Dairesi
Miras yoluyla intikal eden bir gayrimenkulun satışını temin için zorunlu olarak diğer 17 hissedarın hisselerini vermek üzere yapılan bu satıştan gerçekte değer artış kazancı elde edilmesi söz konusu olamaz.
Karar No
1999/2786
Esas No
1999/279
Karar Tarihi
24-06-1999

Danıştay Dördüncü Daire

Miras yoluyla intikal eden bir gayrimenkulun satışını temin için zorunlu olarak diğer 17 hissedarın hisselerini vermek üzere yapılan bu satıştan gerçekte değer artış kazancı elde edilmesi söz konusu olamaz. İstemin Özeti: 16.11.1993 tarihinde hissesi bulunduğu gayrimenkulu 80.000.000 liraya satın alan davacının sözü edilen taşınmazı aynı tarihte 1.000.000.000 liraya satarak elde ettiği değer artışı kazancını beyan etmediği ileri sürülerek ikmalen gelir vergisi salınmış, kusur cezası kesilmiştir, Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararı uyarınca Vergi Mahkemesi kararıyla, gayrimenkulun 17 hisseli ortaklarından birisi olan davacının açılan izalei şuyu davası sonucu ortaklığın giderilmesi için satış işleminin gerçekleşmemesi ve tapuda gayrimenkulun üçüncü şahıslara temlik ve tasarrufunun yapılamayacağı şerhi konulması üzerine bu gayrimenkulu (A) inşaat Anonim Şirketi’ne satışını gerçekleştirmek için taşınmazı satın aldığı ve aynı gün sözü edilen şirkete satış işlemi yapılarak ortakların satış bedeli üzerinden paylarını alarak davacıyı ibra ettikleri, bu durumda miras yoluyla intikal eden bir gayrimenkulun satışını temin için zorunlu olarak diğer 17 hissedarın hisselerini vermek üzere yapılan bu satıştan gerçekte değer artış kazancı elde etmediği anlaşılan davacı adına yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın Yasa’ya uygun olduğunu ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Mahkeme kararının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemece bu karara uyulmak suretiyle verildiği ifade edilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür, incelenen dosya içeriğinden mahkeme kararının Danıştay Dördüncü Dairesi’nin bozma kararında yazılı esaslara uygun olduğu görülmektedir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı