Danıştay Dokuzuncu Daire
Müşterek mülkiyet halinde satın alınarak daha sonra ifraza tabi tutulup satılan taşınmazdan elde edilen kazancın ticari kazanç olmayıp, değer artış kazancı olduğu sonucuna varıldığından, bu kazanç üzerinden katma değer vergisi tarh edilerek ağır kusur cezası kesilmesinin yerinde olmadığı. İstemin Özeti: Ortak olarak taşınmaz alımsatım işi yaptıkları halde mükellefiyet tesis ettirmeyerek elde ettikleri kazancı kayıt ve beyan dışı bırakan davacı ortaklık adına düzenlenen inceleme raporuna istinaden 1995 Nisan ve Haziran dönemlerine ilişkin olarak tarh edilen ağır kusur cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden oto komisyonculuğu ve akaryakıt ticareti yapan davacıların müşterek mülkiyet halinde sahip oldukları taşınmazın ifrazı sonucu parsellenmesi ve benzin istasyonundaki hissesinin de satılması üzerine yükümlülerin ortaklıkları bulunduğundan bahisle elde edilen ticari kazanç için sadece ifraz edilen taşınmazla ilgili olarak katma değer vergisi beyannamesinin verilmediğinden bahisle cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, müşterek mülkiyet halinde satın alınarak daha sonra ifraza tabi tutulup satılan taşınmazdan elde edilen kazancın ticari kazanç olmayıp, değer artış kazancı mahiyetinde olduğu, diğer yandan (...) ile (...)'a ait benzinlikteki (...)'a ait hissenin (...)'e devredildiği, bu devrin ise tapuda işlem görmediği, ayrıca diğer yıllarda (...) ile (...)'ın ortaklıkları yolunda bir tespit bulunmadığı, bu hususun vergi dairesince de teyit edildiği, bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucunda düzenlenen raporda da anılan şahıslar arasında ticari bir organizasyonun varlığının ortaya konulamadığının görüldüğü, buna göre ifraz edilerek satılan taşınmazdan elde edilen kazancın değer artış kazancı olduğu sonucuna varıldığından, bu kazanç üzerinden katma değer vergisi tarh edilerek ağır kusur cezası kesilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; inceleme raporuna istinaden yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiç birisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.