Dairesi
Emlak vergisi değeri yerine rayiç bedeli beyan eden davacıya, fazladan ödediği veraset ve intikal vergisinin düzeltme kişate yoluyla geri verilir.
Karar No
1999/4115
Esas No
1999/1970
Karar Tarihi
13-12-1999
Danıştay Yedinci Daire

Emlak vergisi değeri yerine rayiç bedeli beyan eden davacıya, fazladan ödediği veraset ve intikal vergisinin düzeltme kişate yoluyla geri verilir. İstemin Özeti : Yükümlü tarafından verilen beyanname üzerine tarh ve tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisinin şikayet yoluyla düzeltilmesi talebinin reddine ilişkin Maliye Bakanlığı’nın 23.07.1997 tarih ve 30932 sayılı işlemini; 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin (b) bendinden bahsedilerek, 28.09.1996 tarihinde vefat eden kardeşinden intikal eden gayrimenkullere ilişkin olarak rayiç bedel üzerinden beyanda bulunan davacının, aslında 7338 sayılı Yasa hükümlerine göre gayrimenkullerin emlak vergisi değeri üzerinden vergi ödemesi gerektiği. Danıştay 9. Dairesi Kararının da bu yönde olduğu. İdarece tesis edilen işlemde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 6.5.1999 tarih ve E. 1997/577, K. 1999/300 sayılı Kararının; 22 seri no.lu Tebliğe göre, mirasçılar tarafından beyan edilen değerin en az gayrimenkulun emlak vergisi değeri kadar olması gerektiği, bu miktarın üstünde de beyan edilebileceği ayrıca beyanın bağlayıcı olduğu ve beyan edilen matrahın düşürülmesi için dava açılamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz başvurusu: 1996 yılında veraset yoluyla intikal eden taşınmaz için verilen beyannamede gösterilen rayiç bedel üzerinden tahakkuk eden verginin şikayet yoluyla düzeltilmesi isteminin reddi yönünde tesis edilen işlemin iptaline dair vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir. 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasında, mükelleflerin ilk tarhiyatta nazara alınmak üzere veraset ve intikal vergisi mevzuuna giren malları, maddede belirtilen değerleme ölçülerinden faydalanarak, belirtilmeyenler bakımından ise Vergi Usul Kanunu’nun servetleri değerleme ile ilgili 3. bölümündeki esaslara göre değerlemek ve beyannamelerinde göstermek zorunda oldukları belirtildikten sonra, (b) bendinde, gayrimenkullerin ticari işletmeye dahil olsun veya olmasın emlak vergisine esas olan değerle değerleneceği ve beyan edilen bu değerler üzerinden tarh edilen vergilerin intikal eden malların Vergi Usul Kanununa göre bulunacak değerlerine göre ikmal edileceği hükmüne yer verilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun servetleri değerleme ile ilgili üçüncü bölümünde yer alan 297. maddesinde, ticari sermayeye dahil olsun olmasın bilumum binalarla arazinin vergi değeri ile değerleneceği hükme bağlanmış; olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli ile 268. maddesinde de vergi değerinin, bina ve arazinin rayiç bedeli olduğu, bu bedelin Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanunun 378. maddesinin 2. fıkrasında ise, mükelleflerin, beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları: ancak, bu kanunun vergi hatalarına ait hükümlerinin saklı olduğu hükme bağlanmış olup; buna göre, uyuşmazlığın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun vergi hatalarına ilişkin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, vergi hatası vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış: 117. maddesinde hesap hataları; 118. maddesinde de vergilendirme hataları sayılmıştır. Ölüme bağlı intikallerde, değerlemenin malın ölüm tarihindeki yeri ve durumu dikkate alınarak yapılması icap ettiğinden; olayda, 28.09.1996 tarihinde veraset yoluyla intikal eden taşınmaz için varislerce, 1996 yılı vergi değeri (677.000.000 lira) yerine, 1996 yılı için hesaplanan rayiç değerinin (3.300.000.000 liranın) beyan edilmesinde, Vergi Usul Kanunu’nun ’Hesap hataları’ başlıklı 117. maddesinin 1. fıkrasında tanımlanan anlamda matrah hatası bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu bakımdan, davacının düzeltme isteminin reddine ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararında yasal isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine ve mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı