karar No
1999/246
|
|
Esas No
1998/396
|
|
Karar Tarihi
30-04-1999
|
|
|
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konuşu yapılacağı, kalan kısmın gelir ve kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınacağı belirtilmiştir. İstemin Özeti: Yükümlü şirket tarafından promosyon olarak verilen ürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin tamamının indirim konuşu yapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen Eylül 1996 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi üzerinden istemin reddi suretiyle tahakkuk ettirilen verginin itirazlı kısminin kaldırılması ve fazla ödenen vergilerin red ve iadesi istemiyle dava açılmıştır. Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; 3065 sayılı Katma. Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceğinin hükme bağlandığı, aynı Yasanın 30. maddesinde ise indirilemeyecek katma değer vergisinin dört bent halinde sayıldığı, bu bentler içinde promosyon olarak dağıtılan ürünler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin, asıl maldan tahsil edilen katma değer vergisini aşan kısminin indirim konuşu yapılamayacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığı, promosyon ürünlerinin alımı sırasında ödenen, fatura ve benzeri belgelerde gösterilen ve defter kayıtlarında yeralan katma değer vergisinin tamamının değil 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde öngörülen kısminin indirilebileceği görüşüyle yapılan tahakkukta yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle fazla tahsil edilen verginin red ve iadesine karar vermiştir. Vergi Dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesinin kararıyla, 3065 sayılı Yasanın 29. maddesinin 4. fıkrasında Maliye Bakanlığının, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanun’un ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğunun hükme bağlandığı, bu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümünde, promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konuşu yapılacağı, kalan kısmın ise gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınacağının belirtildiği, davacı şirket tarafından promosyon olarak verilen ürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin tamamının indirim konuşu yapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla ve 50 sayılı Katma Değer. Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümü hükmü uyarınca verilen beyannamede indirim konuşu yapılamayan kısımla ilgili tahakkukun terkini istemiyle dava açıldığı, sözkonusu Genel Tebliğin iptali istemiyle açılan davalarda Dairelerince ve Danıştay Dokuzuncu Dairesince, düzenlemenin yasaya aykırı olmadığına karar verildiği, idarece tesis edilen işlemde yasaya ve Tebliğe aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla ilk kararında yeralan hukuksal nedenler ve gerekçe ısrar etmiştir. Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve dava konuşu tahakkukta yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir. Karar: Yükümlü şirket tarafından, gazetenin yanında promosyon olarak verilen ürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin tamamının indirim konuşu yapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen beyannamede indirim konuşu yapılamayan katma değer vergisi ile ilgili tahakkukun silinmesi ve bu suretle ödenen vergilerin ret ve iadesi istemiyle açılan davayı kabul ederek tahakkuku değiştiren vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 4. fıkrasında, Maliye Bakanlığının, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunu’nun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmış, bu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 50 Sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümünde ise, promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konuşu yapılacağı, kalan kısmın gelir ve kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınacağı belirtilmiştir. Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan ve kanuna aykırı olmayan Genel Tebliğ ile yapılan düzenlemeye mükelleflerce uyulması zorunludur. 50 Sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümündeki düzenleme çerçevesinde indirimlerin bir kısminin kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta yasaya aykırılık bulunmadığından, davanın reddi gerekirken, mahkemece aksi yolda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu nedenle vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenle, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddi gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.
|
|