Danıştay Yedinci Daire
Borçlanma tutarıyla öz sermaye arasındaki farklılığın, emsal ticari faaliyette bulunan kurumlarla, günün ekonomik ve teknik icaplarına göre bir değerlendirme yapılması suretiyle bulunması gerektiği; emsali kurumlardaki borç/öz sermaye oranı ölçü alınmaksızın şirketin borçlanma ve öz sermaye oranının bariz şekilde yüksek bulunması sebebiyle istikrazın örtülü sermaye sayılması mümkün olmadığından; dava konusu tarh ve ceza kesme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, grup bünyesinde bulunan üretici şirketlerce davacı şirkete yapılan mal satışı sebebiyle düzenlenen vade farkı faturalarında yer alan tutarların, bu şekilde yapılan ve şirket içinde devamlı kullanılan borçlanmanın, borçlanılan tutarla öz sermaye arasındaki bariz fark dolayısıyla örtülü sermaye sayılacağından ve indirim konusu yapılamayacağından bahisle, kabul edilmeyerek re'sen katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasına ve ceza kesilmesine ilişkin işlemi; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak borçlanma tutarıyla öz sermaye arasındaki farklılığın, emsal ticari faaliyette bulunan kurumlarla, günün ekonomik ve teknik icaplarına göre bir değerlendirme yapılması suretiyle bulunması gerektiği, emsali kurumlardaki borç/öz sermaye oranı ölçü alınmaksızın şirketin borçlanma ve öz sermaye oranının bariz şekilde yüksek bulunması sebebiyle istikrazın örtülü sermaye sayılması mümkün olmadığından; dava konusu tarh ve ceza kesme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesi kararının; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.