Dairesi
ÇALINDIĞINDAN BAHİSLE DEFTER VE BELGELER İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMESE DE, TEMİN EDİLEN BELGELERİN VERGİ DAİRESİ HABERDAR EDİLEREK İNCELETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Karar No
204
Esas No
145
Karar Tarihi
24-12-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
2004
204
2004
145
24/12/2004
 
KARAR METNİ

ÇALINDIĞINDAN BAHİSLE DEFTER VE BELGELER İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMESE DE, TEMİN EDİLEN BELGELERİN VERGİ DAİRESİ HABERDAR EDİLEREK İNCELETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : Halkalı Vergi Dairesi Başkanlığı - İSTANBUL

Karşı Taraf : ?

İstemin Özeti : Yükümlü şirketin iş merkezinde 17.6.2001 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu 1995-2001 yıllarına ait defter ve belgelerinin çalındığından bahisle incelemeye ibraz edilmemesi üzerine düzenlenen inceleme raporu uyarınca katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek 1998 yılının tüm dönemleri için salınan katma değer vergisine karşı açılan davada, İstanbul 4.Vergi Mahkemesi 15.10.2002 günlü ve E.2002/1580, K:2002/2431 sayılı kararıyla; olayda mücbir sebep hali olduğu inceleme elemanınca kabul edilerek ceza önerilmediği, iradesi dışında defter ve belgeleri zayi olan yükümlü şirketin olaydan sonra da iyi niyetle kendiliğinden vergi dairesine başvurarak vergi dairesini bilgilendirdiği, bu başvurusu üzerine inceleme başlatıldığı, başkaca re'sen tarh nedeninin bulunmadığı, bu durumda olayın niteliği ve yükümlü şirketin vergi ödevlerini zamanında yerine getiren düzgün bir mükellef olduğu gözönüne alındığında yapılan tarhiyatın hakkaniyet ve vergi adaletine aykırı olduğu gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi başkanlığının temyiz istemi üzerine Danıştay Dokuzuncu Dairesi 16.3.2004 günlü ve E:2003/112, K:2004/2107 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34 üncü maddeleri hükümleri karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde ifade edildiği gibi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin saptanması gerektiği, ayrıca idari yargıda re'sen araştırma ilkesinin esas olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 inci maddesinde; Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinin bakmakla yükümlü oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapmalarının öngörüldüğü, buna göre, bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde, mahkemelerce madde hükmünde öngörülen her türlü incelemenin yapılmasının, gerek re'sen araştırma ilkesi, gerekse sözü geçen kanun hükmü karşısında zorunluluk arzettiği, gerçeğe ulaşılma doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçme olarak düşünülemeyeceği, olayda, çalınması nedeniyle ibraz edilemeyen defter ve belgeler nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmış olduğundan, re'sen takdir nedeninin varlığının kabulünün zorunlu hale geldiği, ancak defter ve belgelerin çalınmış olmasının, yukarıda belirtilen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, zira, ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının, gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunduğu, bu durumda, ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılabileceği, aksi halde indirimlerin kabul edilemeyeceği, bu açıklamalar karşısında, mahkemece öncelikle yükümlülere, emtia alışı yaptığı kişi veya kuruluşlardan ihtilaflı yılla ilgili olarak sağlayacağı belgelerin ibrazı için uygun bir süre verilmesi, bunun sonucunda ibraz edilen belgelerden davalı vergi dairesi müdürlüğünün de haberdar edilmesi suretiyle söz konusu faturaların gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları göz önüne alınarak ödenmesi gereken verginin tespiti, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan İstanbul 4.Vergi Mahkemesi 4.6.2004 günlü ve E:2004/1161, K:2004/1418 sayılı kararıyla, tarhiyatın terkini yolundaki kararında ısrar etmiştir.

Israr kararı vergi idaresi tarafından temyiz edilmiş, vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Zerrin GÜNGÖR'ün Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Yükümlü şirketin işyerinde 17.6.2001 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu 1995-2001 yıllarına ilişkin defter ve belgelerinin çalındığından bahisle incelemeye ibraz edilememesi üzerine katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek 1998 yılı için adına salınan katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Öngörülen bu koşullarla, vergilendirmede belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır.

Yargı kararıyla çalındığı saptanmış olan defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilememesi yükümlüyü, katma değer vergisi indirimine ilişkin koşullardan ikincisi olan "indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olması"nı kanıtlama sorumluluğundan kurtarmaz.

Ticari icaplara göre kendisine mal ve hizmet sunan kişi ve kuruluşları bilmek durumundaki bir alıcının, gerekli girişimlerde bulunarak emtia alımına ilişkin belgelerin varlığını ispat olanağına sahip olduğunun kabulü gerekmektedir.

Mahkemece, yükümlüden ibraz edebileceği fatura ve benzeri vesikalar istenerek; 3065 sayılı Katma Değer vergisi Kanununun 29 ve 34 üncü maddeleri uyarınca ihtilaflı dönemde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin, davacı şirkete yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda yer alıp almadığının tespiti için, ibraz edilecek bu faturalardan vergi dairesi de haberdar edilip, gerçek mal teslimi ve hizmet alımına ilişkin olup olmadıklarının araştırılması suretiyle dava hakkında karar verilmesi gerekirken, tarhiyatın terkininde yasaya uygunluk bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, İstanbul 4.Vergi Mahkemesinin 4.6.2004 günlü ve E:2004/1161, K:2004/1418 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 24.12.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

X- Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

XX- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-c ve 34/1 maddelerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Davacının 1995-2001 yılı defter ve belgelerinin çalındığını inceleme elemanı da kabul etmiş ve defter ve belgeler ibraz edilmemesine karşın, mücbir sebep hali uygun görülerek ceza kesilmemiştir. Defter ve belgeler ibraz edilmemiş olmakla birlikte indirim konusu yapılan katma değer vergisinin alış belgelerinde gösterilmiş olması koşulunun kanıtlanması sorumluluğu davacıya ait olduğundan, bu sorumluluk ortadan kalkmış değildir.

Davacı kimlerden mal ve hizmet aldığını bildiğinden alış belgelerini temin ederek mahkemeye ibraz edilebileceğinden, mahkemece davacı şirkete yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalar istenerek, bu belgelerin itibar edilebilecek nitelikte olup olmadığı değerlendirildikten sonra bu belgelerin incelenmesi veya bilirkişiye incelettirerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, belgeler istenmeden ve gerekli incelemeler yapılmadan verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.

(DAN-DER; SAYI: 109)
BŞ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı