Dairesi
31.12.1992 GÜNLÜ RESMİ GAZETEDE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİREN...
Karar No
383
Esas No
140
Karar Tarihi
18-10-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1996
383
1996
140
18/10/1996
 
KARAR METNİ

31.12.1992 GÜNLÜ RESMİ GAZETEDE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİREN VE
12.2.1992 GÜNÜNDEN İTİBAREN İHRAÇ EDİLEN HAZİNE BONOSU ALIM SATIM KA-
ZANÇLARINDAN YAPILACAK VERGİ TEVKİFATI ORANINI % 10'DAN %15'E YÜKSEL-
TEN BAKANLAR KURULU KARARININ GEÇMİŞE YÜRÜME İÇERDİĞİ VE BU NEDENLE
İPTALİ GEREKTİĞİ YOLUNDAKİ VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURUL KARARINA
YÖNELİK DÜZELTME İSTEMİNİN REDDİ HK.

31.12.1992 günlü ve 21452 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ...sayılı
Kararnamenin eki Kararın; hazine bonosu faizleri ile alım satım ka-
zançları üzerinden yapılacak tevkifat oranının yüzde 15 olmasını ön-
gören I inci maddesinin 8 numaralı bendinin (J/İİ) alt bendi ile, 15
numaralı bendinin (a) alt bendi ve bu iki bendin 12 Şubat 1992 günün-
den itibaren ihraç edilen hazine bonosu alım satım kazançları ile fa-
izleri hakkında da uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girme-
sini öngören II nci maddenin 2 numaralı bendinin, iptali istemiyle
dava açılmıştır.

Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi K:1994/3072 sayılı
kararıyla; hazine bonosu faizinin Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39
uncu maddesine göre ticari kazançtan indirilmekte olduğu, alım satım
kazançlarının ise Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 17 nu-
maralı bendi uyarınca kurumlar vergisinden müstesna tutulduğu, kurum-
lar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan hazine bonosu
faizleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 15 numa-
ralı bendi uyarınca ve kurumlar vergisinden müstesna tutulan hazine
bonosu alım satım kazançları üzerinden ise anılan maddenin 8 numaralı
bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği, Gelir Ver-
gisi Kanununun 94 üncü maddesinde Bakanlar Kurulunun; bu maddede yer
alan tevkifat nisbetini her bir bentte yer alan ödemeler için ayrı ay-
rı sıfıra indirmeye veya bir katına kadar arttırmak suretiyle yeniden
tespit etmeye yetkili olduğunun belirtildiği, Bakanlar Kurulunun bu
yetkiye dayanarak yürürlüğe koyduğu 30.12.1988 günlü ve 20035 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 88/13644 sayılı kararı ile hazine bonosu fa-
izlerinden ve alım satım kazançlarından % 10 gelir vergisi tevkifatı
yapılması öngörülmüş iken daha sonra 12.2.1992 gün ve 21140 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 92/2682 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
kararın yayımı tarihinden itibaren ihraç edilecek hazine bonosu faiz-
leri üzerinden % 15 vergi tevkifatı yapılmasının kabul edildiği, 3824
sayılı Yasayla Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine eklenen fık-
rada Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin kapsamının genişletildiği, bu
yetki uyarınca 31.12.1992 günlü ve 21452 sayılı Resmi Gazetede yayım-
lanan dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulamada aralarında bir
farklılık bulunmayan her iki gelir türü üzerindeki vergi yükünün eşit
olması amacıyla, bu hükümlerin 12.2.1992 gününden itibaren ihraç edi-
len hazine bonosu faizleri ve alım satım kazançlarına da uygulanmak ü-
zere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesinin öngörüldüğü, Bakanlar Kuru-
lunun Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin verdiği yetkiye daya-
narak tevkifat oranlarını yeniden belirlemesinde hukuka aykırı bir du-
rum bulunmadığı, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile hazine bonosu
alım satım kazançları ile faizleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı-
nın % 15 olarak tespit edilmesi ve bu oranların aynı nitelikteki ge-
lirler üzerindeki vergi yükünü eşitlemek amacıyla 12.2.1992 gününden
sonra ihraç edilen hazine bonosu faizleri ile alım satım kazançlarına
da uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesinde vergilendir-
me döneminin henüz kapanmamış olması ve Kararnamenin yayım tarihi iti-
barıyla kazanılmış hakların ihlal edildiği ve Kararnamenin geçmişe yü-
rütüldüğünden söz etmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine
karar vermiştir.

Karar, yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.

Bu istemi inceleyen Kurulumuz 12.1.1996 günlü ve E:1994/368,
K:1996/17 sayılı Kararıyla; menkul kıymetlerin, bu kıymetleri elinde
bulunduranlara sadece faiz geliri değil, vadelerinden önce elden çıka-
rılmaları yoluyla da getiri sağladığı, hazine bonosu faizinin miktarı
ile elde edileceği zamanın, bononun ihraç edildiği tarihte bilinmekte
olduğu, oysa aynı bononun itfa süresinden önce elden çıkarılabileceği
değer ile bu işlemden elde edilebilecek kazancı belirleyen unsurun,
işlemin yapıldığı günün piyasa koşulları ile bono sahibinin kişisel
tercihi ve likit gereksinimi olduğu, hazine bonosunu itfadan önce el-
den çıkaranın, işlem tarihi itibarıyla itfa süresi sonuna değin işle-
yecek faize eşit miktarda kazançtan vazgeçtiğinin her koşulda kabul e-
dilemeyeceği, bu nedenle hazine bonosunun elden çıkarıldığı tarihteki
değerinin her zaman o tarihe değin işlemiş faizler eklenerek saptanma-
sı ve bu fiyatla satışa sunulmasının söz konusu olmadığı, diğer yön-
den, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Gider Vergileri Kanunlarının
hazine bonosu alım satım kazançları ile faizlerine ilişkin muhtelif
düzenlemelerde bu iki getiri türünün niteliklerindeki farklılık nede-
niyle ayrı düzenlemeye tabi tutuldukları ve aralarındaki bu ayırımın
düzenlemelere yansıdığının da bilindiği, 3824 sayılı Yasa ile Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi değiştirilerek, Bakanlar Kuruluna
tanınan düzenleme yetkisinin genişletildiği ve dava konusu 92/3802 sa-
yılı kararnamenin bu yetkiye dayanılarak yapılıp, 31.12.1992 günlü
Resmi Gazetede yayımlandığı, bu düzenlemede 31.12.1992 gününe kadar
hazine bonosu alım satım kazançları üzerinden % 10 olarak yapılmakta
olan vergi kesintisi oranının, 12.2.1992 gününden başlayarak ihraç e-
dilenlere de uygulanmak üzere % 15'e yükseltildiği, Bakanlar Kuruluna
vergi yasalarında tanınan düzenleme yetkisinin, geçmişe yürümezlik
ilkesine uygun olarak kullanılması hukuk devleti ilkesinin en doğal ve
zorunlu gereği olduğu halde, dava konusu kararda düzenleme yetkisinin
takvim yılının kapandığı gün kullanıldığı, yaklaşık on ay önce yapıl-
mış ve hükümlerini yapıldıkları tarihte tamamlamış olan işlemleri de
etkileyecek ve ek yük getirecek biçimde yürürlüğe konulmuş olduğundan,
söz konusu düzenlemenin geçmişe yürüme içerdiği, bu yüzden, takvim yı-
lı henüz kapanmadan ve beyanname verme zamanı henüz gelmeden yapılması
neden gösterilerek, Kararnamede kazanılmış hakların ihlali ve geçmişe
yürüme bulunmadığı yolundaki Daire kararının, hukukun temel ilkesine
uygun düşmediği gerekçesiyle, Dördüncü Daire kararının bozulmasına ka-
rar vermiştir.

Başbakanlık, hazine bonosu faizleri ve alım satım kazançları ü-
zerinden yapılan gelir vergisi tevkifatında vergiyi doğuran olayın ku-
rumlar vergisi beyannamesinin verilmesi olduğu, dolayısıyla olayda
geçmişe yürüme bulunmadığını ileri sürerek Kurulumuz kararının düzel-
tilmesi ve Dördüncü Daire kararının onanmasını talep etmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde,
Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede ya-
zılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğin-
den ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine
uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine karar veril-
di.




(MT/ES)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı