Dairesi
Kamu alacağının korunması amacıyla getirilen bir önlem niteliğinde olan ihtiyati haciz müessesesinin işletilebilmesi için, kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasına ve kamu alacağı için teminat istenmesine gerek bulunmamaktadır.
Karar No
2001/3476
Esas No
2000/894
Karar Tarihi
08-11-2001
Danıştay Yedinci Daire

Kamu alacağının korunması amacıyla getirilen bir önlem niteliğinde olan ihtiyati haciz müessesesinin işletilebilmesi için, kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasına ve kamu alacağı için teminat istenmesine gerek bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Davacı şirketin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle ilk hesaplamalara göre bulunan vergi farkı ve kaçakçılık cezası için yapılan ihtiyati haciz kararının uygulanması amacıyla tesis edilen haciz işlemini; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9 ve 13. maddelerinden bahsedilerek, davacı şirket nezdinde Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesine göre, vergi ziyaı cezası kesilecek incelemeye başlanmış olması nedeniyle teminat istenmesi gerektiği, teminat istenmesini gerekli kılan bir halin varlığının da ihtiyati haciz sebebini oluşturduğu, bu haliyle olayda, ihtiyati haciz kararı alınmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı, ihtiyati hacizin ilerde kesinleşecek bir amme alacağının güvenceye alınması amacı ile yasaya konulduğu, ihtiyati haciz kararına istinaden haciz tatbik edilmeden önce ihtiyati hacze konu amme alacağı kadar teminat istenmesi, verilmemesi halinde haciz tatbiki işlemine gidilmesi gerektiği, ara kararıyla idareden haciz tatbikinden önce teminat istenip istenmediğinin sorulduğu ve teminat istenmediğinin bildirildiği, bu durumda ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk kararına istinaden teminat istenilmeden doğrudan haciz işlemi uygulanmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesi Kararının; dava açıldıktan sonra, teminat isteme yazısının davacı şirkete gönderildiği, adresin boş ve kapalı olduğunun görüldüğü, bina yöneticisi tarafından, şirket müdürü ve yetkilisinin Kazakistan’da olduğunun belirtildiği, amme alacağının güvenceye alınması amacıyla ihtiyati haciz kararının uygulanmasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile kaçakçılık suçları ve cezalarını düzenleyen 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanılmış olduğu takdirde, vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirlenen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği; 13. maddesinin 1. bendinde ise, teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması durumunda hiçbir müddetle kayıtlı olmaksızın, alacaklı kamu idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla derhal (ihtiyati) haciz tatbik edileceği; 17. maddesinde de; 13. maddenin 1. bendinde yazılı ihtiyati haciz sebebinin mevcut olması halinde, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden, Maliye Bakanlığı’nca tespit ve ilan edilecek olanlarla, bunların zam ve cezalarının derhal (ihtiyaten) tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verilebileceği hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, ihtiyati haciz kararı alınabilmesi ve alınan kararın uygulanabilmesi için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca ceza kesilmesini gerektiren veya 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir kamu alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanılmış olması veya teminat istenmesini gerektiren hallerin mevcut olması yeterlidir. Başka anlatımla, kamu alacağının korunması amacıyla getirilen bir önlem niteliğinde olan ihtiyati haciz müessesesinin işletilebilmesi için, kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasına ve kamu alacağı için teminat istenmesine gerek bulunmamaktadır. Olayda, birden fazla yıla sari inşaat işiyle uğraşan ve en son Türkiye Kömür İşletmeleri (...) Kömür İşletmesinde dekapaj işini yapan davacı şirketin, 1997 takvim yılında defter ve belgelerine kayıt ettiği faturalardan bir kısmının; hakkında sahte fatura düzenlemeden dolayı karşıt inceleme yapılan bir mükellefe ait olduğunun saptanması üzerine, ilk hesaplara göre bulunan vergi farkı ve kaçakçılık cezası için ihtiyati tahakkuk işlemi yapıldığı; ihtiyaten tahakkuk ettirilen miktarlar için de, davacı şirketin iş yeri adresinde ihtiyati haciz konulduğu, dava açıldıktan sonra da davacı şirketten teminat istenildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır. Bu bakımdan; 6183 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre, olayda ihtiyati haciz sebebi olduğundan reddedilmesi suretiyle karara bağlanması gereken davada, mahkemece, davacı şirketten teminat istenmeden ihtiyati haciz kararının uygulanamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına oybirliği ile karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı