Dairesi
İTHAL ETTİĞİ ŞEKERİN, PANCARDAN ÜRETİLMİŞ OLDUĞUNU KANITLAYAMAYAN DAVACININ, DÜŞÜK VERGİ ORANINDAN YARARLANAMAYACAĞI HK.
Karar No
253
Esas No
1149
Karar Tarihi
24-02-2005
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2005
253
2002
1149
24/02/2005
 
KARAR METNİ

İTHAL ETTİĞİ ŞEKERİN, PANCARDAN ÜRETİLMİŞ OLDUĞUNU KANITLAYAMAYAN DAVACININ, DÜŞÜK VERGİ ORANINDAN YARARLANAMAYACAĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına

İzmir Gümrük Müdürlüğü İZMİR

Karşı Taraf : ...

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : İzmir Gümrük Müdürlüğünde tescilli 16.7.1996 gün ve 17577 sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı kristal toz şekerin %8 oranında katma değer vergisine tabi olarak ithal edilmesinden sonra, ithal edilen şekere %8 oranının uygulanabilmesi için şeker pancarından imal edildiğinin ithalat sırasında, açık olarak beyan ve tespiti gerektiği, oysa, beyanname ve eklerinde, söz konusu şekerin şeker pancarından elde edildiğine ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle, %15 oranında katma değer vergisine tabi olduğundan bahisle yapılan katma değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemi; olayda, idarece ithal edilen emtianın %15 oranında katma değer vergisine tabi olması gerektiğine dair herhangi bir tespit yapılmadığı; aksine, ihracatçı firma tarafından gönderilen 17.11.1999 tarihli yazıdan, pancardan imal edildiğinin anlaşıldığı; bu itibarla, yapılan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 26.12.2001 gün ve E:2000/14; K:2001/1711 sayılı kararının; yapılan işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi Abidin İldeş'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; ithal edilen şekerin, pancardan imal edilmiş olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle, kamıştan imal edilmiş olduğununun kubulü suretiyle tesis edilen işlemin, Mahkemece, yazılı gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmıştır.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan katma değer vergisi oranlarına göre, %15 katma değer vergisi oranı genel, diğerleri istisnai oranlardır. Dolayısıyla, istisnai oranlardan yararlanmak, ancak, bunun, iddia eden tarafından kanıtlanmasıyla olanaklıdır.

Olayda, mahkeme kararına dayanak alınan ve İngiltere'de üretilen şekerin pancardan üretildiğini belirten yazının, Belçika menşeli olduğu anlaşılan şekerin pancardan üretilmiş olduğunu kanıtlayıcı niteliği bulunmamaktadır. Öte yandan; menşe ülkeye, üçüncü ülkelerden ithalat yapılmasının olanaklı olması karşısında, menşe ülkede üretilen şekerin pancardan üretilmiş olduğuna ilişkin yazıların ve üretici ve ihracatçıdan alınan belgelerdeki bilgilerin beyanname bilgileri ile uyumlu olmaması nedeniyle söz konusu belgelerin ithal edilen şekerin pancardan üretilmiş olduğunu kanıtlayıcı değeri yoktur. Dolayısıyla, kanıt yükü üzerine düşen davacı Şirket, ithal ettiği şekerin, pancardan imal edilmiş olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu itibarla, işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28'inci maddesinde, katma değer vergisi oranının, vergiye tabi her bir işlem için %10 olduğu; Bakanlar Kurulunun bu oranı dört katına kadar artırmaya, %1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili olduğu hüküm altına alınmış; verilen bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 22.12.1992 gün ve 92/3896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile eki II sayılı listede yer alan eşyaların %6 oranında; listelerde yer almayan eşyaların ise %12 oranında katma değer vergisine tabi olacağı belirtilmiş; bu vergi oranları, olay tarihinde yürürlükte bulunan 27.10.1993 gün ve 93/4932 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile II sayılı listede yer alan eşyalar için %8; listelerde yer almayanlar için ise, %15 olarak değiştirilmiştir. Bu düzenlemelere göre; asıl olan, eşyanın %15 oranında katma değer vergisine tabi olmasıdır. Bu genel vergi oranından farklı oran uygulaması, ancak, Kararname eki listede özel olarak zikredilen eşyalar için geçerlidir. Dolayısıyla; genel vergi oranından farklı katma değer vergisi oranından yararlanılması, eşyanın söz konusu listede yer alanlardan olduğunun bunu iddia eden tarafından kanıtlanmasıyla olanaklıdır.

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararına ekli listede, düşük oranlı vergi uygulanacak eşyalar arasında, yalnızca pancardan üretilen toz ve kristal şeker ile kesme şeker sayılmıştır. Yani, pancar dışındaki ham maddelerden üretilen şeker, genel vergi oranına tabi bulunmaktadır.

Bu durum karşısında; ithale konu şekerin, düşük oranlı katma değer vergisine tabi tutulabilmesi için, pancardan üretildiğinin kanıtlanması gereklidir. Bu kanıtlamanın ise, mahkeme kararında söylenenin aksine, ithale konu şekerin pancardan üretildiğini iddia eden mükellefçe yapılması, yukarıda açıklanan hukuki durumun gereğidir.

Olayda, Mahkemece, katma değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlem, ithale konu şekerin,
pancardan üretildiği yolundaki ihracatçı firma yazısına istinaden iptal edilmiş ise de; ithal edilen şeker Belçika menşeli olmasına karşın; söz konusu belgenin, menşei, Belçika değil, İngiltere olan şekerin, pancardan üretildiğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan; anılan belgenin karara dayanak alınmasında hukuka uyarlık yoktur.

Aynı şekilde; dosyaya davacı tarafından ibraz olunan diğer belgelerin kanıt niteliği taşıyıp taşımadıklarının değerlendirilmemiş olması da, Yargılama Hukuku bakımından ayrı bir aykırılıktır.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, eksik incelemeye dayalı temyize konu kararın, dava hakkında söz konusu belgeler değerlendirilerek yeniden verilmek üzere bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 24.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ŞGK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı