Danıştay Onbirinci Daire
İhracatçı şirkete mal satan firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemelerde ihracatın sahte faturalara dayandığı ve haksız vergi iadesi alındığı somut olduğundan alış faturalarını karşıt incelemelerini yapmayan yeminli mali müşavirin müşterek ve müteselsil sorumluluğu vardır. İstemin Özeti: Yeminli Mali Müşavirlik yapan yükümlünün düzenlediği tasdik raporları ile (...) Tekstil San. ve Tic. A.Ş.'nin haksız yere katma değer vergisi iadesi almasına sebebiyet verdiği ileri sürülerek düzenlenen inceleme raporu uyarınca müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla yükümlü adına 1995 yılının Ocak dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda katma değer vergisi iadesi alınmasına dayanak olan tasdik raporunun, şirketin defterleri, alış ve satış faturaları ile döviz alım bordroları ve gümrük çıkış beyannamelerinin incelenmesi sonucu alış faturalarının kayıt nizamına uygun olduğu, fatura düzenleyenlerin adının Maliye Bakanlığınca yayımlanmış 'sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilen mükellefler' listesinde yer almadığının saptanmasından sonra düzenlendiğinin anlaşıldığı, dosyada bulunan inceleme raporunda ihracatçı şirkete mal satan firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemelerde ihracatın sahte faturalara dayandığı, haksız vergi iadesi alındığı, yükümlü tarafından düzenlenen tasdik raporunun ise, alış faturaları karşıt incelemeler ile irdelenmediğinden yetersiz ve hatalı bulunduğu belirtilmişse de, karşıt inceleme yapma yetkisi bulunmayan yeminli mali müşavirlerin tasdik raporunun kapsamı ile sınırlı olarak sorumlu oldukları gözardı edilerek faturaların içeriğinden ve katma değer vergisinin ödenmemiş olmasından sorumlu tutulmasında yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi Dairesince, vergi inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatın yasal olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir. Karar: Uyuşmazlık, düzenlediği katma değer vergisi iadesi tasdik raporuna dayanılarak ihracat nedeniyle haksız katma değer vergisi iadesi alındığından bahisle, yeminli mali müşavir olan davacı adına 3568 sayılı Kanunun 12. maddesindeki kurala dayanılarak müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasından doğmuştur. 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 1. maddesinde, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslek standartları gerçekleştirmek, kanunun amaçları arasında sayılmış aynı kanunun 12. maddesinin dördüncü fıkrasında ise yeminli müşavirlerin yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumlu oldukları, yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. 3568 sayılı Kanunun 12. maddesine dayanılarak 02.01.1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları, Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 12. maddesinde yeminli mali müşavirlerin yetkileri, 20. maddesinde ise sorumlulukları gösterilmiş ve anılan 20. maddede tasdik konusu ile ilgili olarak Bakanlıkça tebliğlerde belirlenen hususların tasdik kapsamı içinde mutlaka araştırılması ve incelenmesi gerektiği, yeminli mali müşavirlerin, inceledikleri ve sonucunda tasdik raporu düzenledikleri konu ve belgelerin gerçeği yansıtmaması ve doğru olmaması halinde, ziyaa uğratılan vergi ve kesilecek cezalardan Vergi Usul Kanunu ve 3568 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bu sorumluluğun yerine getirilmesinde Borçlar Kanununun 'tam teselsül' hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 18.02.1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1 sıra No.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinin (D) bölümünde de, yeminli mali müşavirlerin yapmış olduğu incelemenin amacının, iade edilmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, bu nedenle de yeminli mali müşavirlerin gerçek durumu tespit etmek için her türlü belgeden yararlanmak ve her türlü inceleme tekniklerini kullanmak zorunda olduğu vurgulanmıştır. Bu düzenlemelerle, geniş yetkilerle donatılmış yeminli mali müşavirlerin yaptıkları takdirin yasa ve yönetmelik hükümleriyle amaçlanan doğrultuda olmaması sonucu ziyaa uğratılan vergilerden, mükellef ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları öngörülmüştür. Bu sorumluluk, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yeralan 'vergi sorumluluğu' müessesinden farklı niteliğe sahiptir. Yeminli mali müşavirler için getirilen sorumluluk, vergi ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesiyle ilgili olmayıp, vergilendirmeye esas alınacak belge, kayıt nizamı ve matrah tespitinde dikkate alınması gerekli işlemlerin muhasebe usul ve esaslarına, kanunlarda belirtilen düzenlemelere uygunluğu sağlama amacına yöneliktir. Sorumluluğun müteselsil olması, idareye, vergi alacağı için sorumlulardan dilediğine müracaat edebilmesi olanağını sağladığı gibi, aynı anda sorumluların her ikisinin birden takibi de mümkündür. Mükellef ve yeminli mali müşavir aynı borç için takip edildiklerinde, vergi borcunun herhangi bir nedenle ortadan kalkması halinde, yeminli mali müşavirin de borçtan kurtulacağı tabiidir. Vergi mahkemesince, yeminli mali müşavirlerin karşıt inceleme yapma yetkisi bulunmadığından sorumlu kapsamının tasdik raporu ile sınırlı olduğu gerekçesiyle cezalı tarhiyat kaldırılmışsa da, yukarıda anılan 12/4. maddede yeralan sorumluluğun tasdikin kapsamı ile sınırlı olduğu yolundaki hüküm; tasdik edilen rapordaki vergi miktarını ifade etmekte olup, yeminli mali müşavirlerin tasdik etmedikleri herhangi bir vergiden sorumlu tutulamayacaklarını ifade etmektedir. Diğer taraftan yeminli mali müşavirlerin düzenledikleri raporlara göre haksız yere katma değer vergisi iadesi alınmasına sebebiyet vermeleri halinde karşıt inceleme yapma yetkilerinin bulunmamış olması nedeniyle sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürmek 3568 sayılı Kanun ile getirilen müşterek ve müteselsilen sorumluluğun hiçbir zaman yeminli mali müşavirler için geçerli olmayacağını ileri sürmek anlamına gelir. Bunun da Kanun ile getirilen düzenlemenin amaç ve kapsamına aykırı düşeceği açıktır. Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün hakkında tasdik raporu düzenlediği (...) Tekstil Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin bilinen adreslerinde yapılan yoklamalarda şirketin bulunamaması nedeniyle defter ve belge ibraz yazısının tebliğ edilemediği, yeminli mali müşavir tasdik raporunda şirket işyeri adresi olarak belirtilen adreste 26.07.1994 tarihinde yapılan yoklamada şirketin 1.11.1992 tarihinden itibaren bu adresten ayrıldığının tespit edildiği, şirket yönetim kurulu başkan yardımcısına ibraz yazısı tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin ibraz edilmediği, diğer taraftan anılan şirkete ilgili dönemde fatura düzenleyen (...) Tekstil San. ve Tic. Ltd. şirketinin ise 17.05.1995 tarihine kadar faaliyette olduğunu beyan ettiği adreste 04.01.1995 tarihinde yapılan yoklamada 1.1.1995 tarihinden itibaren başka bir firmanın faaliyette bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yeralan hususların birlikte değerlendirilmesinden, (...) Tekstil San. ve Tic. A.Ş.'nin iade konusu vergiyi haksız yere aldığı, sözkonusu ihracatı gerçekleştirecek fiili durumunun olmadığı, faturaları temin eden şirketin de bilinen adresinde bulunamaması nedeniyle sözkonusu faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın düzenlendiği anlaşılan tasdik raporu ile yükümlü şirketin haksız yere katma değer vergisi iadesi almasına sebebiyet verildiği sonucuna varıldığından, sözkonusu tasdik raporunu düzenleyen yeminli mali müşavirin müşterek ve müteselsil sorumlu olması nedeniyle adına yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran vergi mahkemesi kararında yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, (...) Vergi Mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan husus gözönüne alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi.