|
|
|
Dairesi
Düzeltme şikayet yoluna başvurulmuş olmasının tahakkuk eden verginin tahsil işlemini durduramayacağı.
|
|
Karar No
2000/2716
|
|
Esas No
1999/2681
|
|
Karar Tarihi
12-06-2000
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Düzeltme şikayet yoluna başvurulmuş olmasının tahakkuk eden verginin tahsil işlemini durduramayacağı. İstemin Özeti: Davacının süresinde verdiği yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden amme alacağının ikinci ve üçüncü taksitlerinin vadesinde ödenmemesi üzerine ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. (...) Vergi Mahkemesinin kararıyla; davacının, 13.04.1998 tarihli dilekçesiyle 209 Seri No.lu Tebliğ uyarınca yıllık repo ve işyeri kira gelirlerinin toplamının istisna haddi içinde kalması nedeniyle, beyanı üzerine tahakkuk eden vergilerin düzeltme yolu ile terkin edilmesini istediği 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, vergi hatasının tanımının yapıldığı 118/3. maddesinde de mevzuda hatanın neler olduğunun belirtildiği 122. maddede de mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 123. maddede vergi dairesinin ilgili servisinin düzeltme talebini kendi mütalaasını da ilave ederek düzeltme merciine göndereceği, düzeltme merciinin talebi yerinde gördüğü takdirde düzeltme yapılmasını emredeceği, yerinde görmediği takdirde keyfiyetin düzeltme isteyene yazı ile tebliğ olunacağının öngörüldüğü, bu hükümlere göre davacının düzeltme dilekçesine üzerine vergi dairesince davacının beyannamesinde 213 sayılı Kanunun 116 ve 117. maddesinde yer alan hataların yapılıp yapılmadığının incelenmesi, hata olmadığı sonucuna varılırsa düzeltme talebinin reddi ele durumun mükellefe yazı ile bildirilmesi gerektiği, olayda ise davacının düzeltme talebi üzerine davalı idarece herhangi bir işlem yapılmadan davacı adına ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği ve ödeme emri tebliğinden sonra davacının düzeltme talebinin reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120 ve 123. maddelerine aykırı olarak davacının talebi üzerine hiçbir işlem yapılmadan ve dava açma hakkı da ödenerek doğrudan doğruya ödeme emri düzenlemesi ve tebliğ edilmesinde yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, davacının ihtiyari beyan hakkını kullanarak verdiği beyanname üzerine tahakkuk eden vergilerin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulması istenmektedir. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun beyan esasına ilişkin 83. maddesinde hılafına hüküm olmadıkça gelir vergisinin mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunacağı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 25. maddesinde de, vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergilerin ’tahakkuk fişi’ ile tarh ve tahakkuk ettirileceği belirtilmiştir. Olayda, davacı tarafından verilen 1997 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesine göre tarh ve tahakkuk eden vergilerin 2 ve 3. taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle, amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. Davacının davalı idareye verdiği 13.04.1998 tarihi dilekçeyle düzeltme talebinde bulunmuş olması tahakkuk eden verginin tahsili işlemini durdurmaz. Düzeltme talebinin kabul edilmemesi üzerine şikayet yolu ile müracaat ve sonrasında dava yoluna gidilmesi ayrı bir prosedür olup kesinleşen vergi burcunun tahsili işlemini durduramayacağından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120 ve 123. maddesine aykırı olarak davacının düzeltme talebi üzerine hiçbir işlem yapılmadan doğrudan ödeme emri düzenlenmesinde kanuna uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline yönelik mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|