Dairesi
3065 SAYILI KANUNUN 13'ÜNCÜ MADDESİNİN (B) BENDİNDE, DENİZ TAŞIMA ARAÇLARI İÇİN LİMANLARDA VERİLEN HİZMETLERİN NİTELİĞİ HUSUSUNDA BİR AYRIM YAPILMADIĞINDAN LİMANLARDA YAPILAN TÜM HİZMETLERİN İSTİSNA KAPSAMINDA OLDUĞU HK.
Karar No
3448
Esas No
8227
Karar Tarihi
04-11-2002
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2002
3448
2000
8227
04/11/2002
 
KARAR METNİ

3065 SAYILI KANUNUN 13'ÜNCÜ MADDESİNİN (B) BENDİNDE, DENİZ TAŞIMA ARAÇLARI İÇİN LİMANLARDA VERİLEN HİZMETLERİN NİTELİĞİ HUSUSUNDA BİR AYRIM YAPILMADIĞINDAN LİMANLARDA YAPILAN TÜM HİZMETLERİN İSTİSNA KAPSAMINDA OLDUĞU HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ... Limited Şirketi

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Davacı Şirket adına, vergi inceleme raporuna dayanılarak 1999 yılının Şubat dönemi için katma değer vergisi tarh edilmesi ve vergi zıyaı cezası kesilmesine dair işlemleri; davalı idarece, davacı Şirketin bir kısım faaliyetlerinin gemilerin seyrüseferine ilişkin bulunduğu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13'üncü maddesinin (b) fıkrası ile 32'nci maddesi uyarınca istisna ve iade kapsamında kabul edilmekle beraber, bir kısım faaliyetlerinin ise gemilerde taşınan yüke ve yolcuya ilişkin bulunduğundan, anılan Yasanın 16'ncı maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi hükmüne göre istisna kapsamında olduğu; ancak iade kapsamında olmadığı iddia edilmekte ise de, davacı Şirketin faaliyetlerinden ne kadarının 16'ncı maddenin 1'inci fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu hususunda davalı idarece herhangi bir tespit yapılmadığının görüldüğü; bu durumda, davacı Şirket faaliyetlerinden iade kapsamında olmayanların tespiti yapılmaksızın, tamamının bu kapsamda olduğundan bahisle yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; davacı Şirketin faaliyetlerinin bir kısmının 3065 sayılı Kanunun 13'üncü maddesinin (b) fıkrası; bir kısmının ise 16'ncı maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu; iade ve istisna kapsamında olan faaliyetlerin davacının defter kayıtlarında ve katma değer vergisi beyannamelerinde ayırdedilemediği; aynı Kanunun 32'nci maddesi gereğince iade yapılmasının mümkün olmadığı; tarhiyatın ve kesilen cezanın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Muammer Topal'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Buket Oral'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; vapur acenteliği işi ile iştigal eden davacı Şirketin limanlarda deniz taşıma araçlarına verdiği hizmetlerden bir kısmının istisna kapsamında olup, iade kapsamında olmadığından bahisle yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin, deniz taşıma araçlarına verdiği hizmetlerden seyrüsefere ilişkin olanların, 3065 sayılı Kanunun 13'üncü maddesinin (b) fıkrası; yüke ve yolcuya verilen hizmetlerin ise, aynı Kanunun 16'ncı maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendinin kapsamına girdiği halde; bütün faaliyetlerin, Kanunun 13'üncü maddesinin (b) fıkrası kapsamında değerlendirilerek defterlere kaydedildiğ; istisna ve iade kapsamında olan faaliyetlerin iç içe olduğu; faturaların, iade ve istisna kapsamındaki faaliyetler ayrılmadan düzenlendiği; inceleme elemanınca da, bunların ayrılmasının mümkün olmadığı, defter kayıtlarının 3065 sayılı Kanunun 54'üncü maddesindeki kayıt düzenine uygun olarak tutulmadığı ve beyannamelerin buna göre verilmediği, bu durumda, aynı Kanunun 32'nci maddesi uyarınca iadesi mümkün olmadığından bahisle katma değer vergisi tarhiyatı önerildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 13'üncü maddesinin (b) fıkrasında; deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan maddenin uygulanması ile ilgili olarak, 15 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (B) bölümünün 1'inci fıkrasında ise, söz konusu istisnanın seyrüsefere ilişkin olmak üzere liman ve hava meydanlarında araçlar için ifa edilen her türlü hizmeti kapsadığı vurgulanmıştır.

3065 sayılı Yasanın 13'üncü maddesinin (b) bendinin amacı, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler vergi dışı tutularak, bu hizmetleri ifa eden kişi ve kuruluşların teşvik edilmesi ve diğer ülkelerle rekabet ortamının sağlanmasıdır. Kanun hükmünden, verilen hizmetin niteliği hususunda bir ayrım yapılmaksızın deniz taşıma araçları için limanlarda yapılan tüm hizmetlerin istisna kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir ayrım yapılmasının kanunun amacına aykırı olacağı da kuşkusuzdur. Bu ayırımın, "İthalat İstisnası" başlıklı 16'ncı maddenin 1'inci fıkrasının (c) bendinde yer alan düzenlemeye dayanılarak yapılması da olanaklı değildir.

Olayda; inceleme elemanının, yüke ve yolcuya verilen hizmetlerden olduğundan bahisle, istisna ve iade kapsamında görmediği, yolcuların ve yükün rıhtımdan gemiye, gemiden rıhtıma taşınması; yükün hazırlanması tartılması, depolanması, gemiye yüklenmesi ve gemiden boşaltılması; liman içi yük nakli, yükün gemiye yerleştirilmesi ve boşaltılmasına nezaret edilmesi; maçuna hizmetleri, yolcuya ve yüke ilişkin resmi işlemlerin yapılması; konişmento ve ordino hizmetleri vb., talep edilmesi halinde, davacı Şirket tarafından istekte bulunan gemiye verilen ve taşımacılık faaliyetinin gereği olan hizmetlerdir.

Bu bakımdan; davacı Şirketin, deniz taşıma araçları için yapmış olduğu söz konusu hizmetler, 3065 sayılı Kanunun 13'üncü maddesinin (b) fıkrası uyarınca katma değer vergisinden müstesna olduğundan, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar dava konusu tarh ve ceza kesme işlemlerini iptal eden ve sonucu itibarıyla yerinde olan mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, 4.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

BŞ/ŞGK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı