DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN ORTAĞI OLAN ALMAN ŞİRKETİNİN ALMAN BANKALA-
RINDAN SAĞLADIĞI KREDİLERE İLİŞKİN OLARAK BU ŞİRKETE YAPILAN FAİZ
ÖDEMELERİNDEN KURUMLAR VERGİSİ TEVKİFATI YAPILARAK BEYAN EDİLMESİ GE-
REKTİĞİ HK.
Deri eşya üretimiyle uğraşan davacı şirket adına 1992/ Temmuz ve Ara-
lık dönemlerinde ortağı bulunan Alman Şirketinin Alman Bankalarından
sağladığı kredilere ilişkin olarak bu şirkete yaptığı faiz ödemelerin-
den kurumlar vergisi tevkifatı yaparak söz konusu dönemlere ilişkin
muhtasar beyannamelerini vermediğinden bahisle salınan kurum (stopaj)
vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; Kurumlar
Vergisi Kanununun 24.maddesi hükmüne göre, bu maddede sayılan kazanç
ve iratları dar mükellef durumunda olan kurumlara sağlayanların, bu
kazanç ve iratları dar mükellef durumunda olan kurumlara sağlayanların
bu kazanç ve iratlarından kurumlar vergisi tevkifatı yapmaları gerek-
tiği, kazanç ve iratları sağlayanların kurumlar vergisi tevkifatına
tabi kazanç ve iratları nakden ve hesaben ödeyen veya tahakkuk ettiren
tevkifatına tabi kazanç ve iratları sağlayanların, kurumlar vergisi
tevkifatına tabi kazanç ve iratları nakden ve hesaben ödeyen veya ta-
hakkuk ettiren gerçek ve tüzel kişiler oldukları, yine aynı madde uya-
rınca Bakanlar Kurulunun dar mükellefiyete tabi kurumların tevkifata
tabi kazanç ve iratlarından yapılacak vergi tevkifatı nisbetini, gelir
unsurları veya faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı belirlemeye, sı-
fıra kadar indirmeye veya belirlenen oranın bir katını aşmamak üzere
yeni bir oran saptamaya yetkili bulunduğu, Bakanlar Kurulunun anılan
maddenin kendisine verdiği yetkiye dayanarak aldığı 20.12.1985 gün ve
85/10178 sayılı kararı ile tevkifat oranlarının yeniden belirlendiği,
kredi kuruluşlarından alınan kredilerin faiz ödemelerinden sıfır, di-
ğer alacaklardan % 10 oranında tevkifat yapılacağının karara bağlandı-
ğı, Vergi Usul Kanununun11.maddesinde ise vergi kesenlerin sorumluluk-
larına ilişkin esasların açıklandığı, dosyanın incelenmesinden, davacı
şirketin yabancı sermaye ile kurulmuş bir şirket olduğu şirketin % 97
hissesene sahip Alman firması tarafından Alman Bankalarından sağlanan
kredi ile üretim tesislerinin kurulduğu, bu krediler karşılığı banka-
lara bu firmaca faiz ödemesinde bulunulduğu, Alman firmasından davacı
şirkete makina ve demirbaş ithali yapıldığı, şirketçe Alman firmasına
gerek kredilere ilişkin gerekse makina ve demirbaşa ilişkin olarak ya-
pılan ödemelerin muhasebe kayıtlarında yabancı firma cari hesabına
alacak, karşılığı hesaplara ise borç kaydedildiği, yabancı firma ta-
rafından sağlanan krediler karşılığı davacı şirket tarafından 1992
Temmuz döneminde 606.069.558 lira 1992 Aralık döneminde 608.967.092
lira faiz ödemesi yapıldığı, bunun defter kayıtlarına geçirildiği, fa-
kat bu ödemelerle ilgili vergi kesintisi yapılıp muhtasar beyanname
verilmediğinin vergi inceleme raporu ile saptandığı, davacı şirketin
kesinti yapılmamasını ödenen faizlerin alacak faizi olmadığı gerekçe-
sine dayandırdığı, ancak dolaylı bir şekilde elde edildiği söylenen
kredilerin gerçekte bu nitelikte olduğunu kanıtlayan herhangi bir bel-
genin dosya içeriğinde bulunmadığı, Alman firmasının kendi ülkesindeki
bankalardan kredi kullanmasının doğal olduğu, ancak bunun belirli bir
amaca tahsis edildiğinin saptanamadığı, bu bakımdan yapılan ödemelerin
bir kredi kuruluşuna yapılan ve kredi faizi niteliği taşımayan ödeme-
ler olduğunun kabul edilemeyeceği, bu durumda yukarıda açıklanan Ba-
kanlar Kurulu Kararı uyarınca bir kredi kuruluşu olmayan firmaya yapı-
lan faiz ödemelerinden % 10 oranında vergi kesintisi yapılması gerek-
tiği halde bu yükümlülüğün yerine getirmeyen davacı şirket adına yapı-
lan tarhiyatta isabetsizlik olmadığı, diğer taraftan, davacı vekilinin
dava dilekçesinin başlığında uyuşmazlık konusuna özel usulsüzlük ceza-
sını da eklediği halde bununla ilgili hiçbir iddia ileri sürülmemesi
ve sonuç ve istem kısmında da bu ceza ile ilgili bir istem olmaması
nedeniyle söz konusu cezanın dava konusu edilmediği anlaşıldığından bu
konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle red-
deden İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 28.4.1995 gün ve 1995/513 sayılı
kararının bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan İz-
mir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 28.4.1995 gün ve 1995/513 sayılı kararı,
aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz
istemlerine ilişkin dilekçelerde ileri sürülen iddialar sözü geçen ka-
rarın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz istemleri-
nin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:91) (MT/ES)
|