Yargıtay Onbirinci Ceza Dairesi
Defter ve belgeleri muhafaza sorumluluğu, mükellefe ve/veya vergi sorumlusuna ait olup, bu sorumluluğun vekaletname ile devrinin mümkün bulunmadığı ve esasen vekaletnamede muhafaza mecburiyetine değinilmediği, defter ve belgelerin yetkililere ibrazı için yapılan tebligatın usulüne uygun bulunduğu hususları gözetilmeden yapılan tebligatın usulsüzlüğünden bahisle sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
İstemin Özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan (K)’nın yapılan yargılanması sonunda: Beraatine dair (...) Asliye Ceza Mahkemesi’nden verilen hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiştir.
Karar: 213 sayılı Kanun’un 253 ve 254. maddeleri uyarınca defter ve belgeleri muhafaza sorumluluğunun, mükellefe ve/veya vergi sorumlusuna ait olduğu; vekaletname ile devrinin mümkün bulunmadığı, esasen mükellefiyeti 08.05.1996 tarihinde sona eren sanığın, (A)’ya verdiği vekaletnamenin, işletmenin faal olduğu dönemde, diğer işlerin yanında vergi işlemlerinin yürütülmesini sağlamaya yönelik yetkileri de içerdiği muhafaza mecburiyetine değinilmediği, işin terk edilmiş olması nedeniyle de aynı Kanun’un 139/2. madde ve fıkrasına göre vergi incelemesinin dairede yapılması koşulu gerçekleştiğinden, defter ve belgelerin yetkililere ibraz edilmesi için yapılan tebligatın usulüne uygun bulunduğu gözetilmeden, yapılan tebligatın usulsüzlüğünden bahisle beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.