Dairesi
SU BASKINI SEBEBİYLE DEFTER VE BELGELER İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMESEDE, TEMİN EDİLEN BELGELERİN VERGİ DAİRESI HABERDAR EDİLEREK İNCELETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Karar No
281
Esas No
34
Karar Tarihi
16-05-2003
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
2003
281
2003
34
16/05/2003
 
KARAR METNİ

SU BASKINI SEBEBİYLE DEFTER VE BELGELER İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMESEDE, TEMİN EDİLEN BELGELERİN VERGİ DAİRESI HABERDAR EDİLEREK İNCELETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ... Limited Şirketi

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : 1995 yılı defter ve belgelerini 26.2.1996 tarihindeki su baskınında zayi olduğundan bahisle incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek adına katma değer vergisi salınmıştır.

... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; su baskını nedeniyle defter ve belgelerin zayi olmaları yüzünden ibraz edilmemesinin katma değer vergisi indiriminde bulunabilme koşullarından olan faturaların yasal defterlere kaydedilmiş olmasını belgeleme olanağını ortadan kaldırdığı, inceleme elemanına, ... Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan zayi belgesi ibraz edildiği halde yükümlüden, alış yaptığı kurum ve kuruluşlardan temin edebileceği mal alış faturalarının ibrazı istenilerek, ibraz edilebilen belgeler üzerinden indirim konusu vergilerin ayrıca gösterilip gösterilmediğinin araştırılması gerekirken böyle bir inceleme yapılmaksızın su baskınından geriye doğru gidilerek süresinde verilmiş olan beyannamelerde indirilen ve idare tarafından daha önce eleştiri konusu yapılmamış olan katma değer vergilerinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan tarhiyatta isabet görülmediği, gerekçesiyle katma değer vergisini kaldırmıştır.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 11.4.2002 günlü ve E:2002/6172, K:2002/1416 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesi, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu ve 34 üncü madeleri uyarınca, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, olayda, defter ve belgelerin 26.2.1996 tarihindeki su baskınında zayi olması nedeniyle ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan zayi belgesine dayanılarak inceleme elemanına ibraz edilmediğinin açık olduğu, defter ve belgelerin su baskını sonucu zayi olmasının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3üncü maddesi uyarınca yükümlüye ait ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceği, zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı veya hizmet verdiği kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin varlığını ispat olanağına sahip bulunduğunu kabul etmek gerektiği, bunun doğal sonucu olarak, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran su baskını dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlü tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması, aksi halde indirimlerin kabul edilmemesi gerektiği, vergi mahkemesince yükümlüden belgelerin istenilmesi, mahkemeye ibraz edilecek fatura ve belgelerden vergi dairesi müdürlüğü de haberdar edilerek sözkonusu belgelerin gerçeğe uygun olup olmadığı araştırılıp katma değer vergisi indirimlerinin saptanması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar etmiştir.

Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Zerrin GÜNGÖR'ün Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, yükümlü şirketin 1995 yılı defter ve belgelerini işyerini su basması nedeniyle zayi olduğu için incelemeye ibraz edememesi nedeniyle ihtilaflı yılda indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin kabul edilmemesi sonucu 1995 yılı 12 aylık vergilendirme dönemi için tarh edilen katma değer vergilerinin terkini istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-a ve 34/1 maddelerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni deftere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Olayda, yükümlü şirketin 1995 yılı defter ve belgelerinin işyerinde 26.2.1996 tarihindeki su baskınında zayi olduğu hususu ....Asliye Ticaret Mahkemesinden alınmış olan zayi belgesi ile tartışmasızdır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13.maddesinde sayılan mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde yükümlünün 3065 sayılı Yasanın 34/1.maddesinde öngörülen "belgelerin yasal defterlere kaydedilmiş olduğunu kanıtlama yükümlülüğü" ortadan kalkmakta ise de; indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde gösterilmiş olduğunu kanıtlama yükümlülüğü" devam etmektedir.

Ancak, olayda vergilendirme döneminin 1995 yılı olduğu, Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararının tarihi ve bu güne kadar aradan geçen süre dikkate alındığında, Vergi Usul Kanununun 253.maddesine göre defter ve vesikaları muhafaza için öngörülen 5 yıllık sürenin de geçmiş bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yükümlü şirketin mal aldığı firmalardan belge temin ederek mahkemeye ibraz etmesi dolayısıyla emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat etmesi olanağının artık kalmadığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan süresinde verilen ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinin idarece kabul edilerek vergilerinin tahsil edildiği, söz konusu beyannamelerin gerçeğe aykırı olduğu yolunda idarece ileri sürülmüş bir iddia yada yapılmış bir tespit bulunmadığı nazara alındığında, yükümlü şirket beyanına itibar edilerek katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmesinin yasaya ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddi ile sonucu itibariyle yerinde olan vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Defter ve belgelerinin su baskını sonucu zayi olduğunu öne sürerek incelemeye ibraz etmeyen yükümlü şirketin katma değer vergisi beyannamelerinde gösterdiği indirimleri kabul edilmeyerek 1995 yılı için salınan katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiştir.

Türk vergi sisteminde vergiyi doğuran olay ve hukuki durumlarla ilgili her türlü muamelenin prensip olarak belgeye bağlanması kabul edilmiştir. Belge ve kayıt düzeni adı verilen bu esas, mükellef yönünden; vergi idaresine, ortaklarına, üçüncü kişilere karşı olayları tevsik etmek, vergi idaresi açısından ise; vergi kanunlarının etkin bir biçimde uygulanmasını temin ve mükelleflerin faaliyetlerinin denetlenmesi, incelenmesi ve tespitinin sağlanması açısından önem taşımaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun belge düzenine ilişkin hükümleriyle ve Katma Değer Vergisi Kanununun 54 üncü maddesinde bu vergiye ilişkin olarak yapılan düzenlemelerle vergi sistemimizdeki bu amacın sağlanmasına çalışılmıştır.

Usulüne uygun olarak düzenlenen belge ve kayıtlarla tevsik edilen hukuki muamelelerin vergilendirmeye esas alınabilmesi için biçimsel uygunluk yeterli olmayıp, bu hukuki muamelelerin gerçek durumu yansıtıyor olması da gereklidir. Vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılması ise, Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin "İspat" başlıklı B fıkrasında öngörülen ilkelere göre vergi idaresine aittir.

Vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin belirlenmesi, defter ve belgelerin istenildiğinde vergi idaresinin denetim ve incelemesine sunulması ve usulüne uygun belgelerle tevsik edilen hukuki durumlarla ilgili muamelelerin karşı tarafı nezdinde inceleme ve araştırma yapılması ile mümkündür. Bu amaçla Vergi Usul Kanununun 256 ncı maddesinde mükelleflere ve vergiyi doğuran olayla ilişkisi olan gerçek ve tüzel kişilere muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter belge ve karneleri ile bilgilere ilişkin kayıtların, muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz zorunluluğu getirilmiş, vergi incelemeleri başlıklı 134 ve devamı maddelerinde de, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak için vergi idaresine, mükellefler ve onlarla hukuki ilişkide bulunan kişi ve kuruluşlar nezdinde inceleme yapma yetkisi tanınmıştır. Biçimsel kurallara uygun olarak düzenlenen belgelerin, olayın gerçek mahiyetine de uygunluğunun belirlenmesi bu yetkinin kullanılmasıyla mümkündür. Söz konusu belgeler bu takdirde vergilemeye esas alınabilir. Bunun için de anılan kayıt ve belgelerin, vergi idaresine veya karşıt incelemeye yetkili elemanına ibrazı gerekmektedir.

Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinin 2 nci fıkrasının 3 üncü bendinde, bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesinin vergi matrahının resen takdirini gerektiren hallerden biri olarak sayılmasının nedeni, vergi dairesinin karşıt inceleme sonucu gerçek durumun ortaya çıkmasını sağlamaya yöneliktir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince, vergi mahkemeleri, vergi idaresine ait vergi incelemesi ve karşıt inceleme yapma yetkisinin kullanılışının hukuka uygunluğunu denetlemekle görevlidirler. Vergi idaresinin yerine geçerek vergi incelemesi ve karşıt inceleme yoluyla defter kayıtlarının ve bu kayıtların dayanağı olan belgelerin gerçek duruma uygunluğunu araştıramayacakları tabiidir. Bu bakımdan mahkemece, davacının inceleme elemanına ibraz edemeyip mahkemeye sunabileceği belgeler üzerinde, davalı vergi idaresince inceleme yapılmasına imkan sağlanması ve bu incelemenin sonucu alındıktan sonra uyuşmazlığın karara bağlanması gerekirken, tarhiyatın eksik incelemeye dayalı olduğundan bahisle terkini yolunda verilen karar hukuka uygun bulunmamıştır.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin ... ve ... sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 16.5.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X - K A R Ş I O Y

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

X X - K A R Ş I O Y

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-a ve 34/1 maddelerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Davacının 1995 yılı defter ve belgelerinin 26.2.1996 tarihinde meydana gelen sel baskınında zayi olduğu mahkemece verilen zayi belgesiyle kanıtlandığından, belgelerin yasal defterlere kaydedildiğini kanıtlama yükümlülüğü ortadan kalkmış olmakla birlikte indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde gösterildiğine ilişkin kanıtlama yükümlülüğü devam etmektedir.

Bu durumda vergi mahkemesince yükümlüden emtia alımına ilişkin belgelerin istenerek, her türlü inceleme ve araştırmayı yapabilecek olan mahkemenin bu belgeleri inceleyerek, itibar edilebilecek nitelikte belgeler olup olmadığı değerlendirilerek, katma değer vergisi indirimlerinin hukuka uygun olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerekirken, belgeler istenmeden ve gerekli incelemeler yapılmadan verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.


BŞ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı