Dairesi
DEFTER VE BELGELERİNİ TERÖRİST BASKINI SIRASINDA MEYDANA GELEN
Karar No
3047
Esas No
2408
Karar Tarihi
14-10-1997
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
1997
3047
1996
2408
14/10/1997
 
KARAR METNİ

DEFTER VE BELGELERİNİ TERÖRİST BASKINI SIRASINDA MEYDANA GELEN YANGIN-
DA YANMASI NEDENİYLE İNCELEMEYE İBRAZ EDEMEYEN YÜKÜMLÜNÜN BEYAN ETTİĞİ
KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMLERİNİN KABUL EDİLEBİLMESİ İÇİN MAHKEMECE
YÜKÜMLÜYE EMTİA ALIŞI YAPTIĞI KİŞİ VE KURULUŞLARDAN İHTİLAFLI YILLA
İLGİLİ OLARAK SAĞLAYACAĞI FATURALARIN SONUCUNDA İBRAZ EDİLEN BELGELE-
RİN GERÇEKTEN ALIŞ YAPTIĞI EMTİALARA AİT ALIŞ FATURALARI OLUP OLMADI-
ĞININ ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ, 213 SAYILI KANUNUN 373.MADDESİ HÜKMÜNE
GÖRE MÜCBİR SEBEP NEDENİYLE CEZA UYGULANAMAYACAĞI HK.    

Fırıncılık işiyle uğraşan yükümlünün 1992 yılı defter ve belgelerini
incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle ihtilaflı dönemde beyan ettiği
katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucu vergi ince-
leme raporuna göre 1992 yılı Şubat ila Aralık dönemleri için re'sen
tarh olunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık ve usulsüzlük
cezasına karşı açılan davayı; Vergi Usul Kanununun 30.maddesi uyarınca
defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinin re'sen takdir se-
bebi olduğu, davacının ... tarihinde meydana gelen terörist baskını
sırasında defter ve belgelerinin yandığı ve ortada mücbir sebep hali-
nin mevcut olduğu iddiasının, ... tarihli İlçe Hasar Tespit Komisyonu
Tutanağının incelenmesi sonucu geçerli olmadığı kanaatine varıldığı,
davacının dava dilekçesinde sadece mücbir sebebin varlığından bahset-
tiği, matrahın bulunuş şekline ve miktarına ilişkin hiç bir itirazının
olmadığı, vergi denetmenince davacının tarh dosyasındaki bilgi ve bel-
gelere göre saptanan matrah farkı üzerinden dönemler itibariyle re'sen
yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle
reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; terö-
rist baskını neticesinde meydana gelen yangın ve tahribatta yok olan
defter ve belgelerin ibraz edilmemesinden dolayı ödeme gücünün üstünde
cezalı vergi salınmasının hak ve adalet anlayışına aykırı olduğu ile-
ri sürülerek bozulması istenmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde; "Re'sen vergi
tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter ve belgelere veya
kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir
komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanlarca düzenlenmiş inceleme raporlarında belirtilen matrah
veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda
bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen takdir o-
lunmuş sayılır." şeklinde tanımlandıktan sonra aynı maddenin 3. ben-
dinde de, bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya
bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması
halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiş-
tir. Madde hükmüne göre defter ve belgelerin her ne sebeple olursa ol-
sun ibraz edilmeme halinin re'sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuz-
dur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a
bendinde de, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzeriden
hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça
faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gös-
terilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. mad-
desinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve
hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesi-
kalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar
kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına
alınmıştır.

Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu
yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya ben-
zeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz-
konusu belgelerin defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (b)
bendinde ifade edildiği gibi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve
bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin saptanması gerekir.

Ayrıca idari yargıda re'sen araştırma ilkesi esas olup, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinde, Danıştay, İdare
ve Vergi Mahkemelerinin bakmakla yükümlü oldukları davalara ait her
çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre
bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe
ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde, mahkemelerce madde hükmünde
öngörülen her türlü incelemenin yapılması, gerek re'sen araştırma il-
kesi, gerekse sözü geçen kanun hükmü karşısında zorunluluk arzetmekte-
dir. Gerçeğe ulaşılma doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemelerin
idarenin yerine geçme olarak düşünülmesi de mümkün değildir.

Olayda, yanması sebebiyle ibraz edilemeyen defter ve belgeler
nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanı-
larak saptanması olanağı ortadan kalkmış olduğundan re'sen takdir ne-
deninin varlığının kabulü zorunlu hale gelmiştir.

Ancak defter ve belgelerin yanmış bulunması, yukarıda belirti-
len ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabi-
lecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre
emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki
bir alıcı gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin
mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunmaktadır.

Bu durumda ise ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tara-
fından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma de-
ğer vergisi indirim konusu yapılabilecek, aksi halde indirimler kabul
edilmeyecektir.

Bu açıklamalar karşısında mahkemece öncelikle yükümlülere, em-
tia alışı yaptığı kişi veya kuruluşlardan ihtilaflı yılla ilgili ola-
rak sağlayacağı belgelerin ibrazı için müsait bir süre verilmesi, bu-
nun sonucunda ibraz edilen belgelerden davalı vergi dairesi müdürlüğü-
nün de haberdar edilmesi suretiyle söz konusu faturaların gerçekten a-
lış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırıl-
ması ve gerçek alış faturaları göz önüne alınarak ödenmesi gereken
verginin tespiti, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırıla-
rak varılacak sonuca göre karar verilmesi zorunludur.

Cezalara gelince; Vergi Usul Kanununun, mücbir sebepler başlı-
ğını taşıyan 373. maddesi, "Bu kanunda yazılı mücbir sebeplerden bi-
rinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ısbat olunursa vergi ce-
zası kesilmez." hükmünü taşımaktadır. Dosyada mevcut ... Cumhuriyet
Başsavcılığının ... gün ve ... sayılı kararının ve 30.9.1993 tarihli
İlçe Hasar Tespit Komisyonu Tutanağının incelenmesinden; teröristlerce
... İlçesi merkezine roketatarlar ve uzun namlulu silahlarla saldırıl-
dığı ve saldırı sonunda İlçedeki diğer işyerleriyle birlikte yükümlüye
ait fırının da hasar gördüğü anlaşıldığından anılan 373.madde hükmüne
göre mücbir sebep nedeniyle ceza uygulanamayacağı tabidir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahke-
mesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.

(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:95)

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı